Şaşırmadım, şaşırmam (!)
İlk yarılar, Yalan Rüzgarı!' gibi geçer, futbolcuların kafasından... Kendilerine oynarlar özellikle de! Şovları ön plandadır hep... Futbolun gerçekleri, korakor mücadele ve de puanları aslanın midesinden çıkarmak başlar, ikinci yarıyla birlikte... Nitekim Beşiktaş'ta, lider Sivasspor ile başladı lige, kendi sahasında...
Sonucun ne olacağına ilişkin tüm kamuoyu, başta ben olmak üzere herkes, pek meraktaydı doğrusu. Alınacak kötü bir skor, Kartalı uzaklaştıracaktı hedeften.
Daha ilk dakikalar. Roco'nun, Emre Kılıç'a yaptığı faulü kullanan Erdoğan, yapıştırdı topu filelere! Herkesin gözü Karius'ta ve herkes bugün bu çocuğu suçlayacaklardır ama, 'Pardon!' diyeceğim buradan.
Çünkü; yenilen golün suçlusu Karius değil, barajdaki o adamlardır bana göre!
PUAN FARKI ÇOK CİDDİ
Sonrası, biraz hareketlendi, Siyah-beyazlılar.
Burak'ın topunu iyi takip eden Ljajic'le, eşitliği yakaladılar yakalamasına ancak Sivas, pes edecek görüntü vermiyordu, Kartal'ın çöplüğünde! Elneny ve N'Koudou'nun ortalarda fazla görünmemesi de, rakibin daha fazla topa sahip olmasının önemli nedenlerinden biriydi bence. Vida ile Roco'nun yaptığı kademe hatasını , Yatabare'nin gole çevirmesindeki cezayı, Karius'a mı yazacağız şimdi?
Soyunma odasında 'zılgıtı!' yemiş, daha bir atak bekliyorduk Beşiktaş'ı... Hatta, değişiklikler umarken baktık ki, aynı tas, aynı hamam! Üstelik, sürekli sırıtan. Roco'nun kaptırdığı topu o 'Günah Çocuğu!' Karius, karşı karşıya çıkardı, iyi mi? Nını nııın! Sürpriz bir kararla Uğur'a kırmızı çıktı, dakika altmış yedide... Elbette değişti dengeler...
Doğal olarak Beşiktaş oyunu rakip alana yığarken, çok disiplinli bir biçimde ve de emniyeti elden bırakmayarak, dahası; telaşlanmadan, istedikleri puanları, hakkıyla elde etti Sivaslılar... On puan, çok ciddi bir fark. Şu andan itibaren Beşiktaş Yönetimi Abdullah Avcı Hoca'mın ellerini sıkıp, yanaklarından öperse, hiç şaşmamalı(!)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.