Bu hafta, 'İzmir Tarımının Gerçek Tablosu' başlıklı yazımın 2'nci bölümünü yazacaktım ama gündeme önemli ve güncel bir konu geldi. Ben de söz konusu yazımı önümüzdeki haftaya bıraktım. Geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanlığı zeytinyağı ihracatı ile ilgili yeni bir karar aldı. Buna göre pandeminin yol açtığı belirsizlik ve artan yağ talebi gerekçe gösterilerek Tarım ve Orman Bakanlığı'nın talebiyle, Ticaret Bakanlığı dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına yasak getirdi. Karar, Türkiye'den 31 Ekim 2021 tarihine kadar dökme ve varilli zeytinyağı ihraç edilmesini yasaklıyor.
SAPTIRMADAN TARTIŞALIM
Şimdi bu yeni gelişmeyi nasıl değerlendirelim? Birisi şöyle yazıyor: "Bu uygulama Hükümetin çiftçiyi yok etme politikasının yeni bir örneğidir." Allahaşkına bırakın Türkiye'yi dünyanın hangi ülkesinde hükümetler çiftçiyi yok etme politikası uygular!? Böyle bir mantık olur mu? Böyle tarım yazarlığı olur mu? Ben bu kararı eleştirme hakkını kullanıyorum diyenlere yasak mı var? Ama her zamanki gibi yine siyaset ve ideoloji devreye giriyorsa, o takdirde aklımızı önümüze koyarak tartışamayız ki makul ve serinkanlı olmaya çalışalım. Yanlışlık yapıldıysa, niye düzeltilmesin?
Bakanlık neden zeytin ve zeytinyağı sektörünün temsilcilerine kulak tıkasın!
Düşmanlık yapmayalım, diyalogdan yana olalım.
Bakalım sektör temsilcileri neler söylüyor?
UZZK NE DİYOR
Konuyu önce sektörün çatı kuruluşu Ulusal zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'nin (UZZK) Başkanı Ümmühan Tibet'e sordum. Ümmühan Hanım, "Bu yanlış bir karar" diyor. "Bakanlığımızın kısa sürede bu yanlıştan döneceğine ve sektörün sesini dikkate alacağına eminim" diye konuşan Ümmühan Tibet bu arada farklı bir noktaya dikkat çekiyor: "Zaten piyasada açık yok. Arz ve talep sorunu yok. Yanı sıra toplam bitkisel yağ tüketimi içinde zeytinyağı tüketiminin payı çok küçük, yani yüzde 10 kadar. Bu yönüyle ihracat Türkiye açısından fazlasıyla önemli. Ayrıca pandemi döneminde taklit ve tağşişli ürün tüketimi çok arttı. Bunda internetten yapılan alışveriş büyük rol oynuyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızın sahte ürünlerle yaptığı mücadeleyi biliyoruz, ancak kayıt dışı satışlar markasız ve denetimsiz zeytinyağı tüketimine yönlendiriyor. Bu hususu özellikle Bakanlığımızın dikkatine sunuyoruz."
İHRACATÇI NE DİYOR
Son olarak, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği'nin (EZZİB) yaptığı açıklamada öne çıkan konuların altını çizmek istiyorum.
"Türkiye, üretimde dünya ikinciliği hedefiyle 2002 sonrasında devlet destekleriyle 90 milyon olan zeytin ağacı varlığını 180 milyona çıkardı...
Türkiye'nin yıllık 140 bin ton iç tüketimi olduğu bir gerçek. Bu şartlarda ihraç edilebilecek 60-70 bin ton civarı zeytinyağımız var. İhracatımızın yaklaşık yüzde 55'i dökme olarak yapılıyor. Bu şartlarda dökme zeytinyağı ihracatına yasak getirilmesini doğru bir hamle olarak görmüyoruz...
Bugün dünya zeytinyağı üretiminin yüzde 55'ini tek başına gerçekleştiren İspanya'nın toplam ihracatının halen yüzde 60'ı dökme şeklindedir... Bizim de İspanya örneğindeki gibi nihai hedefimiz kutulu ihracatımızın payını artırmaktır...
Dünya genelinde zeytinyağı üretici ülkeler arasında dökme zeytinyağına ihracat yasağı getiren başka bir ülke yoktur... Sonuç
itibariyle, Bakanlığımızın üretici ve ihracatçının görüşüne değer vereceğine inanıyor, bu çerçevede dökme ve varilli ihracatın devamını istiyoruz."