Sevgilisinin silahından çıkan kurşunlarla hayatını kaybeden 26 yaşındaki Esen için dün cenaze töreni düzenlendi...
Çok bildik bir görüntü yaşandı cenazede...
Bir tabutun üzeri duvakla örtülmüştü...
Duvak...
Gelinlerin taktığı o beyaz dantel örtü...
***
Peki hiç düşündünüz mü, neden evlenmeden hayatını kaybeden genç kızların tabutunun üzerine duvak örtülür!
Mutlu bir yuva kuramadığı, ailesi onun mürüvvetini göremediğinden, içlerinde kalan bu uhdeyi yansıttığı için mi!
***
Peki...
Bir genç kız, tek başına mı evleniyor!
O nikahta yanında bir erkek olmuyor mu?
Ya da şöyle soralım...
Siz hiç, evlenmeden hayatını kaybeden genç bir erkeğin tabutunun üzerine smokin ya da papyon konulduğunu gördünüz mü?
Hayır mı?
Niye?
O erkeklerin aileleri de onların mürüvvetini göremeden evlatlarını son yolculuğa uğurluyor...
Neden kimse, o tabutun üzerine papyon bırakma ihtiyacı duymuyor...
***
İyi niyetli ve acıklı gözükse de sanırım "toplumsal bir hata"nın yansıması o duvak...
Toplumu ayakta tutan değerlerden biri belki de evlilik kabul...
Ve o toplumun çok önemli bölümü de evlenmek istiyor, buna da kabul...
Ama...
Şu misyonu sadece "genç kızlara" yüklemek, ne kadar doğru?
***
Zaten, illa sonunda prens ve prensesin evlenip şatolarına gittiği...
Bir genç kızın, yüzyıllarca süren uykusundan uyanmak için bir erkeğin öpücüğünü beklediği...
Kendisini gözleri, yüzü, gülüşünden tanımayıp; düşürdüğü camdan ayakkabının tekiyle arayan bir prense mahkum kalmayı öğreten masallarla büyüyor küçük kızlar...
İlla prensesler gibi gelin olması gerektiği daha o yaşta beynine işleniyor...
Ve sonra yaşı ilerleyince de bir telaşa düşüyor...
"Acil evlenmem gerek!"
***
Belki de işte bu "acil" evlenme hissi, bazı genç kızları hatalı ilişkilere sürüklüyor...
Onu döven...
Cebinde silah taşıyan adamlar bile, onlar için önce sevgili, ardından da "eş adayı" olabiliyor...
Bırakın her genç kız kendi masalını "sakin", "telaşa düşmeden", "geç kalıyorum" demeden yazsın...
Karşılarındaki adama, evlenmeleri "gereken", bir "damat adayı" olarak bakınca, gözlerinin önüne bir perde iniyor belki de...
Ve görüyoruz işte...
Acele yazılan, "evlilik masalları"nın sonu şatoda değil, cinayetle bitiyor!
