Enerjiden sorumlu kadınlar
Yeni bir kampanya var biliyorsunuz, adı "Enerji Hanım" diye. Amaç enerji verimliliğinin bireylere anlatılması. Vatandaşın tasarruf etmesini sağlamak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Aile Sosyal ve Politikalar Bakanlığı tarafından hayata geçirilen proje kapsamında, enerji verimliliğine evlerden başlaması öngörülüyor. Dolayısıyla projenin odağında kadınlar bulunuyor.
Aslında güzel proje. Evlerde kullandığımız elektriğin çoğunluğunu da elektrikli ev aletleriyle tüketiyoruz. Ev işlerinden de kadınlar sorumlu. Çamaşır, bulaşık makinesi, ütü, ocak fırını onlar kullanıyor.
Ama kampanyayı anlatan filmde bir terslik var. Daha doğrusu kampanyada resmen cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor. Örneğin, odadan odaya geçen Enerji Hanım, çamaşır makinemizi tamamen doldurmadan çalıştırmamamızı, gereksiz lambaları söndürmemizi falan anlatıyor. Bu arada evin küçük kızı ütü yapıyor, evin afacan oğlu ise buzdolabının kapağını açık bırakıyor, evin erkeği televizyonu kumandayla kapatıyor, Enerji Hanım gidip düğmesinden kapatıyor.
CİNSİYET AYRIMCILIĞI
Dedik ya sorumluluk kadınlarda diye bütün yük onlara yüklenmiş. Erkek çocuklar buzdolabının kapağını açık bırakabilirler, televizyonu kapamayabilirler. Enerjiden tasarruf onların sorunu değil zira. Onlar yakıp yıkabilirler, nasıl olsa kadınlar var ortalığı temizleyen. Dolayısıyla düğmeleri, buzdolabını kapamayı öğrenmeleri gerekmiyor, öyle olsa Enerji Hanım, dolabı kaparken erkek çocuğa, "kapaması gerektiğini" söyleyebilir.
Ama hayır!
Hani eskiden ders kitaplarında çekirdek aile resimleri vardı. Baba koltukta gazetesini okur, erkek çocuk oyun oynarken, anne mutfakta yemek hazırlar, küçük kız da masayı kurardı. Aynen onun gibi. Oysa, ders kitaplarında bu tür cinsiyet ayrımı gözeten unsurların ortadan kalkmasına karar verilmişti. Şimdi yeniden eskiye dönüyoruz demek ki.
Evet, enerji tasarrufu yapalım ama bunu sadece kadınlardan beklemeden yapalım. Erkekler de bilgilensin, onlar da öğrensin, onlar da elektrik düğmelerini kapasın veya buzdolabının kapağını açık bırakmasın veya giysilerini kirletmesin vs...
ERKEK DAHİL OLSUN
Projenin 10 kişilik danışma kurulunda sadece bir kadının olması aslında her şeyi açıklıyor. Kararları alan erkekler, uygulaması istenen kadınlar. Direkt kadınları ilgilendirdiğini düşündükleri konularda bile kadın görüşü alınmadan kampanyalar yapılıyor. Bu işlere kafayı yoran Filmmor Kadın Kooperatifi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na şöyle sesleniyor: "Ev işlerine zincirlediğiniz enerjimizin, siyasetten sanata yaşamın tüm alanlarında ne kadar güçlü olduğunun farkına varın. Çamaşır, bulaşık makinesini kullanmak, gereksiz yanan ışığı kapatmak gibi işlerin erkeklerin de zeka ve kabiliyetleri dahilinde olduğunu fark edin. Sizden en önemli beklentimiz, kadınlara yönelik şiddetten kadın cinayetlerine birçok musibetin kaynağı olan cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmeniz."
Aslında güzel proje. Evlerde kullandığımız elektriğin çoğunluğunu da elektrikli ev aletleriyle tüketiyoruz. Ev işlerinden de kadınlar sorumlu. Çamaşır, bulaşık makinesi, ütü, ocak fırını onlar kullanıyor.
Ama kampanyayı anlatan filmde bir terslik var. Daha doğrusu kampanyada resmen cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor. Örneğin, odadan odaya geçen Enerji Hanım, çamaşır makinemizi tamamen doldurmadan çalıştırmamamızı, gereksiz lambaları söndürmemizi falan anlatıyor. Bu arada evin küçük kızı ütü yapıyor, evin afacan oğlu ise buzdolabının kapağını açık bırakıyor, evin erkeği televizyonu kumandayla kapatıyor, Enerji Hanım gidip düğmesinden kapatıyor.
CİNSİYET AYRIMCILIĞI
Dedik ya sorumluluk kadınlarda diye bütün yük onlara yüklenmiş. Erkek çocuklar buzdolabının kapağını açık bırakabilirler, televizyonu kapamayabilirler. Enerjiden tasarruf onların sorunu değil zira. Onlar yakıp yıkabilirler, nasıl olsa kadınlar var ortalığı temizleyen. Dolayısıyla düğmeleri, buzdolabını kapamayı öğrenmeleri gerekmiyor, öyle olsa Enerji Hanım, dolabı kaparken erkek çocuğa, "kapaması gerektiğini" söyleyebilir.
Ama hayır!
Hani eskiden ders kitaplarında çekirdek aile resimleri vardı. Baba koltukta gazetesini okur, erkek çocuk oyun oynarken, anne mutfakta yemek hazırlar, küçük kız da masayı kurardı. Aynen onun gibi. Oysa, ders kitaplarında bu tür cinsiyet ayrımı gözeten unsurların ortadan kalkmasına karar verilmişti. Şimdi yeniden eskiye dönüyoruz demek ki.
Evet, enerji tasarrufu yapalım ama bunu sadece kadınlardan beklemeden yapalım. Erkekler de bilgilensin, onlar da öğrensin, onlar da elektrik düğmelerini kapasın veya buzdolabının kapağını açık bırakmasın veya giysilerini kirletmesin vs...
ERKEK DAHİL OLSUN
Projenin 10 kişilik danışma kurulunda sadece bir kadının olması aslında her şeyi açıklıyor. Kararları alan erkekler, uygulaması istenen kadınlar. Direkt kadınları ilgilendirdiğini düşündükleri konularda bile kadın görüşü alınmadan kampanyalar yapılıyor. Bu işlere kafayı yoran Filmmor Kadın Kooperatifi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na şöyle sesleniyor: "Ev işlerine zincirlediğiniz enerjimizin, siyasetten sanata yaşamın tüm alanlarında ne kadar güçlü olduğunun farkına varın. Çamaşır, bulaşık makinesini kullanmak, gereksiz yanan ışığı kapatmak gibi işlerin erkeklerin de zeka ve kabiliyetleri dahilinde olduğunu fark edin. Sizden en önemli beklentimiz, kadınlara yönelik şiddetten kadın cinayetlerine birçok musibetin kaynağı olan cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmeniz."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.