Boy abdesti, bir diğer ismiyle gusülde vücut baştan ayağa yıkanır. Konunun manevi boyutuna bakmak gerekirse insan yaradılış gereği maddi zevklere, dalar. Orada takılıp kalan bir kişi kendi ruhi-manevi yönünü gözardı etmiş olur. Bayılan veya fenalaşan bir kimsenin su ile serinletilerek kendine gelmesi gibi, ruhun etkisinden uzaklaşan kişi de yıkanarak tekrar kendine döner, manevi aleme yönelmeye uygun hale gelir. Vücuttaki gerilim ve gevşemeden sonra yıkanmak insanı dinlendirir, yorgunluğu giderir ve dinçleştirir.
İBN-İ ARABİ'NİN YORUMU
Muhyiddin İbnü'l-Arabi Fususu'l- Hıkem adlı kitabının son bölümünde, boy abdesti konusunda ilgi çekici bir yorum yapar. Hz.Peygamber'in "Bana dünyadan üç şey sevdirildi:
Güzel koku, kadın ve gözümün nuru olan namaz" anlamındaki hadisini açıklarken şu düşüncelere yer verir:
"İnsan dahil her şey Hakk'ın tecellisidir.
O bakımdan insanın bir kimseyi sevmesi, gerçekte aslını sevmesi demektir. Esasen en çok sevilmesi gereken Allah'tır. Hadisteki ifadeye göre, Allah'ın sevdirmesi ile erkek kadına veya kadın erkeğe ilgi duyacaktır. Bu sevginin son noktası kavuşmadır. Bu kavuşmanın ardından gusül sırasında tepeden tırnağa yıkanmak farzdır. Erkek ve kadın bu duyguyu birlikte paylaştıkları için her ikisinin de temizlenmesi gerekir. Allah kulları üzerinde gayurdur, yani onların ne şekilde olursa olsun kendisinden başkasına yönelmesinden hoşlanmaz, bu bir ilahi kıskanmadır.
Bu vasfından dolayıdır ki Yüce Allah, insanların kendisi dışındaki maddi şeylerden zevk duyduklarını düşünmelerini istemez.
ÖNEMLİ OLAN İÇ TEMİZLİKTİR
Bu sebeple erkek ve kadının fani olmalarının etkisinden kurtulup Hakk'a bakmaları ve Hakk'a dönmeleri için, başkasından tat alma düşüncesinden doğan düşünceden onları temizlemek istemiştir. Böylece her şeyin aslı ve gerçek varlık olan kendisini hatırlamalarına, O'na dönmelerine imkan hazırlamış olmaktadır. Gerek abdest gerekse boy abdesti, maddi bakımdan temizlik aracı olmakla birlikte, özü itibariyle bunlar sembolik hareketlerdir.
Asıl olan, Allah'ın huzuruna çıkmadan önce manevi temizliği sağlamak maksadıyla birtakım hareketlerde bulunmaktır.
Peygamberimiz "Allah sizin dış görünüşünüze bakmaz, fakat kalblerinize ve işlerinize bakar" buyurur. Yani önemli olan dış temizliği değil, iç temizliğidir.
Hz. Mevlana öyle diyor: "Görünen pislikler su ile temizlenir. Görünmeyen, gizli olan, içte bulunan pislik ise, su ile temizlenmek şöyle dursun, arttıkça artar. İçteki pislikler anlaşıldı mı, onları gözyaşından başka bir şeyle yıkamak, temizlemek mümkün değildir."