Bugün bir büyük insanı, dehayı, kurtarıcıyı ve onun en büyük eserim dediği Cumhuriyet'i yazdım. Atatürk ve Cumhuriyet'le ilgili bugüne kadar çok şey yazıldı. Çağdaşlarının hepsinin yok olup gittiği bir ortamda, ölümünün 52. yılında Atatürk sevgisi, düşünceleri ve 97. yılında Cumhuriyet neden hala diri bir şekilde yaşamaktadır?
Bunun için birçok şey yazabiliriz.
Atatürk'ün dehası, iyi bir asker ve devlet adamı olması, devrimlerinin çağın gereklerine göre yapılması diyebiliriz. Bence asıl önemlisi bu halkın yüreğinde sevgisinin her geçen gün artması, Atatürk'ün milli olmasıdır. Atatürk'ün bütün adımlarındaki hedeflerinden başta geleni 'Ülkem için ne yapabilirimdir.' Onun değişmeyen yönü vatanseverliği, milliyetçiliğidir. Atatürk bir Türk milliyetçisidir ama bunun yanında evrensel bir adamdır. Atatürk bizzat kendi hazırlamış olduğu Misak-ı Milli ile Türk milliyetçiliği fikrini sınırları belli bir vatan kavramıyla birleştirmiştir.
Bu vatan, Milli mücadelenin bir amacı olarak milli düşüncenin daha güçlenmesini sağlamıştır. Türk toplumuna, emperyalizme karşı direnme gücü aşılamıştır. Milli mücadelenin başarıya ulaşmasında en önemli etken olmuştur.
CEPHEDE KİTAP OKURDU
Atatürk bırakalım Türkiye'yi, dünya siyaset tarihinin, en ilginç ve çarpıcı figürlerinden, 20. yüzyılın en önemli devlet adamlarından birisidir. Hala hayatına ait bazı sırları bulunduğu düşünülen, çok güçlü, bugün de canlı, diri, etkili bir kişidir.
Atatürk, araştırmayı sever, karizmatiktir, çok iyi bir hatiptir ve akıldan, bilimden yanadır. Cephede bile kitap okuyacak kadar kitap tutkunudur.
Türkiye'de Atatürk sevgisi her geçen gün çoğalmaya devam etmektedir.
Türkiye'de belli kesim ve çevrelerde bir Atatürk putlaştırması, tabulaştırması, kültleştirmesi mevcuttur.
Atatürk'ün evrensel düzeyde önemli ve etkileyici, hatta hayranlık uyandıran tarihi bir şahsiyet olduğu muhakkaktır.
Bu şahsiyetin de tarihin akışında çok önemli rolü vardır. Tarihi şahsiyetler hem içinden doğduğu toplumun ürünüdür, toplumun kaderine tesir etmiş ve ona damgasını vurmuştur. Atatürk tarihteki yerini, ülkesinin işgaline ve bölünmesine karşı Anadolu'nun ve Müslüman halkının direnişini başarıyla yöneterek kazanmıştır.
Bu mücadelenin hazırlanmasında, planlanmasında ve uygulanmasında önderlik etmiştir. Savaş sonrası ülkesine barış ve huzuru getirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'ndan sonra bölgesinde yer alan en güçlü devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuş ve şekillendirmiştir.
KALIPLARA HAPSEDEMEYİZ
Taha Akyol 'Hangi Atatürk' kitabında bu soruya cevap olarak, "Hangi Atatürk sorusu ve Atatürk kurguları tarih bilimine aykırı olduğu gibi ufkumuzu daraltacak, zihnimizi kalıplara hapsedecek bir sorudur" demektedir.
Şevket Süreyya Aydemir 'Tek Adam' adlı eserinde, "Mustafa Kemal hem toplumumuzun ve devrimizin eseridir. Hem kendini yaratan bu toplumun ve çağın hayat ve kaderine tesir ederek onlara yön ve şekil vermiştir. Bu suretle ve bu akış içerisinde her tarihi şahsiyet gibi o da kendisini yaratmıştır. Zaten Tek Adam demek bu demek değil midir?" diye vurgulamaktadır.
Son söz: Türklerin büyük mareşalleri, büyük devlet adamları her asırda vardır. Fakat Atatürk dünya tarihinin de nadiren gördüğü bütünleyici bir yönetici, bir dehadır.
Prof.Dr. İlber Ortaylı