Tarım ve tarımsal sanayinin ülke ekonomisi için taşıdığı stratejik değere samimiyetle inanmış bir insandı.
Tarımsal üretim hakkında şaşılacak bir bilgisi vardı. Takdir edersiniz ki, bu zorla olacak bir iş değildi. Tarımı içinden gelerek seviyordu. Özellikle tarıma dayalı sanayinin yarattığı katma değere çok önem vermekteydi. Ama zaten diyeceksiniz, Yaşar ailesi Türk özel sektöründe tarıma dayalı sanayinin öncüsü sayılmaz mı? Ta 1960'lı yıllardan başlayarak, et, süt, yem, kültür balıkçılığı ve modern çiftçilik alanlarında ilk büyük yatırımları yapmadılar mı? Bu olguyu ancak tarım ve gıda sektörlerine olan inanç ile açıklayabilirsiniz, daha sonra vizyon ve girişimcilik derken, bugünkü gurur verici tabloya ulaşıyorsunuz.
TEVAZU VE ÖZGÜVEN
Birkaç yıl önce kendisini (rahmetli demeye dilim varmıyor) ziraat odası başkanları ve önde gelen tarım temsilcilerinin katılacağı bir toplantıya davet etmiştim. Geldi ve bir konuşma yaptı. Daha sonra sohbet sırasında bölgesel tarım temsilcileri bana aynen şöyle dediler: "Selim Bey meğerse ne bilgili bir insanmış, doğrusu çok şaşırdık!
Ayrıca bu mütevazı tavırları ne kadar hoş ve etkileyici." Gerçekten de öyleydi. Çok alçak gönüllü ve kibirsiz bir kişiliği vardı.
Bu da tabii bilgi, görgü ve özgüvenden kaynaklanıyor. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak kimseye tepeden bakmamak, herkese yakın ilgi göstermek ve arkadaşça davranmak! Bütün bu hasletler günümüz dünyasında pek alışılagelen şeyler değil tabii. Yanı sıra sakin, dürüst ve iyi bir insandı. Şahsen arkasında çok olumlu izler bıraktığını düşünüyorum.
BÜYÜK TARIM DOSTU
Selim Bey ile yıllar içinde çok sohbetlerimiz oldu. Tarım ve gıda sektörünün Türk ekonomisi içindeki yeri ve konumu ile birlikte öngörülebilir bir gelecekte neler olabileceği konularında çok sayıda görüşme yaptık. Hiç abartmıyorum, gerçek bir vizyonerdi. Selim Yaşar'ı çok arayacağız. Tam da burada bir sitemim var. Evet, İzmir kamuoyuna sitemim var! Selim Yaşar'ın aramızdan ani, zamansız ve hiç beklenmedik ayrılışı elbette bizleri, sevenlerini fazlasıyla üzdü.
Ama bazı siyasi söylemleri bahane edilerek sosyal medyada muhatap olduğu çirkinliklere karşı İzmir kamuoyu çok daha güçlü bir tavır koyabilirdi.
İnsanoğlu ne kadar hoyrat, nobran ve gaddar olabiliyor ya da olabiliyoruz, bunun acı bir örneğini de burada yaşamış olduk.
Bu densizlikleri asla hak etmedi. Kendisinin bazı siyasi fikir ve söylemlerini beğenmeyebilirsiniz, peki arkasından bu denli seviyesiz konuşma yapma hakkını nereden buluyorsunuz?
Kaldı ki fikir namusu olan bir adamdı. Görüş ve düşüncelerinde hiç zigzag çizmedi. Şerefiyle ve namusuyla yaşadı ve öyle de gitti! Büyük bir tarım dostunu kaybettik. Nur içinde yat Selim Yaşar. Aziz hatıranı hep sevgiyle anacağız...