İZMİR'DEN TARİHİ MESAJLAR
Ne demiştik bir önceki yazımızda; Siyasetin artık odak noktası İzmir'e kayacak.. ve bu haftanın 2 günü devletin zirvesi İzmir'deydi. Bu yıl, her yılkinden daha görkemli olan ve ilk kez uluslararası nitelik kazanan ve milli silah ve mühimmatın kullanıldığı pek çok ilki barındıran bu muhteşem organizasyonda Genel Kurmay Başkanı'nın şeref konukları; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım oldu. Pazartesi akşamından itibaren devletin zirvesi 2 güne yakın zamanını geçirdiği İzmir'de bana göre tarihi mesajlar içeren açıklamalar yaptı. Önce;
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan başlayalım:
Dış dünyaya 3 tarihi açıklaması vardı. İlki ABD'ye, diğeri Rusya'ya ve son olarak Almanya'ya..
Geçen hafta ABD askerlerinin PYD armalı üniformalarla cephede çekilmiş fotoğraflarının basına sızdığını hatırlarsınız. Her ne kadar ABD'li yetkililerin kem-küm anlamındaki açıklamaları olsa da kimseyi ikna etmeyen bu açıklamalar, PYD'nin PKK ile ilişkisini defalarca ispatlamamıza, Türkiye'nin terörle ilgili bunca bedeli ödemesine rağmen askeri alanda NATO müttefikliğimiz olan ABD'nin terör örgütü PYD'ye verdiği bu açık destek ve ilişkide ısrarı, devletin çekirdek kadrosunda ABD'nin samimiyet düzeyini yeniden değerlendirmeye almayı zorunlu kılmıştır.
İşte; Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bu konu hem de MGK bildirgesiyle resmen terör örgütü ilan edilen FETÖ'nün liderini yıllardır ülkesinde barındırarak adeta onun hamisi konumundaki ABD'ye çift yönlü mesaj verdi İzmir'den. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarihi İzmir mesajında FETÖ'nün üst aklı olarak ABD'yi işaret etmesi ve PYD ile arasına mesafe koymamasına yönelik Türkiye'nin yeni adımlar atabileceğine yönelik kararlılık iması çok önemlidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın; düşen Rus uçağıyla ilgili Putin'e yönelik "devlet adamı" dersi veren sözleri de tarihin kayıtlarına geçmiştir ve önümüzdeki günlerde bunun yansımaları mutlaka görülecektir.
Keza; bugün Alman Federal Parlamentosu'nda oylanmaya hazırlanan "Sözde Ermeni Soykırım Tasarısı" ile ilgili Alman Başbakanı Merkel ile İzmir'de iken telefonla görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan; bu tasarının çıkması halinde Türkiye'nin alacağı tavırla ilgili kararlılığı da devletin en üst makamı olarak iletti. Keza; Başbakan Yıldırım'ın da, Merkel ile telefonla yaptığı görüşmede; böyle bir tasarının kabul edilmesi halinde Türkiye için hiçbir anlamı olmayacağını ama siyasi ve diplomatik anlamda Almanya'nın bedel ödeyeceğini iletmesi de anlamlı.
Burada bir parantez açıp "sözde bir soykırım tasarısını" kınama amaçlı parlamentosundan karar çıkarmaya hazırlanan Almanya'ya 2. Dünya Savaşı sırasında Yahudilere yönelik soykırım ve katliamları kimin, hangi ülkenin yaptığını da hatırlatmak isterim. Anlayacağınız; tarihlerinde kapkara bir insanlık lekesi olanlar, önce aynaya bakması gerekenler, olmayan bir soykırım için Türkiye'yi kınamaya kalkınca; komik bile olamayacak kadar zavallı bir duruma düşüyorlar...
BAŞKAN'IN MAZERETİ ARTIK BİTTİ MECBURİ HİZMET ZAMANI!!
Önceki gün Başbakan Binali Yıldırım, İzmir'deki Çalışma Ofisi'nde Başbakan olduktan sonraki basınla toplu olarak ilk buluşmasını gerçekleştirdi. Yıldırım ile Başbakan olmadan 1 gün önce Ankara'da görüşen ilk gazeteci ben idim ve Yeni Asır aracılığıyla verdiği ilk mesaj "Kendisini Başbakanlığa taşıyan il olarak İzmir'e ve İzmirlilere minnettar olduğu" idi. Nitekim, önceki gün bu sözlerini yine tekrarladı ve kendisini Belediye Başkanı seçmeyen ama Başbakanlığa taşıyan İzmir'e bu sevgisini tüm samimiyetiyle sıkça tekrarladı. Yıldırım, benim de yazdığım bir konuyu hatırlattı yine; İzmir'den milletvekili olan CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun seçim propagandasında verdiği "İzmir beni seçerek Başbakan çıkaracak" vaadini gerçekleştirmek de AK Parti'ye düştü" diyerek espriyle devam etti: "Bakın; ben Başbakan oldum, İzmir Başbakan seçti. CHP'nin vaadini gerçekleştirmek de bize düştü yani."
Yıldırım'ın siyasi konulardaki bu esprili üslubu ve samimiyeti yeni dönemde iktidar-muhalefet ilişkilerinde de görünür bir sıcaklık sağlayacağa benziyor. Nitekim; önceki gün Başbakanlık Ofisi'nde kabul ettiği Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile son derece faydalı bir görüşme gerçekleştirdiklerini kendisinden öğreniyoruz.
İzmir ile ilgili her konuya zaten vakıf olan Başbakan Yıldırım; Kocaoğlu'nun kendisine sunduğu dosyadaki meselelerde her zaman kolaylık sağlayacağının da mesajını verdi. Aslında yeni dönemle ilgili şöyle bir öngörüde bulunmak çok daha doğru olacaktır.
Bugüne kadar icraattan ziyade "bahane" üretmeyi şiar edinen Büyükşehir Belediyesi, her konuda İzmir'i önceleyen ve önceleyeceği kesin olan Başbakan Binali Yıldırım'dan sonra hala mazeret üretmeyi mi yoksa mecburi olarak iş üretmeyi mi tercih edecek?
AYYILDIZ VALİ
Salı akşamı geç saatlerde açıklanan hayli kapsamlı Valiler Kararnamesi'nde Ege'nin 5 ilinin valileri değişti. İzmir Valisi Mustafa Toprak Malatya'ya atandı ve yerine Aydın'ın başarılı Valisi Erol Ayyıldız geliyor. Çalışkan ve dürüst Vali Ayyıldız'ın en az kendisi kadar çalışkan bir de eşi var; Didem hanım. Doktor olan Didem hanım, özellikle kadınlara yönelik çalışmalarıyla ve meme kanseriyle ilgili halk taramalarındaki hassasiyeti ve ilgisiyle İzmir'de de çok başarılı işler yapacaktır. Son kararname ile Erzurum'dan Denizli'ye atanan Ahmet Altıparmak da bir önceki Muğla Valisi olduğundan bölgeye yabancı değil. Giden Valilerimize ve Aydın, Manisa, Balıkesir'e atanan yeni Valilerimize de hayırlı olsun..
GO HOME BİZANSLI HÜSNÜ
Osmanlı'yı inkar etmek, özünü inkar etmektir. Atasından utanan zavallılara bu sözlerim. İstanbul'un fetih gününde sosyal medya üzerinden özünü, atasını aşağılayıp barbar kabile diyen, Bizans'ı öven, Bizanssevici Türk akademisyenlerimiz oldu maalesef bizim. Adnan Menderes Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüsnü Erbay'ın "Muhteşem bir uygarlık olan Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'in barbar ve bağnaz bir kabile tarafından işgalinin yıldönümü" diye tweet atması üzerine Rektör Prof. Dr. Cavit Bircan derhal soruşturma başlattı ve Bizanssever proferösü açığa aldı. Milli, yerli Cavit Hoca'yı kutluyor, Bizanssever Hüsnü'ye işgal altında gördüğü bu topraklardan derhal çok sevdiği Bizanslıların yanına çekip gitmesini tavsiye ediyoruz.