Herkes kendi işini yapmalı
Altın, bugün uluslararası ekonomik sistemde istikrarsızlık ve belirsizliğin barometresi konumuna gelmiş, fiyatlarında son yıllarda önemli artışlar görülmüştür. Dünyada dolar bolluğunun oluşması, ABD ve AB ekonomisindeki sorunlar, petrolün bulunduğu Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki siyasi belirsizlikler altına olan talebi artırmıştır. Bu gerekçelerin kısa sürede ortadan kalkması olası görünmediği için altın fiyatlarının yüksek düzeyini bir süre daha koruması beklenebilir.
TÜRKİYE'DE DURUM
Türkiye özeline geldiğimizde ise altının oldukça önemli bir yatırım aracı olduğu görülmektedir. En alt gelir grubundan en üst gelir grubuna kadar ziynet eşyası ve yatırım aracı olarak altın, geniş bir talep zeminine sahiptir. Bu geleneksel faktör yanında, ekonomi politikalarına bağlı bazı nedenlerin de son dönemde altın talebini artırdığı söylenebilir. Nitekim Merkez Bankası'nın bankalardaki mevduatlar için kendisine yatırılacak karşılıkların altın olarak da tutulmasına imkan vermesi, bankaların altın talebini yükseltmiştir. Bu nedenle de bankaların çeşitli kampanyalar başlattığı görülmektedir.
Son dönemde ise Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankaların altın ve ziynet eşyası satmasına imkan sağlayacak bir taslak hazırlamıştır. Bu uygulamanın gerisinde, altın borsasının canlandırılması, mevduata (faize) alternatif yatırım aracının geliştirilmesi, kayıtdışılığın azaltılması, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması, gerileyen tasarruf oranlarının artırılması gibi amaçlar yatmaktadır. Ancak bu uygulamanın kuyumcu-sarraf esnafımızın işlerinin daralmasına yol açacağı da net bir şekilde görülmektedir.
Bankaların işi para, kuyumcuların işi ise altın ticareti yapmaktır. Sağlıklı bir ekonomide taşların yerinden oynamaması için, her ekonomik kesimin kendi işini yapması gerekmektedir. Ülke genelinde faaliyet gösteren kuyumcu esnafı, bankaların 24 ayar altın alım satım işlemlerinden dolayı sıkıntı yaşamayacaktır. Bu sınırlar aşılmadığı takdirde hazırlanan taslak hedeflediği ekonomik amaçlara da ulaşabilecektir. Ancak bankaların ziynet altınlarına yönelik işlem yapmasına müsaade edilmemelidir. 22 ayar olarak bilinen, cumhuriyet, yarım, çeyrek gibi ziynet altınlarının alım satımları kuyumcuların işidir. Bu ürünler kuyumculuk sektörünün vazgeçilmez enstrümanlarıdır.
Türkiye'de küçük işletmeler zaten büyük sermayenin haksız rekabeti nedeniyle uzun yıllardır var olma mücadelesi vermektedirler. Bakkallar, manavlar, kasaplar, kırtasiyeciler, oyuncakçılar, çiçekçiler, fırıncılar, pastacılar v.b. gibi farklı pek çok sektörde çalışan esnaf sanatkarlarımız, hipermarketlerin haksız rekabeti karşısında gün geçtikçe kan kaybederken, şimdi de düşünülen uygulamanın sınırlarının doğru çizilememesi, ülke genelindeki kuyumcu esnafını da yok olma noktasına getirecektir.
GELİŞMELER OLUMLU
Bu noktada hafta başında İzmir, İstanbul ve Ankara Kuyumcular odalarının başkanlarının da katıldığı zirvede alınan kararlar, kuyumcu esnafının içini biraz olsun rahatlatmıştır. Kuyumculuk sektörü temsilcilerinin Ankara'da BDDK Başkanı Mukim Öztekin ve başkan yardımcısı Dr. İhsan Uğur ile yaptıkları görüşmelerde, konunun BDDK genel kurulunda ele alınarak çözüm için adım atılacağının ifade edilmesi olumlu bir gelişme olmuştur.
Esnaf sanatkarlar her dönem ülke ekonomisini güçlendirme ve daha ileriye götürme çabalarına katkı koymuşlardır. Bu konuda da yastık altındaki altının ekonomik sisteme kazandırma çalışmalarını sonuna kadar desteklemektedirler. Ancak burada sınır iyi çizilmeli, ziynet tabir edilen altınların bankalarda işlem görmesine izin verilmemeli, ekonominin 'Her ekonomik birim kendi işini yapmalıdır' temel kuralı işletilmelidir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- "Esnaf Geliştirme Stratejisi' hayata geçirilmeli (23 Ağustos 2012)
- İşsizlikle mücadelede meslek eğitiminin önemi (09 Ağustos 2012)
- İşsizlik ile mücadelede küçük işletmelerin önü açılmalı... (02 Ağustos 2012)
- EXPO 2020, İzmir'e ve esnaf sanatkarlara olumlu yansıyacak (19 Temmuz 2012)
- Yılın ilk yarısında ekonominin genel görünümü ve esnaf sanatkarların durumu (12 Temmuz 2012)