Uzun bayram günlerini geride bıraktık. Son yıllarda bayramlar tatil yapma fırsatına dönüştü. Bu bayram ise tam bir seyahat ve tatil yapma imkanı sundu. Kamuoyunun beklentisine uygun olarak Kabine tam 9 günlük uzun bir süreyi tatil olarak kabul etti.
Korona salgını sebebiyle iki seneye yakın evlere kapanmıştık. Temmuz ayıyla birlikte kısıtlamalar kalktı. İnsanlarımız pandemi sürecinde iyice sıkılmıştı. Dört gözle yasakların kalkması bekleniyordu. 9 günlük tatil, herkese imkanları nispetinde bir yerlere gitme imkanı sundu. Bütün tatil beldeleri, sahiller dolup taştı. Bu müthiş trafik yoğunluğuna rağmen, eski senelerdeki kadar ölümlü araç kazası haberi çıkmadı. Sahillerdeki irili ufaklı mekanlar hayli kalabalıktı. İki yıldır kapalı oldukları için aşkla, şevkle hizmet sundular.
TATİL YAPANLAR-YAPAMAYANLAR
Türkiye'nin toplum yapısını, ekonomik dinamiklerini anlamak zor. İki yıldır büyük gelir kaybına uğradık. Para değerimiz düştü.
Fiyatlar hayli yükseldi, devlet ve halk olarak ekonomik sıkıntı yaşadık.
Bütün bunlara rağmen 9 günlük tatildeki hareketlilik şaşırtıcıdır. Görebildiğim kadarıyla tatil yapanlar orta gelir grubundan kimseler. Daha alt gruptakilerin de bir şekilde bayram neşesini yaşadıklarını düşünüyorum.
Amacım sınıf farklılığını öne çıkarıp felaket tellallığı yapmak değildir.
Dini ve sosyal yardımlaşma ve dayanışmamız hala güçlüdür. Mutlu insanların sayısının artması hepimizi sevindirir.
Uzun tatil ve bayram hareketliliğinin ekonomik hayatımıza ciddi bir katkı sağladığı muhakkaktır. Dileğim, ülke olarak daha müreffeh ve mutlu günlere kavuşmamızdır.
AFGANLAR
Dünyamızın kanayan yaralarından biri Afganistan. Bu mazlum ülke, önce Rusya daha sonra ABD işgaline uğradı. Her ikisi de bu topraklardan hezimetle ayrıldı. Bu yabancı işgali Taliban adlı fanatik bir örgüt üretti. Görünen o ki Taliban memleketin kaderine hakim olacak. Bütün bunların yol açtığı iç huzursuzluk Afgan halkını göçe zorladı.
Düzensiz Afgan göçmenlerinin en çok tercih ettikleri yerlerden biri Türkiye'dir.
Youtube'da ilgi çekici "Afgan çobanlar" belgeselleri var. Bu konuda bayramda yeni bir şey öğrendim.
Batı Anadolu şehirlerinden birinde yaşayan ve Türk vatandaşlığı almış bir Afganlı, eski vatandaşlarının çalışma hayatını düzenleyen bir organizasyon kurmuş.
Düzensiz Afgan göçmenleri, kayıtsız olarak çalıştıkları yerlerden aldıkları ücretin 200 dolarını organizatöre veriyor. Buna mukabil organizatör onlara iş buluyor, barınma ve yemek imkanı sağlıyor. Afgan işçinin aylık ortalama geliri 3500 TL.
Organizatörün Afganistan'da market türü iş yerleri var. Türkiye'de çalışan işçilerin kazançlarını oradaki ailelerine erzak veya nakit olarak ödüyor. Afgan işçiler çalışkan, düzgün ve tutumlu kimseler. Aylık şahsi harcamaları 50 TL'yi geçmiyor.
Bütün bunların sebebi Afganistan'da devlet düzeninin çökmesidir. Asgari yaşama imkanlarından yoksun kalmış insanlar rızıklarını gurbet ellerde aramak zorunda kalmışlardır. "Allah devlete zeval vermesin" duasının önemini bir kere daha anlıyoruz.