• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Ekonomik büyümenin düşündürdükleri... ZEKERİYA MUTLU

Ekonomik büyümenin düşündürdükleri...

zekeriya.mutlu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13 Nisan 2011, 18:53
Ekonomik büyüme bir ülkede mal ve hizmet üretiminin artması anlamına gelmektedir. Genel üretimin artması, beraberinde istihdam ve gelir artışını da getirecek, toplumsal refahın yükselmesine katkı koyacaktır. Bu nedenle ekonomik büyüme arzu edilen bir gelişmedir.
2010 yılına ilişkin büyüme verileri 31 Mart tarihinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanmıştır. Verilere göre, 2010 yılı için öngörülen yüzde 5 büyüme hızı hedefi önemli oranda aşılmış ve büyüme hızı yüzde 8,9 gibi yüksek bir oranda gerçekleşmiştir.

BORÇLA BÜYÜME
2010 yılında gerçekleşen büyüme oldukça sevindirici bir gelişmedir. 2009 yılında yaşanan yüzde 4.8 oranındaki küçülmenin ardından gelen yüzde 8.9'luk büyüme, nereden bakılırsa bakılsın takdirle karşılanmalıdır. Ancak yüksek oranlı büyümenin, kaynakları, dinamikleri ve sonuçları açısından sorgulanması da gerekmektedir.
Yaşanan gelişmeler, sıcak paraya, dış borçlanmaya ve ithalata dayalı büyümenin, yerli üreticiyi zora soktuğunu, işsizliği körüklediğini, tüketicileri ve devleti borçlandıran bir ekonomik yapı oluşturduğunu gözler önüne sermektedir. (2010 yılında özel tüketimdeki artış ise yüzde 6.6 gibi oldukça yüksek bir düzeyde gerçekleşmiştir.)
2010 yılında büyüme açısından endişe veren bir diğer gelişme ise dış ticarette yaşanmıştır. Nitekim bu yılda ihracat yüzde 3.4, ithalat yüzde 20.7 oranında büyümüştür. Böylece net dış ticaretin büyümeyi yüzde 4.4 oranında azaltması söz konusu olmuştur.

İTHALAT ARTTI
Türkiye 2002 yılından itibaren dünyanın en yüksek faizini ödeyen ülkelerin başında gelmektedir. Bu nedenle dünyanın birçok ülkesinden spekülatörler faiz ve borsadan kazanç elde etmek amacıyla ülkemize sıcak para getirmişlerdir. Böylece döviz bolluğu oluşmuş, kurlar gerilemiştir. Kurlarda yaşanan gerileme de ithal malların Türk Lirası cinsinden ucuzlamasına neden olmuş ve ithalat hızla artmıştır.
Öte yandan, dünyanın en pahalı enerjisini kullanan, en yüksek istihdam vergilerini ödeyen ve yüksek faizle kredi kullanan yerli girişimciler gerek dünya pazarlarında gerekse iç pazarda rekabet güçlerini her geçen gün biraz daha kaybetmişlerdir. Bu kısır döngüden kurtulmak isteyen yerli girişimciler, yerli yerine ithal girdi kullanmaya başlamış, bu durum da ithalatı, dış ticaret ve cari açıklarını artırmıştır.
Vatandaşlar da bu sürece uyum sağlamış, televizyonlar, reklamlar vb. yollarla ülkede tüketim çılgınlığı körüklenmiştir.
2002 sonrasında pek de alışık olunmayan düzeylere düşen faiz oranları nedeniyle kredi kullanımları hızla artmış, gelecekte elde edilecek gelirler bile ipotek altına alınarak tüketim artırılmıştır. Bu şekilde artan iç talep de daha çok ithal ürünler (bilgisayar, cep telefonu, otomobil vb.) veya ithal girdi oranı yüksek ürünlere yönelmiştir. İç talepte yaşanan bu artış, daha çok diğer ülkelerin istihdamını artırmış, ülkemizde ise işsizlik oranının yükselmesine neden olmuştur.
Sonuç olarak ortaya, sıcak paraya dayalı, dış açığı ve dış borçları sürekli artıran, yerli üreticileri adeta cezalandıran, diğer taraftan da halkı, girişimcileri ve devleti sürekli borç sarmalında tutan sağlıksız bir ekonomik yapı ortaya çıkmıştır.
Endişemiz, sürdürülemez olan bu durumun seçimlerden sonra yavaşlayan büyümeye, artan enflasyona, yükselen faizlere ve işsizliğe yol açmasıdır. Ekonomi kurmayları reel sektör temsilcilerinin bu yöndeki endişelerini giderecek önlemleri vakit geçirmeden kamuoyu ile paylaşmalı, yeni dönemde yerli üreticileri, özellikle de esnaf sanatkarları koruyacak tedbirlere öncelik vermelidir.


Hatırlatma
Kredi borçlarına müracaat için yarın son gün...

Kredi ve Kefalet Kooperatifleri vasıtası ile Halk Bankası'ndan kredi kullanan ve borcunu ödeyemediği için kooperatif takibine uğrayan esnaf sanatkarlar için yeni bir düzenleme hazırlanmıştı. Bu imkandan yararlanmak isteyen esnaf sanatkarlarımızın yarına kadar ilgili kefalet kooperatifine müracaat etmeleri gerekmektedir. Yeni düzenlemeye göre, borcunu peşin ya da üç taksitte ödeyen esnafın gecikme faizi silinecek, yıl sonuna kadar ya da 24 ay taksit yaptıran ise daha düşük faiz ödeyecektir. Ayrıca icra takibine maruz kalan esnaf sanatkarın başvuruda bulunması halinde icra işlemleri de durdurulacaktır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.