• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
İşsizlik rakamları düşündürücü ZEKERİYA MUTLU

İşsizlik rakamları düşündürücü

zekeriya.mutlu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09 Mart 2011, 18:34
İşsizlik ülkemizin en önemli sorunlarının başında gelmektedir. İşsizlikten doğan sıkıntılar sadece ekonomiyi değil, sosyal, politik ve kültürel yaşamı da olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle işsizlik, İTürk toplumunda huzursuzluk ve endişe yaratan, kısa vadede (kesin çözümler bulunamasa bile) minimum seviyeye indirilmesi için öncelik verilmesi gereken önemli bir sorunumuzdur.
Türkiye'de ülke yöneticileri, siyasi parti yöneticileri ve toplumun her kesimi işsizlik sorununa acil çözümler üretilmesi konusunda hemfikirdirler. Ancak ne yazık ki ülkemizde uygulanan sıcak paraya ve ithalata dayalı büyüme politikaları, gelişen teknolojinin her geçen gün işgücüne olan ihtiyacı azaltması, Türkiye'de işsizliğin düşürülmesi güçleşmektedir.

NEDENLERİ

Ülkemizde işsizlik sorununa yol açan olası temel nedenleri şöyle sıralamak mümkündür:
1. Hızlı nüfus artışına bağlı olarak işgücü piyasasına her yıl yarım milyona yakın kişinin girmesi.
2. Yüksek reel faiz ve diğer finansal yatırım araçlarının yüksek getirisi nedeniyle yatırımların sınırlı kalması.
3. Yoğun rekabetin ve düşük kurun olumsuz etkilerini telafi etmek için işverenlerin işgücü verimlilik artışına (Yani yeni istihdam yaratmadan üretimin artırılmasına) daha fazla önem vermesi.
4. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak işgücü talebinin üretim artışına paralel gelişmemesi.
5. 2002-2010 döneminde yüksek reel faiz, sıcak para girişi ve sonuçta ortaya çıkan düşük kurun etkisiyle ithal girdi kullanmanın daha avantajlı hale gelmesi, (Bu gelişme, ara malı üreten yerli işletmelerin mevcut işgücü potansiyellerine sınırlama getirmelerine yol açmaktadır).
6. Sürekli fakirleşen tarım kesimi nedeniyle kente göç eden vatandaşların gizli işsizlikten açık işsizliğe dönüşmesi.
7. Özelleştirmelerin de etkisiyle, kamuda önceki yıllara oranla daha az istihdam imkanı yaratılması.
8. İşgücü talebinin niteliği ile işgücü arzının örtüşmemesi. Yani, insanlarımızın meslek sahibi olamaması, diğer taraftan eğitim sisteminin çağdaş koşullara uyum sağlayamaması nedeniyle, piyasalar taleplerine uygun yeterli sayıda kalifiye eleman bulamamaktadır.
Ülkemizde çalışma çağındaki nüfus 2000-2010 döneminde 46.2 milyondan 52.5 milyona, işgücü arzı ise 23 milyondan 25.6 milyona yükselmiştir. Aynı dönemde çalışan sayısı ise 21.5 milyondan 22.3 milyona, işsiz sayısı da 1.4 milyondan 3 milyona yükselmiştir.
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, personel istihdam eden küçük işletmelerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini ve genel üretim gücüne katkı sağlayacak kalifiye elemanların temini için mesleki eğitimin daha fazla önemsenmesinin zorunlu olduğunu katıldığı her platformda dile getirmektedir.
Rakamlar ve işsizliğe yol açan temel nedenler incelendiğinde, İzmir Birliği'nin ülke ekonomisinin gerçeklerine dayanan önerileri gündeme getirdiği ortaya çıkacaktır.
Türkiye'de işsizlik kadar önemli olan diğer sorunlar ise kayıt dışı istihdamın yüksekliği ve işgücüne katılım oranının düşük olmasıdır.
Nitekim, 2010 yılı itibariyle ülkemizde 15 yaş ve üzerindeki nüfusun ancak yüzde 48,8'i işgücü arzı olarak piyasada iş aramaktadır. Ayrıca, çalışanların da yüzde 43.3'ü kayıtdışı istihdam edilmektedir.
72 milyonluk nüfusa sahip bir ülkede sadece 22,5 milyon insanın çalışıyor olması ve bunun da neredeyse yarısının kayıtdışı olarak tanımlanması oldukça düşündürücüdür.
Bu rakamlar nüfusumuzun yüzde 22'sinin neden yoksul olarak yaşamını sürdürdüğünün açık bir göstergesini oluşturmaktadır. Zira Türkiye'de bir çalışan, kendisi dışında 2,2 kişiye daha bakmak zorunda kalmaktadır. Bir başka deyişle dört kişilik bir ailede ortalama olarak eve bir kişi para getirmektedir. Bu durumda insanların ve ülkenin zenginleşmesi mümkün değildir.
Kanımızca, işsizliğin çözümü için gerek işgücü arzı (nitelikli ara eleman eğitimi gibi), gerekse işgücü talebi (teknoloji tercihi ve istihdam vergileri gibi) boyutunda karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik ortak akıl geliştirilmesi zorunludur.

ÖNCELİK VERİLMELİ

Bugün gelişmiş ülkelerde dahi istihdamın en önemli kaynağını KOBİ'ler oluşturmakta, bu nedenle devlet bu işletmeleri korumak için çok ciddi önlemler almaktadır.
Türkiye'de ise, milyonlarca insana iş imkanı sağlayan orta boylu işletmelerle esnaf sanatkarlarımızın korunması için yeterli çaba harcanmamaktadır. Oysa ülkemize gelen yabancı sermayenin sıfırdan yatırım yapmak yerine varolan işletmeleri satın almayı tercih ettiği, kamunun reel yatırımlardan çekildiği bir ortamda, istihdam artışı açısından KOBİ'lerle esnaf sanatkarların daha kritik bir öneme sahip oldukları açık bir şekilde görülmektedir.
Temennimiz ve beklentimiz, küçük ve orta boy işletmelere, ekonomik ve sosyal açıdan taşıdıkları öneme paralel olarak ülke yöneticileri tarafından öncelik verilmesidir. Böylece hem işsizliğin azaltılması hem de yoksullukla mücadele için ilk ve en önemli adım atılmış olacaktır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.