Zeytin hasat sezonunun başlaması, zeytinin sağlık ve ülke ekonomisindeki yeri, ihracatı ve markalaşma konuları çok önemli. Bu konuda toplumu, üreticileri, karar vericileri bilgilendirmek, konuyu gündemde tutmak amacıyla son haftalarda köşemi bu konuya ayırdım. Tarım ve tütün konusunda eğitim almış, bölgeyi tanıyan birisi olarak, zeytin hasat günlerinde yöneticilik yapmış olmam dolayısıyla konuyu ve gelişmeleri yakından takip ediyorum.
Türkiye, zeytinyağını İspanya, İtalya ve Yunanistan'dan sonra dünyada en çok üreten ülke. Bu açıdan bakınca başarılı bir stratejiyle dünya lideri olabilecek konumda...
Türkiye, zeytinyağı ihracatında ilk dört ülke arasında olmasına rağmen, bu alanda öncü ülke olan İspanya'nın yaklaşık beşte biri kadar ihracat gerçekleştirmektedir.
Ham zeytinyağı ihracatı payının giderek azalması ve katma değeri yüksek ürünlerin oransal olarak daha çok ihraç edilmesi Türkiye'nin rekabet gücünü artıracaktır. Bunun da yolu markalaşmadan, yani kendi markasını geliştirerek ürünlerini her safhada, üretimden ambalajına kadar, kendi markanı yaratarak, pazarlamaktan geçiyor.
Akhisar, Türkiye'nin en büyük zeytin bölgesi.
Zeytinyağında ise markalaşma ve tanıtım atağındalar.
Şimdi zeytin ve zeytinyağı üretiminde, özellikle sofralık zeytin konusunda Türkiye'nin en önemli üretim merkezi konumunda.
14 milyon zeytin ağacıyla Türkiye'deki tüm rakiplerini geride bırakan, zeytin ve zeytinyağı kalitesiyle en üst sıraya oturan Akhisar, zeytinini "insanlık mirası" olarak görüyor ve bu kimliği dünya markası yapmak için gece gündüz demeden proje üretiyor.
Bugün Akhisar'ın en önemli ve köklü markalarından, ilçenin en eski işletmelerinden Şerifoğlu Zeytinyağı Fabrikası'ndayız ... 400 yıl önce Yunanistan'ın Yenişehir kentinden Akhisar'a göç eden Şerif Ağa ailesinden bugüne gelen geleneksel bir marka.
AKHİSAR'DA GELENEKSEL ÜRETİM
Halit ve Şerif Şerifoğlu kardeşler, bu atadan miras kalan işletmelerini, geleneksel çizgiden ödül vermeden sürdürüyorlar. Amaçları, insanlarına sağlıklı ürünler sunmak.
Halit Şerifoğlu, "1980'lerde zeytin yetiştiriciliği ilçemizde patlama yaptı. 1984 yılında fabrikamızı kurduk ve 1986'da zeytine girdik. Atalarımız yıllarca un üretiminde çalıştı, bizler zeytine yöneldik. Günde ortalama 180 ton zeytin işliyoruz. Yıllık üretimimiz ise 2500-3000 ton.
Her zeytinyağı işletmesi bizim için önemlidir ancak sizin farkınız nedir diye soruyorsanız, biz zeytini erken topluyoruz, önceliğimiz hijyen ve 1. kalite olması.
Belli köylerdeki 2500 yıllık ağaçlardan zeytin topluyoruz. Zeytinyağını genellikle Domat ve Edremit zeytinlerinden üretiyoruz" diyor.
İLÇENİN İLK BELEDİYE BAŞKANI
Dedeleri Akhisar'ın ilk belediye başkanı olan Şerif Şerifoğlu, "Dedem, Şerifzade Emin Ali bey, Akhisar'ın ilk belediye reisi... 1921 yılından önce 6 ay Türkler 6 ay Rumlar yönetmiş belediyeyi... Cumhuriyet ilan edildikten sonra da uzun yıllar dedem yönetti. Onun yaşadığı evin, eşyalarıyla birlikte müze olması için Akhisar Belediyesi ile anlaştık. Yakında hayata geçireceğiz. Bu arada ünlü Yunan armatör Aristotle Onasis de Akhisar'da yaşadı, Halit dedemin sınıf arkadaşıdır.
Onasis 11 yaşına kadar burada kaldı sonra Yunanıstan'a göç etti ailesiyle... Oturdukları ev şu anda müze." Şerifoğlu Zeytinyağı, aileden gelen kültürel mirası ve kaliteyi yaşatarak sektörün önemli markalarından biri haline gelmiş durumda.
400 yıllık tarihe sahip çıkan bir aile. O aileler sayesinde Türkiye, sarsılmaz bir şekilde ayakta.
Son söz; Yaşadıkları kentin tarihsel geçmişine sahip çıkan, koruyan ve bu geleneği sürdüren Şerifoğlu Ailesini kutluyorum. Köklü aile markasını koruyarak, yaşadıkları bölgeye sahip çıkarak katma değer yaratmaktalar. Bu günümüzde ender bulunan değerlerdendir.