Evet yaz geldi, kapıyı çaldı. Mayıs ayında olmamıza karşın çöl sıcakları dahi başladı. Tatil ateşi hepimizi yakıyor. Her bayram, bir şekilde duyduğumuz o efsane "Nerede o eski bayramlar?" sorusu artık yaza uyarlanıyor. Nerede o eski yazlar?
Geride, çok geride kaldı.
Pandeminin yarattığı değişim, kontrollü hayat o yazları çok eskide bıraktı. Bu yaz o geçmişteki muhteşem kalabalık görüntülerine sahne olmayacak.
Kısıtlamalar daha da azaldıkça belki yoğunluk artacak ama o vur patlasın çal dinlesin durumu olmayacak.
HERKES KENDI EVIN ÖNÜNDE
Belki de Alaçatı uzun bir aradan sonra o ilk adını duyurduğu dönemlerdeki gibi sakinliğin, dinginliğin merkezi olacak.
Alaçatı genelinde yabancı turist rezervasyonların neredeyse tamamına yakını iptal oldu. Yerli turist ise genelde sezonluk kiralamalara yöneldi. Bu yaz, her evin bahçesi, her evin önü yeni sosyalleşme alanları olacak.
Gençleri tutmak zor. Bir kısmı akacak gecelere. Ama önemli bir bölüm evlerinde olacak. Tatil anlayışı da doğaya kaçış formatına gittiği için Türkiye'nin her cennet köşesi bundan ayrıca faydalanacak. Peki yerleşik düzende, iş yapan turizmci, esnaf ne yapacak? Kendini yenilemesi, yeni tatil anlayışına göre hareket etmesi gerekecek. Ama bunu yapabilmek için bile para gerekiyor. E zaten pandemi nedeniyle turizmde kimse iş yapamadı.
İşleri yeniden dizayn etmenin maliyetine katlanacak kimse olabileceğini sanmıyorum.
BIZ DE BASARACAGIZ
Böyle mi gidecek? New york, geçtiğimiz hafta içi kısıtlamaları kaldırdı. Dünyada kısıtlamaların kaldırıldığı şehirler haberi sıkça duyulmaya başlıyor. Bizde de sinyaller iyi. Elbette biz de başaracağız. Ama ipin ucunu bırakırsak her şeyi daha beteriyle yeniden yaşarız. Geçen yazı hatırlayın. Hangimiz kuralları tam olarak uyguladık? Maske, mesafe hep bir yere kadar gitti. Sahilde, otelde, sokakta, evde, işte bir şekilde sarıldık, bir şekilde maskeleri attık, bir şekilde mesafeyi hiçe saydık. Sonbahar kapıyı çaldığında, vaka sayıları artmaya başladı. "İnsanlar da kurallara uymuyor" diye söylendik. Sanki kendimiz uyuyormuş gibi.
Bu yazın sonu, sonbahar, arkası kış.
Aşıyı, maskeyi, mesafeyi, hijyeni elden bırakırsak, o eski yazları çok ararız.
Durum böyle gösteriyor. Çünkü bu virüs, her fırsatı değerlendiriyor. Siz siz olun yazın tadını çıkarırken maskenizi çıkarmayın.