Seda Kaya Güler

Çocuğunuza kural koyun

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, "Tıpkı ateşe ellerini uzattıklarında ellerinin yanacağını bilmeleri gerektiği gibi bir yabancı ile karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğini bilmesi gerekiyor çocuklarımızın" diyerek annelerden, "çocuklarına çığlık atmasını öğretmelerini" istedi. Ben de özgüven vermeleri gerektiğini hatırlatıyorum. Dünkü yazımda da söylediğim gibi özgüven çocuk eğitimin en temel noktası. Biz çocuklarımızı kendileriyle ilgili kararlar almaları konusunda özgür bırakmıyoruz. Daha doğrusu kurallar koyulması ve bu kurallara uyulması gereken yerlerde esnek davranıyor ve esnek davranmaları gereken yerlerde baskı uyguluyoruz.
Örneğin yemek yedirme konusu. Uzmanlara göre "zorla yemek yedirmek" çocuğun doğrularına tecavüz edilmesi anlamına geliyor. Açıklayayım. Bir anne babanın sorumluluğu çocukları için masaya yemek koymaktır. Bu yemeği çocuklara yedirmek onların sorumluluğu değildir. Çocuk acıktığı zaman yemek yer. Biz nasıl, ne zaman yemek isteyip istemediğimizi biliyorsak çocuk da bilir. Bize nasıl zorla yemek yedirilmek istendiğinde kızar ve tepki verirsek veya direnç gösterirsek çocuk da gösterir. Anne çocuğun ne zaman acıktığını bilemez. Bunu ancak çocuk bilir. Oysa bizim anneler ellerinde tabaklarla çocukların ardı sıra dolanır, bir lokma yedirmek için cep telefonunu rüşvet verir veya televizyon seyretmesine izin verir vs...
Oysa yemek sofrada yenir. Bu konuda uzmanların önerisi şudur: Sofraya oturdunuz, çocuğunuz yemek yemek istemiyor, demek ki karnı acıkmamış, tabağını kaldırın. Böylece acıkmamanın bir sorun olmadığını bilsin. Sonra da bir sonraki yemek saatini bildirin. Arada bir şeyler yemek istediğinde, buna izin vermek akıllıcı bir yöntem değil. Çünkü bu durumda sofrada yemek yemesi gerektiğini düşünmez ve her isteğinin yerine getirilmesini bekler. Yapılacak şey, ona neden vermediğinizi izah etmek. Acıkmasının normal olduğunu ama yemek saatinin geçmiş olduğunu, o anda ona yemek veremeyeceğinizi ama bir sonraki yemek saatinde yiyebileceğini söylemek. Zor bir şey değil. Televizyonlardaki bence en eğitici ve tüm anne babaların izlemesi gereken bir program olan "Süper Dadı"da her seferinde böyle örnekler oluyor.
ÖDÜL KAZANMAK
Yaşı kaç olursa olsun çocuklar yemek yemiyor, anneler sürekli bağırıyor, ellerinde tabak peşlerinden koşuyor, kavga kıyamet yemek yeniyor. Dadı hemen kural koyuyor: Yemek masada yenilecek. Arada abur cubur yok. Abur cubur yemek için bir şeyler yapması gerekiyor çocuğun: Ya oyuncaklarını toplayacak ya yatağında uyuyacak vs. Kazanacak yani ödülü. Masaya oturulduğunda ve çocuğa yemekler arasından hangisini yemek istediği sorulduğunda çocuklar sorunsuz yemeklerini yiyorlar. Bir kural da kendi başlarına yemeleri. Dökerlerse döksünler. İkinci veya üçüncü sefer dökmemeyi öğreniyorlar. Kısacası kurallar olacak. Anne baba bu kurallardan taviz vermeyecek. Çocuk söyleneni yerine getirdiğinde küçük bir ödül kazanacak. Her konuda böyle. Anneler çocuklarını tek başına evde bırakmamalı ve sokakta oynamalarına izin vermemeli. Tabii ki sokağa çıkacaklar, parka gidecekler ama bir büyük gözetiminde. Çocuklara konulacak kurallara gelince: evden uzaklaşmamak, yabancılarla konuşmamak, onların peşinden gitmemek, aileden bir üye olmadan komşu bile olsa bir başkasının arabasına yalnız binmemek, evine gitmemek, verdiği bir yiyeceği veya oyuncağı almamak, anneden başka birinin bedenine dokunmasına izin vermemek vs...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.