Başbakan Erdoğan'ın partisinin Ege Büyükşehir adaylarını tanıtmak için İzmir'e geldiği tarih 13 Aralık 2013'tü.
O toplantıyı Genel Yayın Yönetmenimiz Şebnem Bursalı ile birlikte izlemiştik.
Karşıyaka'daki spor salonu hınca hınç dolu olmasına rağmen bir coşku eksikliği gözlemlemiştik.
Şimdi ise seçimin havasına girildiğini, 13 Aralık'ta göremediğimiz yerel coşkunun AK Parti kadrolarını kuşattığını görüyoruz.
Üstelik bir şey daha görüyoruz:
Bilindiği gibi 13 Aralık'tan bugüne köprülerin altından çok sular aktı geçti; her şeyden önce bir 17 Aralık darbesi yaşandı bu ülkede.
Ardından da 25 Aralık darbesi.
Yolsuzluk gibi tahripkar iddialarla üstelik.
Doğrudan doğruya hükümetin ve AK Parti'nin varlığını hedef alan girişimlerdi bunlar.
Bütün bunlara rağmen dün Halkapınar Spor Salonunda gördüğümüz siyasi manzara yukarıda özetlediğim Türkiye gündeminden farklı ama o gündemden beslenmiş bir siyasi coşku ve iddiayı yansıtıyordu.
Düne dair birinci tespit:
17 ve 25 Aralık darbeleri AK Parti'ye fena halde yaramış, AK Partilileri birleştirmiş, hırslandırmıştır.
İkinci tespit: Ege'de AK Partinin kupon adayları güçlerini hala muhafaza ediyorlar.
Cemil Şeboy fenomeni salonun her bir yanına sinmiş görünüyordu.
Salonda en çok ilgimi çeken görüntülerden birisi Konak Adayı İlknur Denizli'ye gösterilen ilgiydi.
Müthiş bir tezahürat vardı İlknur Hanım için:
"Sen gençliğin kabul olmuş duasısın" sözü Konaklı gençler tarafından İlknur Denizli için sloganlaştırılmış.
Bir diğer dikkatimi çeken aday da Karşıyaka adayı Tanfer Kemerli oldu.
Bence herkes AK Parti'nin adayını iyi izlesin, CHP'nin kalesi denilen Karşıyaka'da herkes için sürpriz olacak bir sonuç alabilir.
Hınca hınç dolu olan salonda Tanfer Kemerli'ye sadece Karşıyakalılar değil, başka ilçelerden gelenler de sevgi gösterilerinde bulunuyordu.
ÇOK KOLAY by BINALI YILDIRIM
AK Partinin reklamcıları yine yapmışlar yapacaklarını ve ilginç bir kampanya afişi hazırlamışlar.
"ÇOK KOLAY" sloganıyla Binali Yıldırım arasına "by" harflerini koymuşlar.
"By" hem Binali Yıldırım'ın isminin baş harfleri hem de İngilizce bağlaç.
Dolayısıyla, siyasi dile aktaracak olursak "Binali Yıldırım'la çok kolay" demiş oluyorlar.
Bu slogan güzel mi?
Bana göre çok iyi bir buluş.
Hem seçmenin algı alanına kolay sızacak bir slogan hem de "Binali Yıldırım şikayetçi olduğunuz sorunları kolayca çözer" mesajı içeriyor.
SEVGİ, SAMİMİYET, SAYGI...
Binali Bey'in salona girişine tanık oluyoruz.
AK Parti seçmeni Binali Yıldırım'ı çok benimsemiş.
İçten ve canlı sahipleniş her bir karede belli oluyor.
Binali Bey'in ilk günlerde yüzüne yansıyan "Benim ne işim var burada" duygusunun yerini bütünüyle o muzip "Bu işi halledeceğiz" ifadesi almış.
Sıkı bir konuşma yaptı Binali Yıldırım.
Ilk olarak Aziz Kocaoğlu'nu paranteze aldı ve onun başarısız bir idareci olduğunu söyledi.
Kocaoğlu'nun hiçbir sorunu çözemediğini oysa bu sorunların çözümünün "çok kolay" olduğunu belirti.
Sevgi, samimiyet ve saygı vurgusunu tekrarladı.
Konuşmasını kısa tuttu; sürekli söylediği "az laf çok iş" kuralına uymaya özen gösterdi.
Şimdi o en çok merak edilen soruyu soralım:
Binali Yıldırım İzmir'de seçimi alır mı?
Bu sorunun cevabını herkes gibi ben de bilmiyorum!
Ben sadece şunu bilirim: Siyaset hakkında çok şey öğrendiğim hocam merhum Aydın Menderes derdi ki,
"Herkesin aklı var, memleketin hatırı var!"