• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Allah’tan başka galip yoktur TOLGA TEKİN

Allah’tan başka galip yoktur

tolga.tekin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15 Şubat 2018, 21:11

Dosta güven, düşmana korku veren Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı'nda kahraman askerlerimiz, destan yazmaya devam ediyor. 1071'de Malazgirt Savaşı'nda Alparslan'ın ordusuyla Bizans, yerle bir edilerek Türklere Anadolu'nun kapıları açıldı. Böylece o günden sonra bu topraklarda İlay-ı Kelimetullah ruhuyla İslam'ın hamisi ve halifesi olarak bayraktarlığını yapmak bizlere nasip oldu. Cihan imparatorluğuyla bu topraklardan 3 kıta ve 7 denize açılarak dünyada adalet, barış ve huzuru tesis ederken her zaman hak ve hakikatin yanında olduk. 15. yüzyılda İspanya'daki seferad Yahudileri gibi din, dil ve ırk ayrımı yapmadan nerede bir mazlum varsa şefkat elimizi uzattık.

TERÖR BELASINA KARŞI

Ama milli ve manevi değerlerimize saldıran, bizi yok sayan ve tehdit edenlere ise en korkunç ve şiddetli yüzümüzü göstermekten de hiçbir zaman çekinmedik. Yıllardır on binlerce şehit verdiğimiz terör belasını besleyen dinsiz, imansız ve emperyalist odaklara karşı başlatılan ve aslında - adından da anlaşılacağı gibi - savaş değil barış için yaptığımız Zeytin Dalı Harekatı'na katılan kahraman askerlerimiz, bu gerçeği bizlere tarihe geçecek sözleriyle gösteriyor. Sözleşmeli Er Mehmet Kuzu'nun kendisiyle yapılan röportajda anne ve babasına "beklemesinler" sözü ile Şehit Uzman Çavuş Enes Sarıarslan'ın da aralarında bulunduğu Dağ Komando Birliği'ndeki askerlerin "Düğüne gidiyoruz" şeklindeki sözleri, bizlerin nasıl bir iman ve nasıl bir ruhla Afrin'e doğru gittiğimizi gösteriyor.
Hacca gidip tavaf edenler iyi bilir. Hac ibadetinde Kabe'nin etrafındaki her bir tura "şavt" denir. İlk üç şavtta tavafı kısa fakat sür'atli adımlarla yapmak ve bu sırada omuzları hareket ettirmek sünnettir.
Bu konuda İbn Abbas'dan (r.a.) rivayet edilen hadis-i şerif şöyledir: "Resulüllah (s.a.v.) efendimizle ashabı umre için Mekke'ye geldiklerinde, müşrikler kendi kavimlerine şöyle dediler: "Size bir kavim geliyor ki, Yesrib'in sıtması (ve benzeri hastalıkları) onları iyice zayıflatıp halsiz bırakmıştır." Bunun üzerine Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz ashabına tavafın ilk üç şavtını kısa adımlarla ve çalımlı olarak biraz süratli yürümekle yapmalarını ve iki rükun arasında normal yürümelerini emretti. Resulüllah'ı (s.a.v.) bütün şavtlarda remel yapmaktan alıkoyan tek şey, ashabına karşı olan şefkat ve merhametiydi" buyurulmuştur.

LA GALİBE İLL ALL AH

İşte bu hadis-i şeriften de anlaşılacağı üzere Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) müşriklere zayıf görünmemek için tavaf ederken süratlı adımlar atmayı ve omuzları dik tutup güçlü kuvvetli enerjik görünmeyi emretmiştir. Müslümanların kafir ve müşrikler karşısında zayıf olmamalarını istemiştir. Bu emir bugün de geçerlidir. Çünkü şimdiki müşrikler ve şer odakları eskisinden daha fazla dünya çapında güç birliği içine girdi. Ama şunu unutuyorlar ki ; "La Galibe İllallah" yani "Allah'tan başka galip yoktur". Yusuf Suresi'nin 21. ayetindeki "Allah her işinde galiptir.
Fakat insanların çoğu bunu bilmezler" ayetinden ilham alınarak İspanya'daki Elhamra Sarayı'nın taş duvarlarına binlerce defa kazılan ve 800 yıllık Endülüs Emevi Devleti'nin rehberi olan bu sözü, son dönemde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da sık sık tekrarlayarak bizlere iman şuuru ile hareket etmemizi işaret ediyor.
Bedir Savaşı'ndan Çanakkale Savaşı'na kadar birçok savaşta şehadet şerbetini içmek için can atan ecdadımız gibi Afrin'e doğru giderken "düğüne gidiyoruz" diyen askerlerimizin de aynı ruhu taşıması çok önemli. Allah dostu, Hz. Mevlana da ölümü bir ayrılık değil, Cenab-ı Hakk'a kavuşma gecesi olarak nitelendirmişti.

ÖLÜM DEĞİL DÜĞÜN

Bunun için Mevleviler, Hz. Mevlana'nın vefat gecesini dünyadan ayrılık gecesi olarak değil "Şeb-i Arus" yani "düğün gecesi" olarak adlandırmışlardı.
İmanlı bir insanın ölümü bile "düğün" olarak nitelendiriliyorsa Peygamberlikten sonra gelen en büyük rütbe olan şehitlik için bizlerin söyleyeceği tüm sözler yetersiz kalır. Çünkü bu konuda en güzel ve en yüce kelamı Allah (c.c.) şu ayetiyle buyurmuştur : "Allah yolunda öldürülenlere "ölüler"" demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız." (Bakara-154) . Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ise "Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister." buyurmuşlardır. İşte bizler bu yüce hakikatlerden yola çıkarak Afrin'deki Zeytin Dalı harekatına böyle iman ve feraset dolu gözlerle bakarsak hiçbir şeytani algılara ve tuzaklara düşmeyiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.