Türkiye yaklaşık iki yıldır bir terör sarmalının içinde...
7 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde Diyarbakır'da başlatılan, Suruç, Ankara, İstanbul, Gaziantep patlamaları ile devam eden bombalı terör eylemleri sonunda İzmir'e de sıçradı...
PKK, bu kanlı eylemi sosyal medyada "Neden İzmir'de hiç bomba patlamıyor" diye soran ahmakların merakını gidermek için yapmadı...
Üstelik tek başına da planlamadı bu alçak eylemi...
15 Temmuz'da birlikte hareket ettiği FETÖ ile kol kola saldırdılar İzmir Adliyesi'ne...
Çok daha fazla ses getirecek onca kritik yer dururken İzmir'de adliyeyi hedef seçmeleri aslında hiç şaşırtıcı değil...
Çünkü FETÖ'nün o adliyenin içindeki savcı ve hakimlerle, 15 Temmuz öncesine dayanan bir hesabı var...
Neydi o hesap hatırlayalım...
Tarih 7 Temmuz 2016...
Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'ndan Sorumlu İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato, 2 emekli asker ile TSK'daki yapılanmanın sivil bağlantıları olan 22 kişi hakkında polise gözaltı yapma talimatı verir.
Bato, TSK içindeki FETÖ yapılanmasını ve bu yapılanmanın bir darbe hazırlığı içinde olduğunu 15 Temmuz'dan çok önce tespit eden isimdir...
FETÖ'nün kimilerine göre Ağustos'ta, kimilerine göre Kasım'da yapmayı planladığı darbeyi 15 Temmuz'a çekme sebebi Bato'nun başlattığı bu operasyondur.
Genelkurmay Adli Müşavirliği'ne 15 Temmuz öncesinde FETÖ'cü olduğundan şüphelendiği 200 askerle ilgili tam 78 kez yazı yazmış ve bilgi istemiştir.
Ancak bu yazılara bir cevap alamamıştır.
Bunun üzerine ikinci dalga operasyon için düğmeye basar...
Temmuz'un son haftasında yapılması planlanan operasyon ve hemen arkasından gelecek olan YAŞ'taki ihraçlarla FETÖ, TSK'dan tamamen sökülüp atılacaktır.
Merkez üssü İzmir Adliyesi olan bu operasyona FETÖ'nün karşı hamlesi 15 Temmuz darbe kalkışması olur.
15 Temmuz gecesi milletin direnişiyle püskürtülen FETÖ'cüler başarılı olsaydı ilk girecekleri yerlerden biri İzmir Adliyesi olacaktı.
FETÖ'nün İzmir Adliyesi'ni başarısız darbe kalkışmasından sonra da hedef seçmesi şaşırtıcı değil...
Yıllardır istedikleri gibi at oynattıkları, binlerce insanın canını yaktıkları o adliyedeki yürekli savcı ve hakimlerden intikam almak istiyorlar...
Devam eden davalarla ilgili gözdağı vermeye çalışıyorlar...
Saldırı için mesai saatinin bitmesini beklemeleri boşa değil...
Hakim ve savcıları topluca katletmeyi planlıyorlardı.
"Madem hala bu kadar güçlüler, eylemi neden PKK'ya yaptırdılar" diyorsunuz değil mi?
Evet FETÖ henüz pes etmiş değil...
İplerini elinde tutan üst akıl için hala kullanışlı bir terör örgütü...
Ama 15 Temmuz'dan sonra bu düzeyde bir operasyon yapma kabiliyetini kaybetti.
Biraz mecburiyetten, biraz da İzmir'de etnik temelli bir çatışma ortamı yaratmak için bu işi PKK'ya yaptırdılar...
Bu arada İzmir'in FETÖ için taşıdığı önemi de yeri gelmişken hatırlatalım...
Örgütün kendi iç yazışmalarında 'başkentimiz' diye bahsettiği bir yer İzmir...
Bu provakatif eylemle hem içerideki adamlarına hem de uyuyan hücrelerine 'yıkılmadık, ayaktayız' mesajı vereceklerdi...
Ancak kahraman trafik polisi Fethi Sekin'e takılacaklarını hiç akıllarına getirmemişlerdi.
Tıpkı 15 Temmuz gecesi Ankara'da karşılarına çıkan Ömer Halisdemir'in tüm planlarını bozacağını tahmin edemedikleri gibi...
Geçmiş olsun İzmir...
Ve hepimizin başı sağolsun...