İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu Projesi'nin en büyük ayağını oluşturan İzmit Körfez Geçiş Köprüsü bir diğer adıyla "Osman Gazi Köprüsü" için geri sayım başladı. Köprünün hizmete girmesinin ardından İzmir'in değeri bir kat daha artacak.
Durum böyle olunca İzmir'e doğru tersine göç başlamış.
Bunu ben söylemiyorum TUİK yetkilileri söylüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Türkiye'nin göç haritası istatistiklerini yayınladı.
TÜİK verilerine göre İzmir'e iç göç artış eğilimine geçerken, İzmir'e göçenlerin çoğunluğu ise İstanbul'dan geldi.
2015'te yüzde 5 iç göç alan İzmir, en fazla iç göç alan 3'üncü kent oldu. 126 bin 238 kişinin göç ettiği İzmir'in net göç rakamı ise 20 bin 849 olarak gerçekleşti.
Türkiye'nin 80 ilinden de göç alan İzmir'i en çok İstanbullular tercih etti. Buna göre 2015 yılında 16 bin 129 İstanbullu İzmir'e göç etti.
İstanbul'u, 9 bin 184 kişiyle Manisalılar takip etti. Üçüncü sırada ise 8 bin 116 kişiyle Ankara yer aldı. İstanbul'dan İzmir'e göçü ve konut piyasasına yansımasını İzmir'in inşaat sektörünün önde gelen isimleri aradiginkonut.com'a değerlendirdi.
Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Kalı:
Özellikle İzmir-İstanbul otoyolunun bitmesinin ardından bu göç daha da büyüyerek devam edecektir. Benim İzmirlilere tavsiyem iş işten geçmeden ve İzmir'deki konut fiyatları İstanbul fiyatlarına gelmeden yatırımlarını yapmaları yönünde.
Tanyer İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer:
İstanbul'dan yorulan; trafik, hava kirliliği, gürültü ve insan kalabalığından kaçan İstanbullular İzmir'i tercih ediyor. Bunun nedeni İzmir'in daha doğal, daha sakin ve daha yaşanabilir olması. Ayrıca yaşam İstanbul'a oranla çok daha ucuz.
Gelen göç bize İzmir'in konut açısından Türkiye'nin parlayan yıldızı olacağını gösteriyor.
Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır:
Hızlı tren ve İstanbul otoyolunun bitmesinin ardından İzmir'in diğer bölgelerle ulaşımı çok daha rahat bir konuma geliyor.
Özellikle İstanbul İzmir-İstanbul Otoyolu'nun iki kent arasındaki mesafeyi 3 - 3 buçuk saate indirecek olması İzmir'i cazibe merkezi haline getiriyor.
Ayrıca Anadolu ile İzmir'in yakınlaşması İzmir'i daha da cazip kılıyor. Yatırımcıların da bu anlamda ilgisi çok arttı.
İzmir'de iş yapmak için soran çok oluyor. İzmir büyük bir pazar.
Fakat şunu belirtmeliyim ki; bu yatırımların İzmir'e olumlu yansıması için bir an evvel İzmir olarak master planlarımızı yapmamız gerekiyor. Sadece yolların gelmesi yeterli değil.
Kaybeden kim oldu?
İzmir'de bir de "İstemezükcüler" var. Bu tür gruplar genelde CHP'lilerden oluşuyor.
Biliyorsunuz ANKA Üniversitesi'nin İzmir'in Dikili ilçesine bir üniversite kurma projesi vardı.
Ancak Dikili'ye yapılacak 500 milyon TL değerindeki "yaşlı bakım kenti" yatırımı, bazı meclis üyelerinin "getirim" iddiasıyla karşı çıkması nedeniyle başlamadan bitti. Belediye Başkanı Mustafa Tosun, 50 milyon TL'lik, 165 dönümlük arsayı, projenin yapılması için, ANKA Yüksek Teknoloji Üniversitesi'ne şartlı olarak tahsis etmişti. Ancak aralarında CHP'lilerin de yer aldığı bazı belediye meclis üyeleri, karara karşı çıkıp suç duyurusunda bulunmuştu. ANKA Yüksek Teknoloji Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Hakan Sağlam, "Biz oraya en az 5 bin kişinin istihdam edileceği yaşlı bakım kenti kuracaktık. Sorunlar çözülmezse İzmir dışında başka bir şehre gideceğiz" diyor.
Şimdi size soru soruyorum, kaybeden ANKA Üniversitesi mi oldu, yoksa Dikili mi oldu?