• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Buruk bayram günleri MEHMET DEMİRCİ

Buruk bayram günleri

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.06.2024, 00:00
Okuyucularımızın geçmiş bayramları mübarek olsun. Bayram günleri bazı bölgelerimizde sıcak geçti, bunaltıcı saatler yaşandı. Gazze'de yaşanan insanlık dışı facialar içimizi karartmaya devam ediyor. Bir dostumun şu sözleri beni çok düşündürdü, içimi kanattı; şöyle diyordu: "Gazze'deki zulmü ve vahşeti hatırlayınca doğru dürüst yemek yiyemez oldum, lokmalar boğazıma diziliyor, yutkunamaz oluyorum." Yaz mevsimindeyiz, elbette sıcak olacak. Ama son senelerde sel baskınları da görmeye başladık. Ciddi bir iklim krizi yaşadığımız bir gerçek. Genel kanaat şu: Tabiatın dengesini insanlar bozdu. Yanlış sanayileşme, çevreyi alabildiğine kirletme, önü alınamaz kazanç hırsıyla ham maddeyi çılgınca tüketme, denizi okyanuslara kadar kirletme, atmosferi zehirleme, yer altı sularını sömürme ve daha birçok yolla yaşadığımız ortamı hor kullanarak neredeyse kendi sonumuzu hazırlıyoruz.

Aslında ilahi denge, tabiat kanunu veya sünnetullah gereği, dünyanın nimet ve imkanları dünyadaki canlılara kafi gelir. Doğal ihtiyaçların bir sınırı vardır. Midemizin kapasitesi bellidir.

Dengeyi bozan, bazı insanların aşırı ihtirasları ve bencil duygularıdır. Onların bu doyumsuz istekleri güçle birleşince tabiattaki denge bozuluyor. Bir yerde açlıktan ölenler varken, öte yanda israf ve lüks başını alıp gidiyor.

İÇİMİZDEKİ DENGE
Neyse bayram ertesi daha fazla içinizi karartmak istemem. Dünyanın tarihini tam olarak bilmiyoruz. Şimdiye kadar üzerinde yaşadığımız topraklar kim bilir kaç defa yıkıldı ve yeniden yapıldı.

Birey olarak bize düşen kendi iç huzurumuzu bulmanın yollarını aramaktır. Her şeye rağmen sağlıklı yaşamak ve nefes alıp vermek bir nimettir. Bizden beklenen bu idrak içinde iyinin, güzelin, doğrunun peşinde olmaktır.

Asıl tehlike her birimizin içimizdeki dengenin bozulmasıdır. İnsan küçük alemdir ve büyük alemin yani dış dünyanın küçük bir örneğidir. Kendisine verilmiş güçleri, enerjiyi, çok çeşitli imkanları hor kullanırsa kendi tabiatı bozulur. Mutluluk için gerekli olan madde-mana, ruh-beden, akıl-gönül dengesini kuramazsa büyük sıkıntıya düşer. Zaten dünyayı büyük çapta bozanlar içlerindeki bu dengeyi kuramayanlardır.

BAYRAM NAMAZLARI
İsmail Kara "Halk Müslümanlığı" diye bir kavrama dikkati çeker. Halk Müslümanlığında bazı ibadetlerin dini hayatta önem sırasının değiştiği görülür. Mesela bayram namazları bunlardan biridir. Bayram namazı Hanefilere göre vacip diğer mezheplere göre sünnettir, yani bayram namazı farz olan bir ibadet değildir. Ama bayram namazlarına halkın katılımı farz olan beş vakit namazla kıyaslanamayacak kadar yüksektir. Bayram namazında camiler, camilerin avlusu ve yanındaki sokaklar dolup taşar. Bayram, ancak farz olan ve sadece cemaatle kılınabilen Cuma namazıyla kıyaslanabilir.

Yahya Kemal'in "Süleymaniye'de Bayram Sabahı" şiiri yahut bazı yazarlarımızın hatırat kitaplarındaki çocukluk yıllarından kalma bayram sabahı tasvirleri hatırlamaya değer. Nedir bunları bu kadar önemli ve etkili kılan? Düşünmeye değer.

Bu bayram sabahında da genç babalar ve yanlarında çocuklarını neşe içinde camiye giderlerken gördüm ve mutlu oldum. Cuma ve bayram namazları Müslüman-Türkiye'nin önemli göstergelerindendir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.