Şebnem Bursalı

MİLLET İKTİDARI OYLANACAK

İki aydan az bir süre sonra Türkiye'nin kaderi değişecek.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili Anayasa referandumunda aslında sistem oylanacak ama siyasi-ekonomik ve diplomatik anlamda özellikle son 4 yıldır Türkiye üzerinde oynanmak istenilen oyuna karşı elimizi güçlendirecek en önemli siyasi adım atılacak.
7 Şubat MİT krizi ile başlayan, Gezi olayları , 17- 25 Aralık yargı darbesi, 6-7 Ekim kalkışmasıyla devam eden ve 15 Temmuz darbe girişimiyle son bulan süreç iyi irdelenirse, Türkiye'nin neden bir sistem değişikliğine ihtiyaç duyduğu dahi iyi anlaşılır.
İşte tam da bu yüzden; güçlendirilmiş ve gücünü tamamen halktan almış bir Cumhurbaşkanı ve yine gücünü tamamen halktan alan güçlendirilmiş bir Meclis ile hem yasama hem yürütmenin kendi mecralarında alacağı her karar ve atacağı her adım; Türkiye düşmanlarına karşı atılmış bir tokat olacak.
16 Nisan'da sandığa gidecek her bir fert; Türkiye'nin bundan sonra dışarıdaki düşmanlarına ve içerideki işbirlikçilerine karşı yürüteceği mücadelede elini güçlendirip güçlendirmemeyi de oylayacak aslında.
15 Temmuz darbe girişimiyle ihanetin Nirvana'sına ulaşan bölücü terör örgütü FETÖ ve işbirlikçilerine karşı ; tek elden daha güçlü bir devlet yönetimi sayesinde anayasal zeminde daha etkili bir mücadele verilecek.
15 Temmuz'u anlamayan, Anayasa değişikliğini anlamamış demektir.
Millet iradesinin kurumsallaşması, FETÖ- PKK-PYD türü tüm terör örgütlerinin ve darbecilerin tarihe karışması yolunda atılacak adımlarda, milletin iradesini tam olarak arkasına almış bir yasama ve yürütmenin önünde kim durabilir ki?
İşte bu yüzden; 2002'de başlayan siyasal zihniyet dönüşümünde milleti merkeze alan ve bu merkez üzerinde devleti inşa etmeyi ve yönetmeyi esas alan sistemin Anayasal dönüşümü 16 Nisan 2017'deki referandum ile sonuca bağlanacaktır.
Tam bağımsızlığın ve milletin devlet içindeki iktidarının tam olarak yerini almasının adıdır aslında 16 Nisan...

15 TEMMUZ UNUTULMADI

Geçen hafta 2 günlüğüne Londra'da çok özel bir etkinliğe tanıklık ettim.
Londra Moda Haftası kapsamında İngiltere'de yaşayan Türk Modacı Zeynep Kartal'ın defilesini izlerken hem gururlandık hem de defile sonrasında düzenlenen resim sergisinde 15 Temmuz'u bize değil ama İngiliz muhataplarımıza en çarpıcı şekilde anlatımına hayran olduk.
Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği'nde yapılan etkinlikte, Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç'in verdiği mesajlar kadar;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın etkinliğe gönderdiği telgrafta vurguladıkları unutulmayacak bir etki yarattı.
Özgül Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Özgül ve Lion Diamond sahibi işkadını Öznur Yakın'ın da destek verdiği Büyükelçilik residansındaki fotoğraf sergisinde, 15 Temmuz gecesine dair en çarpıcı görüntüler seçilmişti.
Tankın üstüne çıkan ve darbecilere canı pahasına direnen halk, bombalanan özel kuvvetlerdeki kahraman polislerimiz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk görüntüleri ve İstanbul havalimanında on binlerce insan tarafından karşılanması ve daha nice efsaneleşmiş fotoğraf.
Bizler bu görüntüleri canlı yaşadığımız için biliyoruz elbette ama önemli olan Londra'da aralarında işadamı, futbolcu, gazeteci, sivil toplum örgütü temsilcisi ve siyasetçilerin olduğu sergiye ve defileye gelen İngilizler'in bundan etkilenmesi.
Nitekim; daha sonra yapılan sohbetlerde o geceye dair Türkiye'nin ve Türk insanının yaşadığını çok daha net gördüklerini itiraf ettiler.
11 yıl önce eşinin işi dolayısıyla 2 çocuğuyla birlikte yerleştiği İngiltere'de çok kısa bir süre içinde Türk Modacı olarak kendisini kabul ettiren ve London Fashion Week kapsamında defile düzenleyecek kadar başarı gösteren Zeynep Kartal'a ayrı bir parantez açmak istiyorum.
Bu genç kadın ülkesini sadece modacı olarak değil; bir vatandaş olarak da layığıyla temsil ediyor.
15 Temmuz'un hemen ertesinde düzenlenen bir defilede, Londra'da 15 Temmuz'da yaşananları vurgulayan mesaj vermişti hatırlarsanız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mücadelesini her fırsatta İngiliz muhataplarına anlatmaktan çekinmiyor bu genç kadın.
Ve bence en direk desteklerden birisini veriyor.
Çünkü; siyasi olmayan bir platformda, kültür-sanat ve moda aracılığıyla verdiği bu mesajlar daha anlamlı, daha etkili oluyor ve karşılığı daha net görülüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.