Manisa FK için sezonun en kritik dönemeçlerinden biri daha geride kaldı. Çorum FK karşısında alınan 3-2'lik mağlubiyet, sadece üç puan kaybı değil; umutların, inancın ve hatta sezonun kaderinin kırılma anlarından biri olabilir.
Siyah beyazlılar bu sonuçla 38 puanda kaldı ve 17. sıraya demir atarak düşme potasından çıkmayı başaramadı. Sezon başında hedeflerini Play-Off olarak belirleyen bir takım için bu tablo hem teknik heyetin hem de yönetimin ciddi bir özeleştiri yapmasını gerektiriyor.
Çorum karşısında zaman zaman kıpırdanmalar, reaksiyon gösterme çabaları vardı belki ama genel tablo, kırılgan, savunmada dağınık ve hücumda ne yapacağı belli olmayan bir takım görüntüsünden fazlası değildi. Bu durum, yalnızca bir maçlık formsuzlukla açıklanamaz. Manisa FK'nın sezon boyunca yaşadığı istikrarsızlık, şu anki tehlikeli pozisyonun temel nedeni.
Peki, buradan dönüş mümkün mü?
Matematiksel olarak elbette. Ancak bu noktada sadece puan hesabı değil, karakter savaşı da gerekiyor. Son üç haftaya girilirken, Manisa FK'nın yalnızca oyun planını değil, ruhunu da sahaya koyması şart. Bu, futbolcuların değil, bir bütün olarak kulübün savaşı olmalı. Taraftarı, yönetimi, teknik kadrosu ve oyuncusuyla birlikte…
Korkulan son gerçekten yaklaşıyor olabilir. Ancak her karanlık, içinde bir ışık da taşır. Belki de bu kriz, Manisa FK'nın yeniden doğuşunun başlangıcı olur. Ama bunun için önce düşmekten korkmamak, mücadele etmekten vazgeçmemek gerekiyor.
Yoksa bu hikâyenin sonunda sadece bir takımın değil, bir şehrin hayalleri de sessizce kapanacak.
