Giriş Tarihi: 08 Ocak 2015, 20:08
Ne kadar kötü günler yaşıyor dünya. Fransız Yazar Alan Minc "Yeni Orta Çağ" demişti yaşadığımız dünya ahvali için. Amerikan entellektüellerinin önde gelenlerinden Francis Fukuyama "Tarihin Sonu" dedikten sonra yanıldığını söylemiş ve aynı adlı kitabındaki fikirlerini tashih için "Devletin Yeniden İnşasını" yazmıştı.
Bu kitap devletlerin zayıflamasının terörizmi ve gelir dağılımı adaletsizliğini körüklediği tespiti üzerinde duruyordu.
Batılı aklı ve düşünce evreni böyle kitaplarla, yeni kavramlarla dünya sorunlarına teşhişler koyuyorlardı ama hiçbiri asıl gerçeği söylemek gibi erdemli bir tutum takınmıyordu.
Şu soruların cevabı hala batılı zihin tarafından verilebilmiş değildir:
Mesela, İsrail'in zalim ve dışlayıcı, işgalci politikalarının özellikle Müslüman dünyanın teröre bulaşmasında payı nedir?
Amerika'nın Ortadoğu ve Güney Asya işgallerinin yeni nesil terörizmin beslenmesine ne kadar etkisi olmuştur?
Batıda gelişen ırkçılık ve İslamofobi gibi reaksiyoner hareketlerin batı yönetimlerince müsamaha ile karşılanmasının Müslüman dünyaya etkileri neler olmuştur?
Suriye krizine ve Esat'ın soykırımına batının kayıtsızlığı hangi enfekte durumları ortaya çıkarmıştır?
Ortadoğu'daki demokrasi hareketlerinin önünün kesilmesine batının verdiği dolaylı desteğin terörün araçsallaşmasında payı nedir?
Bu soruları uzatabiliriz, ancak bilelim ki bu soruların hiçbiri batı tarafından hali hazırda cevaplandırılamamıştır.
Bu sorulara ahlaklı, dürüst, analitik cevaplar vermediğimiz sürece yaşadığımız vahşi terör olaylarının hiçbirini anlayamayız.
MÜSLÜMANLARIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?
Olmaz mı, en az batılılar kadar Müslüman dünya da suçludur. Onlarca yıldır kendi içinden üretilen terörizme karşı sistematik bir mücadele geliştirmemiştir.
Demokrasi ve özgürlük hareketleri Selefi akımın para ve nüfuz gücüyle boğulmuş ve İslam düşüncesinin gelişimi engellenmiştir. En son Mısır'da yaşanan budur.
Suud ve bazı körfez ülkeleriyle bu ülkelerin tutumlarını dolaylı olarak destekleyen batılı ülkelerin politikaları birlikte düşünülmeden Müslümanlara bulaştırılmaya çalışılan terör hareketlerini anlayamayız.
Şu anda Müslüman dünyanın bazı bölgelerinde medreselerde canlı bomba olmak bir dini eğitim müfredatıdır.
Daha kadın hakları konusundaki insani eşiği aşamamış bir dünyadan söz ediyoruz.
İslamın barışçı özünü bir yana bırakıp bu hak dinden bir savaş ideolojisi çıkaranlar elbette karşımıza çıkan korkunç dünyanın müsebbiplerinden biridir.
Bütün suçu batıya yükleyip polemikle vakit geçirmek yapılacak en aciz davranıştır.
İslama bulaştırılan bu terör mikrobuna bir bütün olarak bakmalıyız.
Sorunun çözümünü de bütün dünya ile hep birlikte bulmalıyız.
Bu sorun öyle bir sorundur çünkü.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.