Şu anda sera alanları itibarıyla Türkiye'nin İspanya'yı da geçerek Avrupa'da birinci sıraya yükseldiğini biliyor muyuz? Yanı sıra Türk seracıları Rusya ve Türki cumhuriyetler başta olmak üzere birçok ülkede anahtar teslim seralar kurmaya başladı. Bu konuda Sera Konstrüksiyon, Donanım ve Ekipman Üreticileri ve İhracatçıları Derneği (SERKONDER) Başkanı Halil Kozan, çok özgüvenli konuşuyor.
Ama bu haklı bir özgüven. Ee tabii ihraç ettiğiniz seraların yazılımlarını bile hazırlar konuma gelmişseniz, siz olsanız gurur duymaz mısınız? Geçen hafta Afyonkarahisar Sandıklı'da önemli bir etkinlik gerçekleştiren SERKONDER'in yaptığı organizasyona davetli olduğum halde ne yazık ki başka bir program sebebiyle katılamadım. Ancak Başkan Halil Kozan'ın gönderdiği açıklamayı da sizlerle paylaşmak istedim.
İKİ DİREK BİR NAYLON - Halil Kozan, "Sera denilince akla iki direk bir naylon geliyor. Oysa o günler çoktan geride kaldı.
Artık modern sera iklimlendirmesi, bir otomasyon sayesinde yapılan ve sürekli kontrol edilen bir fabrika. Şu hususu özellikle vurgulamak isterim. Bundan böyle seracılık tamamen teknoloji odaklı bir sektör konumunda. Maliyet avantajı yönünden ise soğuk bölgelerde metrekareden bir sezonda 60 kg, sıcak bölgelerde ise 25-30 kg ürün alınıyor. Bu yüzden jeotermal ucuz bir enerji kaynağı. Dolayısıyla doğru yerde ve doğru şekilde yapılan yatırımlarda ortalama 7 yılda geri dönüş sağlanabilmekte" diyor.
AĞIRLIK DOMATESTE - Modern tesislerin yüzde 80'inin domates serası olduğunu söyleyen Kozan, ayrıca şu güncel bilgileri veriyor: "Yapacağınız yatırımın yüzde 25'ini siz karşılamalısınız. Kalan yüzde 75'i zaten devlet destekliyor. Tekrar altını çizeyim. Doğru yapılan bir sera yatırımı 7 yılda geri dönüyor. Bu başka hiçbir sektörde yok. Bu yıl sektörde bir canlanma bekliyoruz. Ziraat Bankası kredileri sayesinde sera yatırımları hızlandı. Hükümet tarafından açıklanan teşvik ve desteklerle de 2019 yılını seracılık sektöründe yüzde 70 büyüme ile kapatmayı öngörmekteyiz."
HANGİ SORUNLAR VAR - Sektörel sorunları anlatırken, ekspertiz konusunda sıkıntıları olduğunu dile getiren Halil Kozan, son olarak şu değerlendirmeyi yapıyor: "Bütün dünyaya seralar kuran Türk seracılık sektörü ekspertiz sorunu çözülmez ise yatırım yapamaz hale gelebilir.
Çözüm yolu olarak Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) devreye girmesi son derece isabetli olur. Eğer KGF desteğini seracılıkta artırabilirsek, büyük bir iş başarmış oluruz. İnanın bu temel sorunumuz çözülürse, yatırımlarda ciddi bir artış meydana gelecek. Kadın istihdamına büyük katkı yapıyoruz, o daha da artacak."