Bugün köşemde bir büyük insanı, bir kurtarıcı dehayı ve onun 'en büyük eserim' dediği Cumhuriyeti yazdım. Atatürk ve Cumhuriyet'le ilgili bugüne kadar çok şey yazıldı.
Bu yazımda çağdaşlarının hepsinin yok olup gittiği bir ortamda, ölümünün 83. yılında Atatürk sevgisi ve düşüncelerinin hiç eksilmediğini; 98. yılında Cumhuriyet'in neden hala diri bir şekilde yaşadığını paylaşacağım sizlerle...
ATATÜRK MİLLİYDİ
Bunun için birçok şey yazabiliriz. Bunu, Atatürk'ün dehasından, iyi bir asker ve devlet adamı olmasından, devrimlerinin çağın gereklerine göre yapılmasından diye özetleyebiliriz. Bence asıl önemli olan, bu halkın yüreğindeki sevgisinin her geçen gün artması, Atatürk'ün milli olmasıdır. Bu büyük devlet adamının adımlarındaki hedeflerinden en başta geleni 'Ülkem için ne yapabilirimdir.' Onun değişmeyen yönü vatanseverliği ve milliyetçiliğidir.
Atatürk bir Türk milliyetçisidir ama bunun yanında evrensel bir kimliktir. Atatürk bizzat kendi hazırlamış olduğu Misak-ı Millî ile Türk milliyetçiliği fikrini sınırları belli bir vatan kavramı ile birleştirdi.
Bu vatan, Millî Mücadele'nin bir amacı olarak, millî bir düşüncenin daha güçlenmesini sağladı. Türk toplumuna emperyalizme karşı direnme gücü aşıladı. Millî Mücadele'nin başarıya ulaşmasında en önemli etken oldu.
Atatürk; dünya siyaset tarihinin de en ilginç ve çarpıcı figürlerinden; 20. yüzyılın en önemli devlet adamlarından biri... Hâlâ hayatına ait bazı sırları bulunduğu düşünülen, çok güçlü, bugün de canlı, diri, etkili bir kişilik...
Atatürk, araştırmayı sever, karizmatiktir, çok iyi bir hatip, akıldan ve bilimden yanadır. Cephede bile okuyacak kadar kitap tutkunu olmuştur. Türkiye'de Atatürk sevgisi her geçen gün çoğalmaya, artmaya devam ediyor. Atatürk'ün evrensel düzeyde önemli ve etkileyici hatta hayranlık uyandıran tarihi bir şahsiyet olduğu muhakkaktır. Bu şahsiyetin de tarihin akışında çok önemli rolü vardır. Tarihi şahsiyetler içinden geldiği toplumun bir kahramanıdır, toplumun kaderine tesir etmiş ve ona damgasını vurmuştur. Atatürk tarihteki yerini, ülkesinin işgaline ve bölünmesine karşı Anadolu'nun ve Müslüman halkın direnişini başarıyla yöneterek kazandı. Bu mücadelenin hazırlanmasında, planlanmasında ve uygulanmasında önderlik etti. Savaş sonrası ülkesine barış ve huzuru getirdi. Osmanlı İmparatorluğu'ndan sonra, bölgedeki en güçlü devleti, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu ve şekillendirdi.
TARİHİ ŞAHSİYET
Taha Akyol, "Hangi Atatürk" kitabında bu soruya cevap olarak, "'Hangi Atatürk' sorusu ve Atatürk kurguları tarih bilimine aykırı olduğu gibi ufkumuzu daraltacak zihnimizi kalıplara hapsedecek bir sorudur" demektedir. Keza Şevket Süreyya Aydemir 'Tek Adam' adlı eserinde, "Mustafa Kemal, toplumumuzun ve devrimimizin eseridir. Hem kendini yaratan bu toplumun ve çağın hayat ve kaderine tesir ederek onlara yön ve şekil vermiştir. Bu suretle ve bu akış içerisinde her tarihi şahsiyet gibi o da kendisini yaratmıştır. Zaten Tek Adam demek bu demek değil midir?" diyor. Son söz İlber Ortaylı'dan gelsin;
"Türklerin büyük mareşalleri, büyük devlet adamları her asırda vardır. Fakat Atatürk dünya tarihinin de nadiren gördüğü bütünleyici bir yönetici, bir dehadır."