Bazı haberlere inanmak istemiyorsunuz, inanasınız gelmiyor, olamaz, nasıl olur falan diyorsunuz. Defne Joy Foster'ın ölüm haberini de çoğumuz böyle karşıladık. Daha iki-üç gün önce dans ederken izledik. Kimilerini güldürdü, kimilerini sinirlendirdi ama herkesi eğlendirdi. Evet, çok konuşuyordu. Evet, çok patavatsızdı. Evet, şımarıklık yapıyordu ama ona yakışıyordu yaptıkları. Aşırıya kaçtığı oluyordu ama o tam bir şov kızıydı. Şov yıldızları da her türlü riski göze alarak başkalarının yapamayacaklarını yaparlar. Ve yaptıklarını da kendilerine yakıştırmasını bilirler.
Ben de kızıyordum bazen Defne'ye, "Yeter artık, sus!" diyordum. "Sempatikliğini yitirip antipatik olmaya gidiyorsun" diyordum içimden ama öyle bir hareket yapıyordu ki, dayanamayıp kahkaha atıyordum. Büyükler de çocuklar da seviyordu Defne'yi... Özellikle çocuklar bayılıyordu ona. Çok üzüldük.
SEVGİ ARSIZI
Sabah ölüm haberini alınca, en son buluşmamızı anımsamaya çalıştım. Televizyonda aşk sohbetleri yaparken konuğum olmuştu Defne Joy Foster. Galatasaray'da bir kafede buluşmuş, çekim yapmıştık ve 1 saat boyunca sadece aşktan söz etmiş, aşk gibi romantik bir konudan söz ederken de güldürmüştü hepimizi. Bir kere yerinde duramıyordu. Oturduğu koltukta zıp zıplıyordu adeta. Hani bıraksak amuda falan kalkacaktı. Öyle bir enerjisi vardı Defne'in.
Söyleşinin ardından o tarihlerde köşe yazdığım Günaydın Gazetesi'nde "Bir kilo erik!" başlığıyla şu satırları karalamışım:
"Aslında anlaşmazlığın sebebi belli; kadın sevgi arsızı... Sürekli ilgi istiyor etrafındakilerden. Özellikle de sevdiklerinden. Tabii ki en başta aşık olduğu erkekten...
BİR KİLO ERİK!
Nasıl kendisi yataktan kalktığı andan itibaren erkeğini düşünüyor ve günün her anını onunla paylaşmayı arzuluyorsa, erkek de aynı hislerle dolu olsun istiyor.
Beylik bir sözdür ama gerçektir, kadınlar hakikaten çiçekle, küçük bir öpücükle yetinmesini bilirler. Pırlanta ve değerli eşyalar sonradan gelir. Yani adamın parası, malı mülkü varsa, almak istiyorsa, olabilir! Önemli olan düşünmektir.
Mesela "Sihirli Annem" dizisinin Eda'sı Defne Joy Foster, tam bir erik canavarı. Hani vardır ya koca bir kase yeşil eriği bir oturuşta bitirenler, tuza banıp banıp yiyenler, onlardan...
Aşık olduğu erkek (Görür görmez aşık olmuş, bir anda kendini kaybetmiş, aşk orucunu sona erdirmiş) biliyor erik düşkünlüğünü. Defne'nin işi nedeniyle buluşamayacakları bir gün, çekim yerine bir kilo erik göndermesin mi? Kaç kadın böyle bir jest karşısında erimez? Defne de mahvolmuş zaten. Yani işte budur sahiden. Bu kadarcık bir ilgi biz kadınların çoğunu mutlu etmeye yeter."
O zaman bekardı Defne. Ama aşıktı. Hemen ardından evlendi, aşık olduğu erkekle. Hemen ardından oğlu oldu. Mutluydu. Öyle biliyorduk. Böyle olmamalıydı. Çok erken veda ettin bu dünyaya be Defnecim.