• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Aşka ve sevgiye dair SEZER ALTAN

Aşka ve sevgiye dair

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11 Şubat 2020, 23:22

Bu hafta sevgililer günü haftası yani sevginin günü...
Sevgi, insanı bir şeye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten bir duygu, hayatın aslı, kendisi ve âlemin var oluş sebebidir.
Sevginin ve sevmenin aynı zamanda bir yaşama sanatı olduğunu kabul etmeliyiz. Sevgiyi yaşamalı, hissetmeli, düşünmeli kelebeğin renk cümbüşünde, gülün kokusunda, bulutun hafifliğinde ve insanda... İnadına her adımda, her nefeste yenilip derinleşen varoluşlarla dolu dolu yaşamalı hayatı aşkla sevgiyle...
Erich Fromm'un dediği gibi "Atılacak ilk adım, tıpkı yaşamanın bir sanat olması gibi, sevginin de sanat olduğunu kavramaktır" Aşık olmakla sevmek arasındaki farkı sormuşlar. Cevaplamış Şems: senin baktığına herkes bakar; ama onda görebildiğini herkes göremez.
Herkes aşık olabilir; ama hiç kimse senin gibi sevemez. Tek fark sensin.
Seni özel kılan sevgin...


SEVEBİLME YETENEĞİ
Ünal Ersözlü "Tüm insanlar, eşit olarak, içlerinde sevgi duygusuyla, sevebilme yeteneğiyle doğar.
Hayatı anlamlandıran, evrenin tüm yasalarının özünü bütünleyen insan sevgisi oluşmasaydı; insanlığın şimdi kozmossu kucaklayan 'hakikati arama' arzusu hiç karşılığını bulmayacaktı" demektedir.
En değerlisi yaşadığımız anın farkına varmak, yaşamla birlikte akabilmek bize yaşam derinliği getirir. Echart Tolle "Sevgi bir Var'lık halidir. Sevginiz dışarıda değil içinizin derinliklerindedir. Siz onu asla yitirmezsiniz ve o sizi terk edemez. O başka bedene, bir dışsal forma bağlı değildir. Şimdiki an için ve şimdiki yaşamın bütünü için şükran duymak gerçek zenginliktir. O gelecekte gelmez. Sonra zamanla, o zenginlik sizin için çeşitli şekillerde tezahür eder. Şimdiki an'a girin. Sadece olun ve olmanın tadını çıkarın.
Şimdiki anın sahip olduğunuz tek şey olduğunu derin bir biçimde idrak edin. Şimdiyi yaşamınızın asıl odağı yapın" der. Tasavvuf kültürünün sevgi ve hoşgörüsü Kur'an ve Hadisin vurguladığı ahlaki ölçüler içerisinde bir sevgi ve hoşgörüdür.


En büyük sevgi ilahi olan büyük yaratana olan sevgidir. O'nun olduğunu, O'nun yaratıcılığını, O'na teslim olmayı öğrenirsek, içimizdeki kutsallığı idrak edebilirsek, kutsal olduğumuzu anlarsak hayatımız anlam ve mana kazanır.
Yunus'un "Yaratılmışı severim yaratandan ötürü", "Bana seni gerek seni" diyerek ilahi sevgiye ulaşmanın önemini vurgulamıştır.
Yaratılmışların en şereflisi (eşref- i mahlûkât) olması hasebiyle insanı daha fazla seviyor olması bu gerçeği değiştirmez... Ayrıca, Yunus Emre insanı severken din, mezhep, ırk ayrımı da gözetmez.
Rahmet dalgalarıyla çırpınan aşk deryasının canlara can kattığını, susuzluktan kıvrananlara âb-ı hayat olduğunu belirten Mevlânâ, aşkın yüzlerce naz ve yüceliği olduğunu, bu yüzden kolay elde edilemediğini vurgulamıştır. Sevgi sebebiyle yaratılan ve Allah'ın alemdeki aynası olarak gördüğü insanı hatasıyla kabul edebilmeyi büyük bir erdem olarak görmüştür. Mevlana "Maşuk her şeydeki her şeydir; aşık sadece O'nu gizler; Maşuk her şeydir, aşk ölmüştür" demektedir.


İNSANLIK SEVGİSİ
Yesevî ocağında yetişen ve onun ülkülerini Anadolu'da hayata geçiren ulu çınarların başında ise Hacı Bektaş-ı Velî gelir. "incinsen de incitme", "Ne ararsan kendinde ara", "hiçbir milleti ve insanı ayıplama", "gelin canlar bir olalım" sözleri ile sonsuz bir insanlık sevgisi ve daima birlik-beraberlik ve kardeşlik vurgusu yapan Hacı Bektaş-ı Velî'nin öğretilerinden daha fazla yararlanmamız gerekmektedir.
Doğu bilgeliğinin önemli isimlerinden Lao-Tzu'nun dediği gibi;
"Başkalarını anlamak bilgelik, kendini anlamak ise aydınlanmadır".

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.