Eskiden bazı çizgi roman ve fotoromanların sonunda hikaye son bulmamışsa "Devamı gelecek sayıda" yazardı. Bir sonraki sayıda da girişte "çıkan kısmın özetini" okurduk. Bu doğrultuda geriden kalan lig, Avrupa ve Süper Kupa üçgenine bakarak üç büyükler açısından çıkan kısmı özetleyelim.
Şu bir gerçek ki memnuniyetsizliğin ortak paydası defans hattı. Galibiyette veya beraberlikte de göze çarpan meselenin bu olması mevzuyu derinleştiriyor. Beşiktaş'ın son iki maçta kaybetmemesine rağmen yediği 5 gol, Galatasaray'ın 4 resmi maçında filelerinde 10 gol görmesi ve Fenerbahçe'nin 6 resmi maçında sadece 1 kez (Adana Demir) kalesini gole kapatabilmesi (9 gol yedi) mühim bir başlık. Henüz sezon başı olması mazeret hanesine yazılabilir elbette ama bu sürede birçok tren de kaçtı, kaçıyor. Genel anlamda bu soruyu stoperler üzerinden de okuyabiliriz fakat ortada ciddi bir bek krizi var.
FERDİ SORUNU UZAYINCA
Fenerbahçe'den başlayalım. Belki Türkiye'deki en yetenekli sol beke sahip olan sarı-lacivertlilerin Ferdi Kadıoğlu sorununun haftalardır ocağın üzerinde fokurduyor olması buradaki ana etken. Göztepe maçında Ferdi'nin kulübede başlaması sorunu gözler önüne seriyor. Yani bunu Ferdi'siz sistemin nasıl olacağına yönelik okumak mümkün.
Dün de zaten İngiltere'ye gitti. Fakat sıkıntı bununla da sınırlı değil. Çağlar ve Becao'nun topla çıkarken zorlanışını sanırım herkes gördü.
Livakovic'in de bu doğrultudaki meziyetlerinin sınırlı oluşu baskı altındaki Fenerbahçe'nin zorlanacağının işaretlerini verdi.
KÖHN'ÜN ETKİSİZLİĞİ ORTADA
Galatasaray'a gelince. Orada da Derrick Köhn'ün etkisizliği gün gibi ortada. Köhn'ün açığını kapatma gayreti savunmada derin boşluklar açıyor. Kerem ile uyumlu olduğu da pek söylenemez. Evet Kaan ile Davinson'un Young Boys maçında olmayışı bir handikaptı.
Ancak Abdülkerim ve Nelsson'un form grafikleri de yerlerde. Bir an evvel sert bir geri dönüşe ihtiyaçları var. Jelert deseniz henüz uyum aşamasında. Onunla ilgili de yorum yapacağımız günler gelecektir.
BEŞİKTAŞ'A İKİ TRANSFER LAZIM
Süper Kupa'daki 5-0'la sezona şahane bir giriş yapan Beşiktaş'ın durumu da benzer.
Masuaku'nun Lugano performansını görünce gelecek adına umutlu konuşmak biraz zor. Acil bir sol bek gerekiyor. Böylesine bir hücum hattı oluşturmuşken defansı önemsememek hedeflerini tehlikeye atar.
Ayrıca iyi bir stoper de gerekiyor. Sözün özü, bir zamanlar dillere düşen reklam filmi gibi. Önler iyi ama arkalar ı-ıh...