Tarım ve gıda sektöründe yıl boyunca etkinlikler eksik olmuyor.
Ama özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında toplantı, panel ve kongreler bir hayli yoğunlaşıyor. Tabii aslında bunlar iyi de oluyor. Hem sektörel bilinç ve farkındalık güçleniyor hem de sektör temsilcilerinin kendi içlerinde iletişim ve dayanışma ağı yaygınlaşıyor. Ben de şahsen elimden geldiğince söz konusu etkinlikleri izlemeye çalışıyorum. Bugün sizlere 25-26 Nisan 2019 tarihlerinde gerçekleşen 2. Ulusal Sütçülük Kongesi'nden söz edeceğim.
SONUÇ BİLDİRGESİ: İzmir'de Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü ev sahipliğinde düzenlenen Kongreye yoğun ilgi gösterildi. Düzenleme Kurulu Başkanlığını Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Başkanı Vekili Prof. Dr. Harun Raşit Uysal'ın yaptığı Kongrede özel sektör ve bilim dünyası bir araya geldi.
Daha sonra yayınlanan ve Kongre Düzenleme Kurulu adına Doç. Dr. Cem Karagözlü tarafından kaleme alınan Sonuç Bildirgesine baktığımızda önemli değerlendirmeler olduğunu görüyoruz. Mesela, süt ürünlerinde taklit ve tağşişi yapanlarla etkin mücadele yapılmasının önemine dikkat çekiliyor. Bildirgede, "Sektör doğal kaynakların kirlenmesini engelleyecek şekilde kendini geliştirmeli, geleneksel süt ürünleri üretimini ve genetik materyallerin gelecek nesillere ulaştırılmasında da önemli bir rol oynamalıdır" şeklinde bir ifade var. Bu ifadeyi tüm sektöre ciddi bir mesaj olarak almak gerekir herhalde...
"ARTIK YETER": "Yirmi birinci yüzyılda gelişen teknolojiyle birlikte sanayide 'inovasyon'un önemi gittikçe artmaktadır.
Süt sanayiinde teknolojiden-inovasyona giden yol haritasında stratejik planlamanın ne kadar önemli olduğu unutulmamalı ve endüstri 4.0 üzerine sektör hazırlıklarını yapmalıdır" ve "Değişen dünyada değişen tüketici ihtiyaçlarına cevap verebilmek üzere süt ürün çeşitlenmesi/yeni ürünlerin oluşturulması için de süt işletmeleri ve süt konusunda uzmanlaşmış meslek grupları vazgeçilmezdir" ifadelerini de doğrusu çok önemsiyorum. Ayrıca Bildirgede, "Süt ve süt ürünleri konusunda bilgi kirliliği can yakan boyuta ulaşmıştır" denilerek, çok güncel ve önemli bir hususun altı çizilmekte, "Medyada yer alan bazı kişiler, tüketilen süt ve süt ürünleri üretim metotları ve üretiminde görev alan gıda profesyonellerini hedef almakta, sözde pozitif bilgilerle toplumun kafasını karıştırmaktadırlar" tespitiyle de tarım ve gıdada sürekli yanlış bilgi veren sözde bilim insanlarına, "Artık yeter!" çağrısı yapılmaktadır.
KONGRENİN GELECEĞİ- İzmir hep bilindiği üzere Türkiye'nin süt hayvancılığı merkezi. Dolayısıyla böyle bir Kongre organizasyonu da İzmir'e yakışırdı. Öyle görünüyor ki önümüzdeki yıllarda Ulusal Süt Kongresi daha nice başarılı gündem ve sonuçlara imza atacak.
YAŞASIN TÜRK ÇİFTÇİSİ- Efendim buraya kadar kendi adıma yazdım, şimdi ise izninizle Tarım Gıda Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TAGYAD) Başkanı sıfatıyla birkaç söz söyleyeyim. Malum, 14 Mayıs Salı, Dünya Çiftçiler Günü idi. Yeri gelmişken çiftçi kazanırsa herkes kazanır sözünü tekrarlayalım. Yine şu çok anlamlı sloganı hatırlayalım. Çiftçi olmazsa gıda olmaz, gıda olmazsa hayat olmaz! Öyleyse bütün çiftçilerimizin bu değerli gününü bir kere daha kutlayalım ve kendilerine Derneğimiz adına bol ve bereketli kazançlar dileyelim...