Galatasaray'ın maça başladığı andaki yedek kulübesine bakalım. Patrick van Aanholt, Olimpiu Morutan, Sofiane Feghouli, Mostafa Mohamed, Mbaye Diagne, Taylan Antalyalı, Alpaslan Öztürk ve Barış Alper Yılmaz. Hepsi ama hepsi büyük umutlarla transfer edilen isimler. Rotasyon olur, olmalı da elbet, hatta bazı isimlere her daim güvenebilirsiniz fakat milli araya girilirken kenardakilerle sahadakileri karşılaştırdığınızda tercihlerin geneli şaşırtıcı.
Futbolda topa sahip olmak yetmez, oyuna da hakim olacaksın. Koca ilk yarı takımın hücum gücüne dair anlatılacak o kadar az şey var ki. 255 isabetli pas yapılmış ama kaleyi tutan tek bir top var. Galatasaray kendi kendine kolayı zora dönüştürüp, zoru başarmak için uğraş veriyor. Üstelik Karagümrük ilk yarı hiçbir şey oynamadı.
Peki G.Saray? İkinci yarı... Dakika 52... Karagümrük hızlı hücumla çıkmak istedi mesela. Sarı-kırmızılı ekipten 10 kişi savunma yaptı. Üstelik hepsi aynı bölgede kümelenmiş. İleride kalan, dönen topu alıp götürecek adam yok.
DEĞİŞİKLİK SORUNU
İyi de nasıl olacak bu iş diye sorgulamaya başlıyorsunuz. Karşısındaki takımın plansızlığına ayak uydurarak bir oraya bir buraya koşturup durdular bir süre. Kilidi çözecek isim arıyorsunuz. Yok... Aslında var da dedim ya onlar da hocanın yanında. Ya da az ötesinde ısınıp duruyorlar.
Emre Kılınç kalabalığın arasına dalıp kayboluyor. Kerem Aktürkoğlu iki çalım atmadan maalesef kimseyi görmüyor.
Ortalar zayıf, şutlar cılız.
Dakika 62... Feghouli ve Mohamed oyuna girmek için bekliyor... Emre Kılınç ve Halil Dervişoğlu'nu kenara çekip bu ikiliyi oyuna alacakken vazgeçiyor.
Feghouli'yi kenarda tutmaya devam edip, sadece Mohamed'i oyuna sürüyor. Ve o Emre'nin hatasıyla Karagümrük golü buluyor. Ve 1 dakika sonra o değişiklik geliyor ki anlamak mümkün değil. Son anlarda Morutan, Barış Alper, Diagne hepsi oyunda. Önce beklenen baskı ardından da Diagne, Feghouli, Mohamed işbirliği ile beraberlik golü geliyor. Fakat galibiyet için zaman kalmıyor.
Yani bu puan kaybı sana yazar hocam...