Tolga Tekin

Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz

Her fani gibi insan da bir gün bu dünyadan göç edip gidecek. Ölüm bizim için kaçınılmaz bir gerçek olduğuna göre hayatımızı da ona göre dizayn etmemiz gerekiyor. Ölmeyecekmiş gibi yaşamak insan dışındaki varlıklar için geçerli olmalı. Kendini bilen ve olgun bir imana sahip olan kişi, asla dünyaya meyletmez ve sürekli asıl yurdu olan ahireti düşünerek hareket eder. Çünkü ahiretin sermayesi olan dünyada biz ne yaparsak karşımıza o çıkacaktır. Bunda hiçbir şüphe olmadığını Allahü Teala "Kim zerre miktarı hayır yapmışsa karşılığını görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse karşılığını görür. (Zilzal/7-8) ayetleriyle bildirmiştir.
Bu ayetin en sarih tefsirini Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) "İnsanlar kıyâmet gününde, öldükleri hâl üzere diriltileceklerdir." (Müslim, Cennet, 83) hadis-i şerifi ile bildirmiştir.

İBRETLİK HİKAYELER
Allah ve Resulü'nün emirlerinden zerre kadar şaşmayan evliyalar da yaşam tarzlarıyla çok güzel bir örnek olmuşlardır.
Bu zatlardan biri olan Behlül Dânâ Hazretleri, yol üzerindeki bir vîrânenin yıkılmak üzere olan iyice eğilmiş duvarına bakıp âkıbetini tefekküre dalardı. Yine bir gün endişe ile bakarken duvar birden çöküverdi. Behlül Dânâ Hazretleri'nin yüzünü bir sürur ifâdesi kapladı. Onun bu sevincine mânâ veremeyen insanlar merakla sebebini sorduklarında, "Görmediniz mi, duvar meyilli olduğu tarafa yıkıldı!" dedi. "Peki bunda şaşılacak ne var?" dediklerinde ise şu hikmetli cevâbı verdi: "Mâdem dünyadaki her şey nihâyetinde meylettiği tarafa yıkılıyor, benim de meylim Hakk'a doğrudur, o hâlde ben de ölünce Hakk'a varırım. Ey ahâlî! Rükû ve secdelerimizle Hakk'a meylimizi artıralım ki, başka yönlere yıkılmayalım!.." Hâce Ubeydullah Ahrâr da şöyle nakleder: "Bir aziz zât, dünyadan ayrıldıktan sonra Nakşibend Hazretleri'ni rüyasında görmüş ve "Ebedî kurtuluşumuz için ne yapalım?" diye sormuş. Hâce Hazretleri şu cevâbı vermiş: "Son nefeste neyle meşgul olmak gerekiyorsa onunla meşgul olun!"

SON NEFESE DİKKAT
İnanmış bir insan sürekli uyanık olur. Hiç şüphesiz öldüğü hal üzere diriltileceğini bilir. Peygamberimiz Hz.
Muhammed insanların yaşadıkları hayata dikkat çekmiştir. "Nasıl yaşarsanız öyle ölür ve nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz" sözü de manadan doğmuştur. Nitekim Abdullah bin Amr -radıyallâhu anh- bir defasında: "Ey Allâh'ın Resûlü, bana cihâd ve gazâ hususunda mâlûmat verebilir misiniz?" diye sormuştu.
Allah Resûlü (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Eğer sen sabrederek ve sevâbını sadece Allah'tan bekleyerek ihlâsla savaşırsan, Allah da seni sabreden ve sevâbını sadece Allah'tan uman ihlâslı bir kişi olarak diriltir. Eğer sen gösteriş yapmak, malının ve cesaretinin çokluğuyla övünmek için savaşırsan, Allah da seni gösteriş yapan ve övünen, mağrur kimse olarak diriltir. Hangi hâl üzere savaşır ve öldürülürsen Allah da seni o hâl üzere diriltir!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.