Geçtiğimiz hafta, tarım ve gıdada dış ticaret verilerini analiz eden bir yazı yazdım. Bugün ise çok farklı bir konuya değineceğim. Tarım, gıda ve ormancılık sektörleri ile ilgili ilk defa böyle bir öneri okuyacaksınız.
Tarım Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TAGYAD) başkanlığını 2015 yılından beri sürdürüyorum. Yine aynı tarihten bu yana Uluslararası Tarım Gazetecileri Federasyonu (IFAJ) İcra Kurulu üyeliğinde bulunuyorum. Bu dönem içinde çok sayıda uluslararası toplantı ve etkinliğe katıldım. Dünyanın dört bir köşesinden yeni dostlar edindim ve gözlemler yaptım. Çıkardığım sonuçlardan biri de şudur: Türk tarım, gıda ve ormancılık sektörleri yurt dışında tanınmıyor! Daha doğrusu yeterince tanınmıyor diyelim. Bu alanda büyük açığımız var.
İNSAN KAYNAĞIMIZ GÜÇLÜ
Söz gelimi, bu sektörlerde yapılan uluslararası organizasyonlarda yer alan Türk konuşmacı sayısı yok denecek kadar az. Neden? Oysa bizim dünya çapında bilim insanlarımız ve uzmanlarımız var.
Küresel ölçekte düzenlenen etkinliklerde Türkiye adına, tarım, gıda ve ormancılık sektörleri adına konuşma yapabilecek bilgi ve donanıma sahip, özellikle İngilizce bilen bürokratlarımız, iş insanlarımız ve akademisyenlerimiz olduğunu iyi biliyoruz. Başka bir ifadeyle, tarım, gıda ve ormancılık sektörlerinde gerçekten çok iyi yetişmiş bir insan kaynağımız mevcut.
Ama bu potansiyel atıl duruyor.
OYUNU BÜYÜK OYNAYALIM
Yanı sıra başta BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) olmak üzere, Dünya Bankası ve OECD gibi çok önemli küresel kuruluşlarda Türkiye'mizin tarım, gıda ve ormancılık sektörlerini temsilen üst düzey yöneticiler arasında çok az kişi görüyoruz.
Bu gerçekten büyük bir eksiklik. Diğer yandan 2019 sonbaharında Ankara'da geniş kapsamlı bir Tarım Şurası yapıldı.
Şura çalışmaları içinde ben de, Uluslararası İlişkiler Komisyonunda görev aldım.
Uzun süren toplantılar sonunda tarım, gıda ve ormancılık sektörlerini dünyaya açmayı hedefleyen bir Uluslararası Tanıtım Grubu kurulmasının sağlayacağı fayda ve katkıları anlattım. Önerimi çok kısaca şöyle ifade etmek istiyorum; tamamen sivil toplum inisiyatifi formatında çalışacak bu oluşumun tek bir misyonu olacak; düzenleyeceği etkinlikler ve hazırlayacağı projeler ile Türk tarım, gıda ve ormancılık sektörlerini dış aleme, yani dünyaya anlatmak ve bu alanda küresel ilişkiler geliştirmek...
DÜNYAYA AÇILALIM
Hatta şu somut ve anlamlı örneği de verdim. Bundan 10 veya 15 yıl sonra neden FAO Genel Direktörü bir Türk temsilci olmasın? Bu fazlasıyla stratejik ve prestijli bir göreve Brezilyalı, Hintli, Nijeryalı ve Çinli talip oluyor da, biz niçin sürekli bu oyunun dışında kalıyoruz?
Ama tabii öncelikle farkındalık sorununu çözmemiz ve uzun vadeli hedeflere şimdiden bir yol haritası ile hazırlanmak gerekiyor, dedim. Sonuç itibarıyla, bu önerim Komisyonda oybirliği ile kabul edildi. Peki sonra ne oldu derseniz, sadece büyük destek görmekle kaldı.
Şimdi artık kuvveden fiile geçme zamanı diye düşünüyorum. Söz konusu alanda mevcut olan boşluğu doldurmayı planlayacak ve tüm çalışmalarını, yurt içi gelişmelerin tamamen dışında kalarak, yalnızca uluslararası düzeyde yürütme hedefine odaklanacak bir Grubun kurulmasının, yalnızca tarım, gıda ve ormancılık sektörlerinin tanıtımına değil, aynı zamanda hem sektörel hem de ulusal ihracat performansına da ciddi katkılar sağlayacağına inanıyorum.
