Herkesin bildiği ve sıklıkla yinelenen o gerçek dün yine karşımıza çıktı. Neydi o gerçek? Altay, hücumda sıkıntı yaşamayan ancak işin savunma tarafında zayıf kalan bir takım.
Daha ilk düdükle birlikte bunu açık seçik gördük. Abartmıyorum, Mustafa Denizli'nin ekibi bu ligin en iyi (belki de en hızlı) hücuma kalkan takımları arasında.
Hatta rakip yarı alanda en etkili pres yapan ekiplerden biri. Pozisyonları sadece kendi bölgesinden çıkarak değil bu baskı ile birlikte rakiplerini hataya zorlayıp bulabiliyor. Fakat tam tersine gol Karagümrük'ten geldi. Savunmanın arkasına atılan her top için "Eyvah" kelimesi hazır kıta bekliyor. Hatta daha acısı rakip takımın hücumcuları ceza alanı içerisinde o kadar rahat hareket ediyorlar ki şaşıp kalıyorsunuz.
JIMMY DURMAZ DİYOR Kİ...
Mustafa Hoca da bu kadar hücuma karşın golün bir türlü gelmemesi sebebiyle ikinci yarının başında Paixao'yu alarak çözüme gitmeye çalıştı ancak ilk yarıdaki baskılı futbolun yerinde yeller esiyordu. Ve bir türlü gelmeyen gol sonrası tribünler de konsantrasyonunu kaybedince galibiyet ümitleri yerini "En azından 1 puan olsun" temennilerine bıraktı. Ancak olmadı. Maç sonrası Karagümrük'ün oyuncusu Jimmy Durmaz Altay için "Bugüne kadar oynadığımız en zorlu rakipti" yorumunu yaptı. Fakat tabela tersini işaret ediyorsa takım içinde farklı hamlelerin olması gerektiği muhakkak. Süper Lig'in diğer ekiplerinin teknik direktörlerine "Bu takımdan kimi istersiniz?" diye sorun. İnanın, farklı farklı isimler söylerler. Böylesine hücumcu bir takımın şu maçtan puan çıkaramaması inanılacak gibi değil.