Geçtiğimiz yılbaşı gecesi...
Herkes belki de hayatının en pozitif anlarından birini yaşıyordu...
Ne de olsa yeni bir başlangıçtı...
Güzel düşünmek gerekliydi...
Ama ne oldu?
Bir terörist, o geceyi kana buladı...
Sadece Reina'yı mı?
Hayır...
Bir ülkeyi taramıştı silahıyla...
Hepimizi tek tek vurmuştu...
39 kişinin ölümüne, 79 kişinin de yaralanmasına sebep olan terörist Abdulkadir Masharipov için istenen ceza belli oldu.
İddianamede, terörist için 40 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 540 yıldan 2 bin 370 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
O iddianameyi hazırlayanlara içimden şu cümleyi söylemek geliyor:
2 bin 370 kez ellerinize sağlık!
BİR ASİTLİ MANYAKLAR EKSİKTİ...
Bakın şimdi hayal edin...
Denizli'de 26 yaşında bir kadın, ailesiyle kaldığı evinde uyuyor...
Yanında da 10 yaşındaki yeğeni...
Yani bir insanın kendisini en güvende hissedebileceği yerlerden biri...
Ve ne oluyor?
Uykusundan acı içinde kıvranarak uyanıyor...
Kendi acı çığlıklarına, yeğeninin feryatları karışıyor...
Eve giren 2 kişi hala ve yeğenin üzerine asit döküp kaçıyor...
Yüzleri, boyunları, vücutları yanıyor...
Nasıl bir geri dönüşsüz yaradır...
Nasıl bir hainliktir...
Nasıl bir cesarettir...
Ben bu yazıyı yazarken, polis zanlıları arıyordu ve güvenlik kamerasında 2 kişi kaçarlarken tespit edilmişti...
Bu ülkede işte "ellerinize sağlık" dedirtecek, "alkışlatacak" daha çooook cezalar verilmesi gerekiyor...
Bakalım, iki insanın hayatına asit döken 2 kişi ne ceza alacak?
Bekleyip göreceğiz...
ÇAPKIN ERKEĞİN MODASI GEÇTİ
Eskidendi çok eskiden...
Erkeklerin çapkınlık hikayeleri tebessümle anlatılırdı...
Reytingleri yüksek olurdu...
Anlaşılması güç bir şekilde, kadınlar da bu erkeklerden kaçmaz, tam tersi aşık falan olurdu!
Zaten aşk, "erkeğe" yakışmazdı!
Amaaaa devir değişti...
Bakınız: Murat Boz...
Balım gülüm ilişki yaşadığı sevgilisi Aslı Enver'den sonra yaptığı Bahar Candan tercihiyle, ipini çekti!
Ve "çapkın erkeğin prim yaptığı dönem bitti" tezinin son kanıtı oldu...
Acaba krizi yönetebilecek mi diye bekledim ama ne fayda!
Murat, su yüzeyine çıkamayacak kadar dibe battı!
Bakalım bir daha hangi kadın hayranına dinletecek o romantik şarkılarını!
KİTAP OKUYAN EMPATİ YAPIYOR
İngiliz Kingston Üniversitesi, kitap okumanın faydaları hakkında yaptıkları bilimsel çalışmanın sonuçlarını yayınladı.
Kitap okuyanlar, sosyal çevrelere daha kolay adapte oluyormuş.
Bunun nedeni ise, düzenli kitap okumanın kişide empati duygusunu geliştirmesiymiş...
Sahiden, toplum olarak empatiyi önemli oranda yitirdik...
Herkes "yap gitsin" tadında yaşıyor...
Karşındaki kırılırmış, üzülürmüş, incinirmiş hemen hemen kimsenin umurunda değil...
Oysa ki, empati yani "kendini o kişinin yerine koyabilme" bence "sağlam bir karakterin" birinci göstergesi...
Hayat, domino taşları gibi..
Kitaplardan uzaklaşınca, "güzel duygulardan" da uzaklaşılıyor demek...
Sayfaları açmayı unutunca, insan kalbini de açamıyor...
Demek ki bir araya gelen o harfler, satır aralarında "insan olmanın" şifrelerini veriyor...
Okuyanlara!