Ahmet Özel'in Kutlu Hayatın İzinde adlı 900 sayfa tutarında bir kitabı çıktı. Alt başlığı "Yeni Siyer". ( Timaş yayını, 2024) Yani Peygamber Efendimizin hayatı, davranışları, ahlakı, insanlık anlayışı gibi pek çok konuyu içinde bulunduruyor.
Batıda gelişen "pozitivist dünya görüşü" İslam dünyasını da belli ölçüde etkiledi. Hatta bütün İslam ilimlerinde bu durumun izleri görünür.
Hz. Peygamber'in hayatı hakkında yazılan eserlerde onun manevi ve metafizik yönü ihmal edilir oldu. Hz. Muhammed başarılı bir idareci, iyi bir kumandan, akıllı bir siyaset adamı olarak takdim edilir. Onun ruhi-manevi zenginliği, olağan üstü sezgileri, ilahi teyide mazhar olan bazı işleri görmezden gelinir. Hz. Peygamber'in görevini sadece vahyi nakletmekle sınırlı tutarak onun ruhi-manevi yönü ve örneklik misyonu göz ardı edilir.
İHTİMAL DIŞI DEĞİLDİR
Doğrudur, Peygamber Efendimiz'in hayatında eski peygamberlerde olduğu kadar maddi mucizeler görülmez.
Ama bu, ondan mucize zuhur etmediğini göstermez. Hz. Peygamber gaybı bilmezdi. Ama gaybı bilen Allah'ın bazı şeyleri kendisine bildirmesi ihtimal dışı değildir. Bu rüya, ilham veya kalbine doğma şeklinde bazan da Cebaril'in gelip bildirmesi tarzında oldu. Ayrıca Allah, Resulüne Kur'an'la birlikte "hikmet" verdiğini beyan eder. Ahmet Özel'den özetlediğim bu görüşlere rağmen, yazarımız kitabında bu alanlarda sınırlı sayıda rivayete yer vermiştir. Kendisi ayrıca çağımıza ait önemli bir gerçeğe ve kıyaslamaya yer verir. Şöyle der:
FİZİK ÖTESİNE İHTİYAÇ
"Eski popüler siyer geleneği ütopik ve efsanevi unsurlarıyla eleştirilirken günümüzde Batının pozitivist hayat anlayışıyla yetişen ve maddi arzuların peşinde koşa koşa yaşadığı sıradan hayattan artık zevk alamayan geniş halk kitlelerinin ve özellikle çocukların fizikötesi ihtiyacını, olağanüstüye olan tutkunluğunu bir şekilde karşılayan, yeni tekniklerin de devreye girdiği daha akıl üstü olay ve unsurlarla bezeli kurmaca halk kültürü hakkında aynı eleştirel tavrın sergilenmemesi, hatta bunun normal bir ihtiyaç olarak görülüp gösterilmesi dikkat çekicidir.
Bunun için modern mitolojinin gözde örnekleri olarak Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter, Örümcek Adam, Aslan Kral, Matrix, Yıldız Savaşları gibi yüz milyonların izlediği bazı filmleri anmak yeterlidir.
Bugün bunları üreterek bir taraftan egemen ideolojiyi geniş halk kitlelerine fark ettirmeden aşılayan, diğer taraftan bundan büyük gelirler sağlayan edebiyat ve sinema sektörü ile, geçmişte popüler siyer anlatımından geçimini sağlayan kıssacılar ve vaizler arasında da kendi şartları çerçevesinde bir benzerlik kurulabilir. Geniş halk kitlelerini etkileme bakımından hikâye, destan ve efsanelerin oynadığı bu rol İslâm ve Batı toplumlarına özgü olmayıp dünyadaki bütün kültür ve medeniyetlerde de durum farklı değildir."
KENDİMİZE DÖNELİM
Hikaye, destan, masal, efsane, mitoloji kültür hayatının önemli ögelerindendir. Özellikle yetişme çağındaki çocuklarımız bu konulara çok ilgi duyar. Biz kendi kültürümüze ait bu türlü verimleri tu kaka eder ve değersiz görürsek, onun yerine başka kültürlere ait unsurlar sel gibi akar ve çocuklarımızı kıskaca alır. Batı medeniyeti, bizim menkıbelerimizden çok akıl almaz saçma sapan hikayelerden ibaret olan eski Yunan mitolojisine dayanır. XX. yüzyılın akılcı ve maddeci görüşüyle Türkiye'yi asırlardan beri kutsallık duygusuyla yaşatan ve koruyan bu malzemeyi inkar ve ihmal edersek, pek büyük bir şeyi kaybetmiş oluruz.
Yazı günümüzü haftada üçe çıkararak bu konuya devam edeceğiz.