• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
Kurumuş hurma kütüğü ağlar mı? MEHMET DEMİRCİ

Kurumuş hurma kütüğü ağlar mı?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04 Ekim 2024, 00:00

Önceki yazılarda Medine'deki Mescid-i Nebi'de üç basamaklı bir minber yapıldığını söylemiştik. Hz. Peygamber'in evvelce sırtını dayamakta olduğu hurma kütüğünün, bu fonksiyonu kaybolunca ağladığı ve sesinin duyulduğu şeklinde çok sayıda rivayet olduğunu da belirtmiştik. Bazıları bu olayı akıl dışı bulup, kütüğün inlemesi Resulüllah ve ashaba manen duyurulmuştur demişler. O iniltinin kulaklarla duyulduğunu bir mucize olarak o anda inleme sesinin yaratıldığını söyleyenler çoğunluktadır.

Hurma, palmiye türü bir ağaçtır. Hurma ağacı ile insan vücudu arasında biyolojik bakımdan bazı benzerlikler bulunur. Peygamber Efendimizin insanlık içinde müstesna bir yeri vardır. İlk yaratılan onun nuru ve ruhudur. Fizik olarak ona yakın olmak ayrı bir mazhariyettir. Mescid-i Nebi'de 8 yıl boyunca kendisine dayanarak hutbe okuduğu bir hurma kütüğünün, minber yapılınca ondan uzak kalkmaya üzülmesi yadırganmamalıdır. Evet kuru hurma kütüğü görünüşte cansız sayılır. Ama onun bir başka hayatla canlı olduğu kabul edilebilir. "Cenab-ı Hakk'ı tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur." (İsra 17/ 44) ayeti bunu gösterir.

MESNEVİ'DE HURMA KÜTÜĞÜ
Hz. Mevlana Mesnevi'sinde hurma kütüğünün inlemesi olayını "Hannane direğinin inlemesi" başlığı altında şöyle dile getirir:

Hannane direği, Peygamber'in ayrılığı yüzünden akıl sahipleri gibi ağlayıp inliyordu. Peygamber, "Ey direk ne istiyorsun?" dedi. O da "canım, ayrılığından kan kesildi. Bana dayanıyordun, şimdi beni bıraktın. Minberin üstüne çıktın" dedi. Bunun üzerine Peygamber ona dedi ki: "Ey iyi ağaç, ey sırrı bahta yoldaş olan! Söyle ne istersin? Dilersen seni yemişlerle dolu bir hurma fidanı yapayım ki doğudakiler de batıdakiler de senin hurmanı yesinler. Yahut Tanrı, seni o alemde bir servi yapsın da ebediyen terü taze kal" dedi. Hannane "Daim ve baki olanı isterim" dedi. Ey gafil, dinle de bir ağaçtan aşağı kalma! Peygamber, kıyamet günü insanlar gibi dirilmesi için o ağacı yere gömdü. Bunu duy da bil ki Tanrı, kimi kendisine davet ettiyse o kimse bütün dünya işlerinden vazgeçmiştir. Kim, Tanrı'dan tevfika mazhar olursa o aleme yol bulmuş, dünya içinden çıkmıştır. Bir kimsenin Tanrı sırlarından nasibi olmazsa, cemadın inlemesini nasıl tasdik eder? (Mevlana, Mesnevi, c. I, beyit: 2113-2122)

FİZİK-METAFİZİK
Tabiat bilimleri açısından bakılınca bir hurma kütüğünün inlemesine ve bu iniltinin birileri tarafından işitilmesine ihtimal verilmez. Ne ki, farklı alanlar birbiriyle karıştırılmamalıdır. Bilimlerin bir kısmı tabiattan bahseder, bir kısmı ise metafizik alana aittir. İkinciler tabiatın üstünde, ötesindedir. O bakımdan din ve ilahiyat bahisleri tabiat bilimleri gözüyle ele alınamaz. Aksi halde yetki aşılmış olur.

Metafizik konuları arasında "mucize" denen ve bir peygamberin gösterdiği olağan dışı bazı olaylar vardır. Bunlar tarihen sabit şeylerdir. Nemrud'un ateşi Hz. İbrahim'i yakmadı. Kızıldeniz'in suları Hz. Musa'yı ve İsrail oğullarını boğmadı. İbrahim Peygamber'in bıçağı oğlu İsmail'i kesmedi. Halbuki ateş yakar, su boğar, bıçak keser. Buna rağmen geçici olarak, bu özellikleri değişmiştir; bu konuda kitaplı dinlerin mensuplarının hepsi müttefiktir. Hurma kütüğünün inlemesi de bu türden bir olay sayılır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.