• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Datome ve Sneijder haklı. Kilitlenmek yok! NİL KUYUMCU

Datome ve Sneijder haklı. Kilitlenmek yok!

nil.kuyumcu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04 Ocak 2017, 20:33

Yavaş yavaş gidiyor mu üzerimizden kötü bulutlar...
Bir toparlanıp kendimize geliyor muyuz...
"Unutmak" ve "toparlanmak" arasında bir fark varsa eğer, işte o farkı hissetme vakti...

"Bireysel" depresyondan çıkmak daha kolay...
Ama bir toplumun üstüne çöken depresif ruh hali tehlikeli!
Düştüğünde elini tutup seni kaldıran biri bulunur...
En kötü ihtimalle, düştüğün yerden kendin kalkar, üzerindeki tozu silkeler ve yürürsün...
Sevdiğin bir şarkıyı açarsın...
Beğendiğin yazarın kitabını alır, hayal dünyasına konuk olursun...
Yalnız bile kalsan "kendine gelmenin", "dünyaya dönmenin" bir yolunu bulursun işte...

Ama moral vermesi için aradığın arkadaşın senden beterse...
Sokağa çıkmaya bile ürkersen...
İçindeki "renklerin" hepsi siyaha dönüşürse, işimiz zorlaşır!
En kötüsü hedef sapar!
"Uzaktan kumandalı düşmanlar" yapar, kenara çekilir ve biz o öfkeyi birbirimize yansıtırız...

Otobüs durağında önüne geçen yolcuya, trafik ışığında korna çalan sürücüye, yemeğini geç getiren garsona, bankada işini yavaş yapan görevliye, seni o gün aramayı unutan arkadaşına yansıtırsın öfkeni...
Sonuç?
Attığımız her adımda tartışma, kavga, gerginlik, öfke patlamaları...
Peki bu kimi memnun edecek?
Kimin hedefi?
Türkiye'nin "genetik" yapısı fazla "hassas"...
Bu iyi bir özellik ama Türkiye'de yaşayan "yabancılar" "toparlanma" konusunda bizden daha cesaretli ve motive edici...

Fenerbahçe'nin İtalyan basketbolcusu Luigi Datome, terörün, dünyanın problemi olduğunu söyleyip ekledi, "İstanbul'da çok rahatım gezmeye devam edeceğim."

Bir diğer açıklama Galatasaray'ın Hollandalı yıldızı Wesley Sneijder'den geldi.
Annesinin "Ülkene dön" baskısına rağmen futbolcu, "İstanbul'da mutluyuz. Hayata devam etmek zorundayız, kendimizi kilitleyemeyiz.
Benzer şeylerin Almanya'da, Fransa'da olmayacağının garantisi yok. Bu yüzden Galatasaray'da kalacağım" dedi.

İşte altını çizmemiz gereken kelime bu: Kendimizi kilitleyemeyiz...
Biz, bu cümleyi belki içimizden geçiriyor ama yüksek sesle söylemeye çekiniyoruz...
Ya duygusuzlukla suçlanırsak!
Ya tepki çekersek!
Ya birileri yanlış anlarsa diye bir adım geride duruyoruz...
Ama işte ülkemizde yaşamaktan mutlu olan yabancılar, duygularını dile getirmek konusunda bizden bir adım daha öteye geçebiliyor...

O halde "unutmadan" "toparlanma" vakti...
Tamam "kahkaha" atmayalım ama, bir yerlere sakladığımız "gülümsememizi" çıkaralım bir yerlerden...
"Vur patlasın çal oynasın" yapmayalım ama parmaklarımız hafif bir ritm tuttursun...
Başka çaremiz yok...
Her önümüze geleni dövmeyelim!
İşte en tehlikesi derken, tam da bunu söylemek istiyorum...
Yazımı yazdım, 'Bakalım neler oldu gündemde ben işe dalmışken' diye internette gezerken haberi okudum. Buyur!
Sosyal medyada "Reina saldırganı yakalandı" diye paylaşılan görüntülerde teröriste benzetilen bir kişi, vatandaşlar tarafından evire çevire dövülüyor...
İstanbul Pendik'te geçen olayda, emniyetteki sorgusu tamamlanan şahsın terörist olmadığı anlaşılınca serbest bırakılıyor...
Aman diyeyim!
Çevremizde şüphelendiğimiz kişileri mercek altına alalım, emniyet teşkilatına haber verelim ama, çözüm bizim ellerimizden olmasın!
O dayağın ardından, "masum" bir vatandaş daha linç edilerek hayatını kaybedebilirdi...
Ne dedik?
Öfkemizi birbirimize yansıtmayacağız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.