Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık. Bu geceden itibaren miladi takvime göre yepyeni bir yıla "merhaba" diyeceğiz. Dünyanın güneş etrafında bir tur yapmasıyla 1 yıllık zaman dilimi oluşurken biz faniler de zaman ve mekana bağlı olarak yaşayan kainattaki en şerefli varlık olan insanlarız.
İşte bu yüzdendir ki insana "İnsanları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık" (İsra Suresi-70) ayeti gereğinde eşref-i mahlukat deniliyor. Peki bizler bu üstünlüğe ulaşmak için ne yapıyoruz? Ahiretin tarlası olan dünyaya iyilik mi ekiyoruz yoksa kötülük mü? Hayır yarışında mıyız?
Yoksa, şer yarışında mı?
İşte böyle zaman dilimleri, insanın kendi muhasebesini yapması için bir fırsattır.
ZAMAN KIYMETLİDİR
Bu hesabı yaparken, sadece geçici dünya menfaatleri için değil, bizleri bekleyen sonsuz hayatı da göz önünde bulundurmalıyız.
Onun için meseleyi, daha geniş manada hem dünya hem ahiret açısından ele alarak faydalı işler ve iyilikler konusunda daha çok çalışmalıyız. Unutmamalıyız ki bizler bu dünyada ne ekersek onu biçeceğiz. Bu hiç değişmeyen gerçeği asla aklımızdan çıkarmamalıyız.
"İhtiyarlıktan önce gençliğin, hastalıktan önce sağlığın, meşguliyetten önce boş vaktin, fakirlikten önce zenginliğin, ölmeden önce hayatın kıymetini bil!
(Ebu Nuaym)" hadis-i şerifine dikkat edecek olursak burada da vurgulanmak istenen şeyin hep zamanın kıymetini bilmekle ilgili olduğunu anlarız.
TEMİZ BİR SAYFA
Sadece yeni bir yıla girerken değil yeni bir güne başlarken de aynı umutlarla aynı duygularla hayatımızı yeniden dizayn edip kendimize çeki düzen vermek çok önemlidir. Bu nedenle kendimize tertemiz bir sayfa açıp maddi ve manevi yönüyle kayıp ve kazançlarımızı ele alalım. Zaman su gibi akıp giderken bir daha geri getiremeyeceğimiz olan bu kıymetli nimeti iyi değerlendirmeliyiz. Geriye dönüp baktığımızda bize armağan edilen hayatı nasıl yaşadığımızın ve geride ne bıraktığımızın muhasebesini yapmalıyız.
KAMİL İNSAN OLMAK
Yaşadıklarımızdan ibret alarak kayıp ve kazançlarımız adına şapkamızı önümüze koyup iyi düşünmeliyiz.
Kamil insan olmak adına Peygamberimiz Hz.
Muhammed'in (s.a.v.) "İki günü eşit olan zarardadır" hadis-i şerifi bizim için bir düstur olmalıdır.
Sözün özü; insanın hayata geliş amacı tekamül yani olgunlaşmaktır. Eğer insan kendisine verilen bu sürede tekamül edip olgunlaşamıyorsa yani kamil insan mertebesine ulaşamıyorsa çok büyük kayıptır. İnsanın kendisini geliştirip iyilik ve güzelliklerle donatması zamana bağlıdır.
Öyleyse zamanımızın bir anı bile boşa geçirilmeyecek kadar çok önemli bir nimet olduğunu unutmamalıyız.
Çünkü, kamil insan mertebesine ulaşmak hiç kolay değildir. Mevlana'nın sözüyle "Mum olmak kolay değil, ışık saçmak için önce yanmak gerekir" dediği gibi bu yol zordur ama sonunda büyük bir huzur ve mutluluk bizleri bekliyor olacak.
VAKİT NAKİTTİR
Hani "Vakit nakittir" diye bir söz vardır ya işte bunun için en önemli sermayemiz zamandır. Bu vaktimizi manevi yönden nakit kazanca çevirmek ise kesinlikle bizim elimizdedir. Bize verilen bu yetkiyi iyi kullanmalıyız. Bu çerçevede sağlığımıza daha çok dikkat edelim. Kendimize daha iyi bakalım.
Hayatı daha çok sevelim.
Daha çok iyilik yapıp daha çok gönül kazanalım.
Yazımı Yunus Emre'ye ait, "Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için. Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim" mısralarıyla bitirirken, hepinizin yeni yılını kutlar sağlıklı, mutlu ve huzur dolu bir yıl geçirmenizi dilerim.