• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Niye evlenmek istiyoruz?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19 Ocak 2010, 17:00
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf evlilik programlarından şikayetçiymiş. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay da Kurtlar Vadisi ile Aşk-ı Memnu'dan memnun olmadığını söyledi geçenlerde. Birinde şiddet, diğerinde aldatma olduğu için. Dikkatinizi çekerim ama "kadın aldatması" olduğu için! Yıllar yılı erkeklerin evdeki gül gibi karılarını bırakıp pavyon kadınlarına gitmelerini izledik, etkilenmedik, kadınlar aldatınca etkileneceğiz ve aile birliğimiz sarsılacak herhalde.
Birkaç kişiden de kimi erkeklerin eşlerinin 'Aşk-ı Memnu'yu seyretmesini yasakladıklarını duydum. Kendi kadınları da etkilenir ve onları aldatır diye korkuyorlar herhalde. Kadın mutsuzsa, aşık olduysa, halinden memnun değilse, aldatılıyorsa falan aldatır ya da başka nedenleri vardır. Ama filmden etkilenip, "Oradaki kadın aldatıyordu, hadi ben de aldatayım" diyen olacağını hiç sanmam.
Neyse, ben evlilik konusuna gelmek istiyorum. Evlilik programlarından niye şikayet ediyoruz ki? Reyting aldığına göre, seyrediliyor. Neredeyse her kanalda evlilik programı yapıldığına göre insanlar bu programlara başvuruyor. Kısacası evlenmek istiyor.

EN BÜYÜK YANLIŞ
Çünkü yetiştirilme sistemimiz evliliğe göre programlanmış. Kızlar için tek bir gelecek var, o da evlilik. Pazar Vatan'da kadın hakları denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Canan Arın'la yapılmış bir söyleşi vardı evlilik ve boşanmalar üzerine. Canan Arın da aynı şeyi söylüyor: "Kızların yetiştirilmesindeki büyük yanlış, evliliğin amaç olarak sunulması. Kız çocukları 'gelin olmak' istiyor. Beyaz gelinlik çok güzel bir yutturmaca. Hiçbir erkek çocuğun 'ben büyüyünce damat olacağım' dediğini duydunuz mu?"
Duymadık. Çünkü evlilik, erkeklerin ayvayı yeme hikayesi, kadınların ise varması gereken hedef noktası.
Yani bir kadın için bir erkeği nikah masasına oturtmak büyük bir başarı. Evlenmeyen kadın ise başarısız. Hiçbir erkeği kafesleyememiş çünkü, kandıramamış.
Öyle ama! Eğer evliliği isteyen sadece kadınsa, erkekler kaçıyorsa böyle bir sonuç çıkıyor ortaya.
Nedir yani bu erkeklerin "İstemem yan cebime koy" davranışı. Onlar da istiyorlar ki evlilik programlarına katılıp, birilerine talip oluyorlar. Tabii erkeklerin evlenmek istemelerinin en büyük nedeni bakılmak. Kadınlar güvence, erkekler de hizmet peşinde. Kadınlar zengin ve kendilerini sahiplenecek bir koca arıyor, erkeklerse kendilerine bakacak bir kadın.
Güç ve hizmeti çıkarırsak aradan, bakın evlilikler nasıl anlamlı olur. Yani kadınlar zaten para kazanıp, kendilerine bakabilirlerse, erkekler de kadından beklediği işleri kendileri yapabilirlerse, aşk için, dostluk için, paylaşmak için, aile kurmak için evlenirler. Ve gökten düşen elmalar mutluluğun gerçek tohumları olurlar.


Savaş karşıtı Avatar

Avatar filmi solcu mu, Avatar ırkçı mı, Avatar çalıntı mı? Her geçen gün yeni bir soru ortaya atılıyor filmle ilgili olarak. Kimileri 'gitmeyin' kampanyası bile başlattı. Özellikle çocukları götürmemek lazımmış.
Bense tam tersini düşünüyorum. Bütün çocukları bu filme götürmek lazım. Özellikle de silaha, kavgaya, şiddete düşkün erkek çocuklarını. Bu filmi seyrederek savaşmanın, insan öldürmenin, doğaya ve tüm canlılara zarar vermenin ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlarlar belki.
Böyle bir katkısı olacaksa ki, -bence olur- ne büyük bir yararı var filmin, düşünsenize. İster konusu çalıntı olsun, isterse beyaz ırka gönderme yapsın fark etmez, savaş karşıtı ya, çevreci ya, bence artıları yeter de artar bile.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.