• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
ŞEBNEM BURSALI

İdam gelsin mi?

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30 Nisan 2014, 20:00
Genel olarak soğukkanlı bir mizacım var ama konu çocuklar olunca kendimden geçiyorum. Hele ki çocuklara şiddet sözkonusuyla iliklerime kadar öfke doluyorum. Zaten kim dolmaz ki? Bizim ve ulusal basının da bir süredir "vermek zorunda" olduğumuz çocuk katliamları da kanımı dondurdu artık. Havuza düşen Pamir, Urfa'da tarladaki havuzda boğulan İsmail, Fethiye'de zeytinyağı fabrikasındaki atık havuzuna düşen S., Antalya'da piknikte yangın havuzuna düşen Hüseyin, Adana'da akrabası tarafından kaçırılıp hunharca öldürülen Gizem ve Akhisar'da istasyonun kullanılmayan kuyusuna düşen Umut...
Yazarken bile elim titriyor, boğazım düğümleniyor. Yaşları 1 ila 9 arasında değişen bu çocuklar ya ihmal ya bir canavarın kurbanı. Melek oldukları yaşlarda, gerçek melek olup göçüyorlar. Küçücük tabutlarıyla haber olup hepimizin içini dağlıyorlar. Suçları ne? Günahları ne? Koca bir HİÇ...
Hepimiz sorumluyuz bu meleklerin ölümünden. Anne babalar, komşu amcalar, teyzeler, abi, ablalar, muhtarlar, belediye başkanları, siyasetçiler hepimiz... Daha bilinçli olup bu çocukları korumak varken, başımıza gelince aklımıza gelen önlemleri almayıp, ağlıyoruz çünkü.
Hele ki; adına İNSAN demeyeceğim o CANAVARLARA ne demeli. En son Adanalı Gizem'in yaşadığı dehşet, hepimizi bir kez daha silkeledi. Evlenmek için ablasını vermediler diye, 6 yaşındaki Gizem'e kıyan o HAYVAN hepimizi çıldırttı. Sosyal medyada; İDAM cezasının tekrar gelmesi için kampanyalar başladı.
Ceza'nın amacı nedir? Suç işleyenin topluma yeniden kazandırılması. Küçücük bebeklere kıyan bu canavarlar nasıl ehilleşir?
Çok uzun bir konu bu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam; çocuklara karşı şiddet ve cinsel suç işleyenler için Adalet ve İçişleri Bakanlıkları ile yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Cezaların arttırılması gündemde. Sadece bununla kalmamalı. Başta anne babalara eğitim verilmeli. Bu dünyaya bir çocuk getiriyorsak; son nefesine karşı sorumluyuz. Hele ki; kendisini koruyamayacak yaşta; her şeyiyle onu biz korumak zorundayız. Sadece anne baba değil, hepimiz sorumluyuz.
Şimdi sakin olma zamanı. Ama, bu sakinlik kabulleniş için değil. Doğru adımları atmak ve meleklerimiz için...

1 Mayıs

Bugün bizim bayramımız. İşçi bayramı, gazetecilerin de bayramı. Kutlu olsun hepimize. Gerçek bir bayram havasında geçmesi için hepimizin üstüne düşen görev; Bayram tadında kutlamak. Güvenlik güçleri de; işçi kardeşlerimize karşı lütfen tahammüllü ve sakin olsun...

Regaip Kandili...

Bugün aynı zamanda Regaip Kandili. Regaip'in kelime anlamı; "Pek çok ihsan". Üç aylar da dün başladı. Bu mübarek günlerde başta çocuklarımız ve ülkemiz olmak üzere tüm dünyaya güzellikler ve iyilikler gelsin dilerim. Kandilimiz mübarek olsun...

LÖSEV tuğlası ve Cem Yılmaz

Doktor Üstün Ezer imkansızı başardı ve yılmadan, bıkmadan, inatla, ısrarla LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) Onkoloji Kenti'nin ilk temelini attı. Ankara'da yaşadığım süre içinde Üstün hoca ve ona inanan bir avuç insanın arasında olmakla hep gurur duydum.
Elimden geldiğince LÖSEV'in gönüllü destekçisi idim, hep olmaya devam edeceğim. Avrupa'nın ilk Onkoloji Kenti ile ilgili ayrıntıları internetten bulabilirsiniz, detaya boğmayayım sizi ama lösemili çocuklarımız ve aileleri için bir "cennet" diyebilirim sizlere.
Bir kampanya başladı şimdi; "Bir Tuğla da Sen Koy" ismiyle. Cem Yılmaz'ın neden büyük sanatçı olduğu bir tek bu kampanyada yaptıklarıyla bile ortada. Kampanyanın gönüllü elçisi, gönüllü yüzü. Ve bununla da kalmadı 100 bin liralık bağış yaparak 10 bin tuğla koydu. Şimdi sıra bizde, sizde. TUGLA yazıp 3406'ya atacağınız bir mesajla 10 liraya bir tuğla da siz koyun bu çocuklarımız için...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.