Altmış yaşında ama o 60 yıl değil, 120 yıl yaşadığını düşünen, 13 yaşında resim sergisi açan, 15 yaşında dünya klasiklerini bitiren, okulun her zaman parlak öğrencisi. Dediğini yapan, yaptığını söyleyen nadir insanlardan bir Nihal Muradoğlu. Otobiyografisinde, beş memlekette yaşadığı, 3 milyona yakın insanla tanıştığı yazıyor. Bütün dileği daha iyi bir toplum, bireysel ve akabinde oluşacak toplumsal gelişme.
Bunun için BTYM (Bireysel Toplumsal Yaratıcılık Merkezi) adını verdiği bir merkez kuruyor. Yaratıcı, bir fikri olan, girişimci gençlere, kadınlara, herkese yardımcı olmak istiyor. Diyor ki;
. Girişimci olmak kolay değil. Ofis tutmak, her ay kira ödemek, sekreter, elektrik vs. gibi giderleri karşılamak. Hele ki yeni kurulan bir şirketseniz.
. Öyleyse gelin biz size yardımcı olalım. Size ofis ve sistem hizmet paketi sunalım. Sekreterlik servisi, toplantı salonu, muhasebe, kargo, ucuz kira, seminer salonu, marka ve patent hizmeti, arşivi kütüphane hizmeti, kurumsallaşma, destek, eğitim ve danışmanlık hizmeti verelim.
GENÇLERE DESTEK
. Veya büyük bir ofisiniz var, değerlendiremiyorsunuz, biz size bayilik sistemi konusunda yardımcı olalım.
. İş planı yapmanızda yardımcı olalım.
. Proje yazımında hizmet verelim.
Kısacası "sürdürülebilir bir iş fikriniz varsa biz size yardımcı olalım" diyor.
Aynı zamanda açılımı, Kültürlerarası Eğitim, Öğretim ve Araştırma Topluluğu olan SIETAR TÜRK'ü kuruyor. Bu ağ, küresel iletişim sahasında eğitim alan ya da çalışan herkes için kurulmuş, dünyanın en büyük disiplinlerarası ağı. Tüm dünyaya yayılmış 350 merkeziyle, Avrupa konseyinden onaylı ve Birleşmiş Milletler kararıyla Sivil Toplum Örgütü statüsünde yer alan topluluğun 3000'den fazla üyesi bulunuyor.
SIETAR'in hedefi de, "Birey, Grup, Organizasyon ve Topluluk düzeylerinde uzun ömürlü yarar sağlayacak alt ve üst kültürlerarası iliskileri tanı(t)mak ve güçlendirmek için gerekli bilgi, beceri ve değerlerin geliştirilmesi ve desteklenmesini teşvik etmek ve desteklemek.
KIRMIZI OFİS
Bunun için Yeditepe Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nde alışmalar yapılıyor ve Avrupa'daki Türk gençlerinin Türkiye'ye gelip teknik üniversite veya diğer devlet okullarında okumak istediği zaman geçirdikleri kültür şoku nedeniyle çevreye adapte olamadıkları saptanıyor. Bunun için çalışmalar yapılıyor.
Nihal Muradoğlu ile yolumuz tesadüfen, -aslında hiçbir şey tesadüf değildir ve her şeyin bir nedeni vardır- kesişti. Ben Mart ayında çıkacak olan RENGARENK KIRMIZI adlı dergim için ofis arıyor ve işimizi görmesi adına içimize sinmediği halde birini tutmak üzereyken, o boşlukta ofisine gittim. Bir saat sonra ekip olarak ofisine yerleşiverdik.
İki haftadır BTYM'nin arka odasında çalıştık ve dergimizi yayına hazır hale getirdik. Her türlü ofis ve servis hizmetimizi de aldık. Ve birbirinden değerli birçok kişiyle tanıştık. Kadın dayanışmasının en güzel örneğini verdik. Ne mutlu ki Nihal Muradoğlu gibi kadınlar var bu ülkede...