Giriş Tarihi: 09 Şubat 2014, 20:03
Bu ülkenin tuhaflıklarından birisidir, en ufak bir krizde "batıyoruz" yaygarasını koparıyoruz.
Mesela Ergenekon ve Balyoz davalarında epeyce bir yüksek rütbeli subay hapse girdi değil mi, toplumun bir kesimi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendini lağvedeceğini, ülkenin düşmanlar tarafından işgale açık hale geldiğini düşündü.
Bunu aynen bu şekilde yazan çizen şöhretli yazarlar dahi oldu.
Oysa bütün bunlar yaşanırken bu ülkenin ordusu gemisini yüzdürüyor, uçağını uçuruyor ve tankını yürütüyordu.
Uçak gemisi bile inşa ediyormuş batan ordu; tankı, füzesi, helikopteri de cabası.
Bu durum milli eğitim camiası için de öyle. Mesela Milli Eğitim Bakanlığı ile yargı arasında bir kriz yaşanır, ertesi gün bütün gazetelerde boy boy şu manşetleri görürsünüz:
"Eğitim çöktü!"
Oysa eğitimin filan çöktüğü filan yoktur, bir milyon öğretmen görevinin başındadır, on binlerce okulun her sabah eğitim için kapısı açıktır, milyonlarca öğrenci o okullara gitmektedir.
Batı cephesinde değişen bir şey yoktur sizin anşayacağınız ama gel bunu felaket senaristine anlat!
***
Aynı şeyi devlet ve hukuk içinde söylüyor aynı çevreler.
Bazen bunları gördükçe "Bu adamlar içlerindeki özlemi mi dile getiriyorlar" diye düşünmeden edemiyorum.
Çünkü bu kötümserliklerini öyle bir şehvet görüntüsü içinde yazıp çiziyorlar ki, kötümser tahminlerine inandıklarını bir tarafa bırakalım, sanki gerçekleşmesi için dua ettiklerini sanırsınız.
Mesela "Devletin çivisi çıktı" diyor adam.
Çivisi çıkan devletin son günlerde AB çevrelerinde neden kıymete bindiğini açıklayan adam gibi bir analiz görmedim bizim matbuatta.
Devletin 17 Aralık'ta bir grup cemaat sarhoşu polis ve savcının hükümete saldırısını püskürtmesi bir yana, bir ay içinde binlerce paralel memuru görevden alıp çil yavrusu gibi dağıtması bile çivinin çıkmadığını, tam aksine sağlam çakılı olduğunu göstermez mi?
***
Son günlerde "hukuk çöktü" yalanı da tam olarak aynı cins iftiralardandır.
Üç büyük şehirdeki birkaç efsunlu adliye bürokratının devlet tanımaz, hukuksuz davranışını tüm adliye camiasına mal etmek ne büyük bir haksızlık.
Bu ülkede 12 bin savcı ve hakim var ve görevlerinin başında millete adalet dağıtıyorlar, şerefle hizmet ediyorlar.
Adliye binalarımızda işler tıkır tıkır işliyor.
Derdi olan adliyeye başvuruyor ve hakkını koruyor.
O nedenle her ağzını açtığında "Türkiye çöküyor" diye söze başlayan kötü niyetlilere bakmayın siz, Türkiyemiz tarihte hiç olmadığı kadar güçlü şekilde yoluna devam ediyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.