Tarım ve gıda sektöründeki bilgi kirliliği ile yıllardan beri bıkmadan usanmadan mücadele ediyorum. Bu alanda yalan ve yanlış bilgi, maksatlı ve uydurma haberler özellikle sosyal medyada tam anlamıyla bir yalan rüzgârına dönüşmüş durumda. İşin ilginç tarafı aynı imalat haberler üzerinden hayli zaman geçse de döndürülüp dolaştırılıp tekrar kamuoyunun gündemine sokulmaya çalışılıyor.
Şimdi bugünkü somut örneğimize gelelim. Estirilen hava şu; yabancılar Türkiye'de tarım arazilerini topluyor! Ülke toprakları elden gidiyor! Türkiye'nin tarım ve gıda egemenliği ipotek alına alınıyor! Son derece değerli tarımsal arazilerimiz yabancıların eline geçiyor! Böylece, 'uydur uydur söyle' ve 'kopyala yapıştır' yöntemi ile çoğunlukla siyasi ve ideolojik içerikli mesajlar ne yazık ki milyonlarca kişiye ulaşmış oluyor!
GERÇEK RAKAMLARA BAKALIM
Peki acaba öyle mi? Başka bir ifade ile Türkiye'nin tarım toprakları yabancıların mı eline geçiyor!?
Şu anda bu fazlasıyla stratejik konuda çok somut ve güncel rakamlar veriyorum. Şubat 2021 itibariyle yabancılar Türkiye'de 16 milyon 260 bin metrekare tarım arazisine sahip bulunuyor!
Yani yabancı uyrukluların ülkemizde edindikleri tarım vasıflı aktif taşınmazların büyüklüğü 16 milyon 260 bin metrekare. Bu yeterli değilse, biraz daha ayrıntılı yazayım. Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtlarında, 07.02.2021'e kadar yabancı gerçek kişilerin edinmiş oldukları tarım vasıflı aktif taşınmazlar (tarla, bağ, bahçe, zeytinlik, fındıklık vb.) 16.265.176 m2 olarak görülüyor! Ayrıca "Kira Şerhi Tesisi" işlemi ile tesis edilmiş şerh/ beyan kayıtlarında lehtar olduğu tarımsal nitelikli taşınmazların yüzölçümü ise 87.266 m2 olarak açıklanıyor.
NE ANLAMA GELİYOR
Sadede geliyorum. Eğer kasten siyasi ve/veya ideolojik pencereden bakacaksanız, yapmanız gereken şey, rakamları özellikle milyon şeklinde yazmanızdır ki, konuya uzak olanlar, "Vah vah, güzelim topraklarımız elden gidiyor," diye telaşlansınlar! Oysa söz konusu rakamın hiç mi hiç önemi yok! Neden mi? Türkiye'nin tarımsal arazileri yaklaşık 24 milyon hektardır. Bu büyüklük 240 milyon dönüme tekabül eder. Yabancıların bugüne kadar satın almış olduğu tarım arazisi ise kabaca 16 milyon metrekare.
Bu da 16 bin dönüme karşılık gelir. Sonuç olarak, Türkiye'de yabancıların elinde bulunan tarım arazilerinin toplam içindeki payı 15.000'de 1'dir!
Dikkat buyurunuz, yüzde 1 değil, binde 1 değil, hatta on binde 1 bile değil! Net ve açık gerçekler böyle iken, nedir bu bağırış çağırış! Nedir bu daha çok sosyal medyada dolaştırılan maksatlı ve sinsi haberler!
UÇ BİR ÖRNEK
Bugün dünyada ama özellikle Afrika ve Doğu Avrupa'da yoğun bir tarım arazisi talebi, dolayısıyla da alışverişi var. Çok örnek verebilirim ama ayrıntıya girmeden sadece Romanya'dan bahsedeyim.
Bundan 4 yıl kadar önce Uluslararası Tarım Gazetecileri Federasyonu (IFAJ) tarafından Romanya'da düzenlenen bir toplantıya katılmıştım. Burada bir Romen meslektaşa, "Tarım sektöründe en öncelikli sorununuz nedir," diye sorduğumda, "Tarım topraklarımızın yaklaşık yüzde 40'ı yabancıların elinde," demişti. Düşünebiliyor musunuz, bu ülkede ekilebilir tarım alanları yaklaşık 10 milyon hektar (Türkiye'nin yüzde 40 kadarı) ve üçte birinden fazlası Çinli, Hollandalı, Alman, İngiliz ve Türk gibi yabancı yatırımcılara ait! Son söz; gelin artık şu tarım ve gıda konusunu siyaset ve ideolojiye daha fazla alet etmeyelim. Ne demişler, "İki el bir baş içindir." Akıl var, sağduyu var. Bitsin bu popülizm ve ajitasyon.