Her gün Türkiye'nin farklı yerlerinden insanın kanını donduran haberler geliyor... Tecavüzler, tacizler, cinayetler...
Ama bazen bizi yüreğimizin orta yerinden vuruyorlar...
Yine vurdular...
Ceylin...
10 yaşında küçücük tatlı bir kız...
Sokakta oynarken kaybolmuştu...
Bulundu...
Su içmek için gittiği komşularının evinde buldular Ceylin'i...
Evli bir çiftin evinde...
Normal şartlarda Ceylin'in o evde, ev sahibi komşu teyzesinin yaptığı kurabiyeleri yiyip, evcilik oynarken bulunması gerekiyordu...
Dedesi ve büyükannesi, o evde mutlu görecekti onu...
Ama cesediyle karşılaştılar...
İlk iddiaya göre, komşu teyze (!) öldürmüştü Ceylin'i...
Bir çocuk annesi kadın, bir çocuğu öldürmüştü işte...
Nedeni henüz belli değil...
Ne nedeni olacak ki zaten?
Akla uyan nasıl bir nedeni olacak o kadının?
- "Çok masumdu öldürdüm." - "Çok güzel gülüyordu öldürdüm." - "Çok oyun oynuyordu öldürdüm."
Bitti o masum yıllar...
Sokakta oyun oynarken hiç tanımadığımız birinin kapısını çalıp, "Teyze bir bardak su verir misin?" dediğimiz...
Küçücük bir çocukken mahallede gece yarılarına kadar korkusuzca bisiklet sürdüğümüz...
Kaybolduğumuzda birinin elimizden tutup polis amcaya götürdüğü günler bitti...
Hayat bazen pozitif bakamayacağımız kadar acımasızlaşıyor...
Yapacak bir şey yok!
Bu acı oyunu kurallarına göre oynayacağız...
Ve kural belli...
Biz bu kuralı çocuklarımıza öğreteceğiz...
1- Bizden izin almadan hiç kimsenin evine gitme; dediği hiçbir şeyi yapma...
2- Biz izin vermeden, çok iyi tanıdığın biri dahil olsa, "Anne baban bekliyor" bile dese sakın onunla bir yere gitme...
Bir komşu teyzenin bile katil olduğu acımasız hayatta, kendi önlemimizi kendimiz alacağız başka yolu yok...
İZMİRLİLER ÇADIR OFİSTE ÇALIŞSIN!
Depremlerin ardından uzmanların yaptığı açıklamalara tam olarak ne tepki verelim bilemiyorum...
Bakın şimdi İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Prof.
Dr. Övgün Ahmet Ercan, "6.7-6.8 büyüklüğünde yeni deprem bekleniyor.
İzmirliler yazlıklarında otursunlar. Özellikle 2-3 hafta yazlıklarında otursunlar. Yazlığı olmayanlar deniz kenarında kalmasınlar. Dışarıda, çadırlarda, deprem toplanma alanlarında yaşasınlar iki üç hafta" demiş...
Ay çok tatlı!
Müthiş güzel fikir!
Çadırları Fuar'da kurmayı teklif ediyorum!
Ağaçlar, yeşil alan, hem spor da yaparız...
Amannnn şunun şurasında 4 milyon kişiyiz...
İzmirliler sıcakkanlıdır...
Sıkışırız hepimiz Fuar'a yahu ne olacak?
Yalnız sıkıntı şurada...
İş, güç ne olacak?
Mesela bu deprem 15.28'de oldu...
O sırada herkes işyerindeydi...
Ne yapacağız?
Geceleri çadırda geçirdik diyelim ya gündüzler?
Acaba İzmir ve Ege Bölgesi için TBMM'de yönetmelik, ne bileyim kanun hükmünde kararname falan mı çıkarılsa...
Bu sürede hepimiz "home ofis" aman pardon "çadır ofis" mi çalışsak!
Ercan bir de "İzmir'in yapılaşmasını dağlara yapması gerektiğini söylemiştim" demiş!
Bu da çok iyi!
Haydi bakalım millet, alın evlerinizi sırtınıza, apartmanlarda yaşayanlar binayı sırtlasın meskenimiz dağlardırrrrr dağlarrrrr!
Offf yaaa...
Prof. Dr. Ercan, "Size de yaranılmıyor. Uyarıyoruz işte" diyecektir...
Valla hocam ne diyeyim, sen de haklısın!
SALLANMA...
O zaman yazıyı şöyle tamamlayayım...
İzmirim memleketim...
Sallanıp durma...
3'lük, 4'lük, 5'lik depremlerde çiğdem çitlemeye devam ederiz tamam...
Ama 6.2 bizim bünyelere ters...
Senin şiddetine alışkın değiliz...
Lütfen sakin ol!