Yazı özlemişsinizdir.
Sıkıntılı ve kasvetli geçen bir altı ayın ardından Çeşme tutkunları yaz tatilinin başlamasını bekliyor.
İlk hasret giderme geçtiğimiz hafta Alaçatı Ot Festivali'nde yaşandı.
Bu hafta kaçamakları, aşkları ya da kişileri yazmayacağım. Bu haftaki konum Alaçatı ağırlıklı Çeşme olacak. Artıları ve eksileri ile sizler için değerlendireceğim. Geçtiğimiz haftaki gözlemlerimi ve duyumlarımı aktaracağım sizlere. Başlıkta belirttiğim gibi gürültü bu yaz Çeşme ve özellikle de Alaçatı'ya damgasını vuracak.
FİYATLAR UÇMUŞ
Birçok arkadaşla oturdum konuştum. Alaçatı'da yatırımcı ya da işletmeci isimler bunlar. Herkesin bu yaz için beklentisi biraz fazla, daha doğrusu umutlular. Dükkan ve mekanların kira fiyatları bildiğiniz gibi değil, uçtukça uçmuş. 10 metrekare bir dükkanın 45-50 bin lira kira bedeli var, şaştım kaldım.
Ancak şunun da altını çizeyim eğlence ve lezzet adına İstanbul'dan önemli markalar yatırım yapmış. Güzel işler olacak. 'Çeşme ve Alaçatı bitiyor' diyorlar ya bence yanılıyorlar. Tamam sessizliği, dinginliği, sakinliği bitebilir ancak, gayrimenkul ve turizm yatırımları konusunda Çeşme'nin bitme imkanı yok.
JET SOSYETE gelir
Alaçatı'ya yapılacak havaalanı ile birlikte Çeşme ve Alaçatı, dünya çapındaki Jet sosyetenin vazgeçilmezi olur. Monaco, Saint Tropez, Mykanos ve Alaçatı bu trafik içerisindeki yerini alır. Doğal olarak ta ilerleyen yıllarda turizm yatırımcıları ileriye dönük özgünlüğünü kaybetmeden uluslararası bir hizmet boyutuna geçmeliler. Ev, arsa fiyatları derseniz her yıl olduğu gibi bu yıl da artışa geçmiş. Yani talep ve ileriye dönük umut vadeden bir yer Çeşme. Bunun en büyük sebeplerinden birisi de İzmir'le olan otoyol bağlantısı ve İzmir'in parlayan yıldız haline gelmesi.
SESSİZLİK ESKİDENDİ
Ot festivali ile gireyim konuya. Geçmiş yılların o çok çok yoğun kalabalıkları yoktu. Ancak gelen kitlenin neyi aradığını bildiğini fark ettim. Daha keyifliydi bu ot festivali. Alaçatı daha bir gezilebilirdi.
DENETİM ŞART
Yetkililer bir noktadan değil birçok noktadan gelenleri giriş noktalarına yönlendirince kalabalıklar, tüm sokaklarda tıka basa olmadan gezebildi.
Gelelim başlıktaki konuya.
Alaçatı'nın Köyiçi, Hacımemiş Mahallesi yani tam merkezi gürültüye teslim olmuş. Her sokaktan müzik sesi ama nasıl, bam güm, gecenin ilerleyen saatlerine kadar. Sabah saat 03.00 olmuş merkeze 600- 700 metre uzakta konaklıyorum, müzik kulağımın dibinde.
Onun için diyorum ki bu yaz Alaçatı'da gürültüden kıyamet kopar hem de nasıl.
O sessiz yemek yiyeyim, kafamı dinleyeyim, taş otellerde sakince konaklayayım diye Alaçatı'ya gelecekler bence bu beklentiye hiç girmesin.
Geçtiğimiz sene yazmıştım bir zamanlar Alaçatı diye, evet bir zamanlar Alaçatı sessizdi deme zamanı gelmiş. Kim denetleyecek bu ses olayını peki? Yasalar uygulansa çıt çıkartamaz kimse. Ama yetkili makamların tümü topu birbirine atıyor. Yaşayacağız ve göreceğiz.
