Organ bağışı hayat kurtarır
Her geçen gün, her geçen yıl İslam dininin ne kadar evrensel bir din olduğunu daha da iyi anlıyoruz.
Birilerinin bu dinin 1500 yıl önce bir Arap kabilesine geldiğini söylese de, durumun öyle olmadığını ve dinin ayetlerle belirlenen kurallarının ne kadar evrensel ve kıyamete kadar apaçık bir hüküm taşıdığını görmekteyiz. Son yıllarda giderek artış gösteren ve birçok insanın hayatının kurtarılmasına vesile olan organ bağışı konusunda da herkes ileri geri konuştu. Ama yüce dinimiz İslam, organ bağışının doğru bir karar olduğunu bundan 1500 yıl önce insanlığa anlattı.
Bakınız Maide Suresi'ne; Rabbimiz Allah Azze ve Celle (c.c.) "Her kim bir hayat kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur" (Maide, 32) buyuruyor. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu da bu ayet ışığında organ bağışını onaylayıp caiz olduğu yönünde fetva vererek İslam dini yönünden de hiçbir sakıncasının olmadığını açıklamıştır.
HİÇ TEREDDÜT ETMEYİN
İslam dininin emirleri, yasakları ve fetvaları Kuran ve Sünnet üzerine kurulmuştur. Ancak zamanın getirdiği koşullara göre Kıyas ve İcma-i Ümmet ile de Kuran ve Sünnet ışığında fetvalar verilebiliyor. Bunula ilgili İslam Hukuku tarihinde birçok örnekler vardır. İslam'ın bir kolaylık dini olmasından dolayı birçok konuda Müslümanlara ruhsatlar verilmiş hatta açlık, susuzluk ve hastalık gibi durumların hayati tehlike olarak görülmesi halinde de haramı mubah kılan bir takım zorunluluklar da ortaya çıkmıştır. Mesela, normal şartlarda dinimizde domuz eti yemek haramdır. Ancak açlıktan ölmek üzere olan her Müslümana domuz eti yemek haram değil mubahtır yani domuz eti yemesi serbesttir. Hatta haram olacağı düşüncesiyle domuz eti yemeyip ölen kişinin bundan dolayı da hesaba çekilebileceği belirtiliyor. Aynı bunun gibi bazı şartlara uyulması kaydıyla başka da bir çare olmadığı zamanlarda organ bağışı caiz görülmüştür. Ölen kişinin vücut bütünlüğüne müdahale etmenin caiz görülmesi gibi birçok örnek bulunuyor (Nevevi, el-Mecmu', III, 145; Fetava'l Hindiye, V, 440). Onun için organ bağışı yapmak isteyenler hiç tereddüt etmeden gönül rahatlığıyla böyle kutsal bir görevi yerine getirebilirler. Böylece Maide Suresi'nde buyurulduğu gibi bir hayat kurtararak bütün insanlığı kurtarmış olurlar.
BU ŞARTLARA UYULMALI
İslam İşbirliği Teşkilatı'na bağlı, uluslararası bir fetva kuruluşu olan Mecmeu'l-Fıkhi'l-İslami de bu istikamette karar almıştır. Buna göre; zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayati bir uzvunu kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığının, mesleki ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen uzman doktorlar tarafından tespit edilmesi, hastalığın bu yoldan tedavi edilebileceğine zann-ı galibinin bulunması, organ veya dokusu alınan kişinin, bu işlemin yapıldığı esnada ölmüş olması; eğer organ canlı bir insandan alınacaksa, bu organın, alınan kişide (donör) temel bir hayati fonksiyonu devre dışı bırakmaması, toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından, organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında (ölmeden önce) buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanması, alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması, tedavisi yapılacak hastanın bu nakle razı olması ve devlet kontrolü altında yapılması gerekir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.