Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ile Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) işbirliğinde ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin katkıları altında gerçekleştirilen "Çocuk Hakları ve İş İlkeleri" konulu toplantı, çok önemli bir toplumsal olguya dikkatleri çekmiştir.
Daha önce, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken'in ve UNICEF temsilcilerinin katılımlarıyla Antalya'da yapılan toplantıda İzmir Esnaf Teşkilatı'nın temsilcisi olarak yer almış ve İESOB olarak projeyle ilgili görüşlerimizi sunmuştuk. Netice itibarıyla, program kapsamında belirlenen on pilot il arasında İzmir'in de yer alması, teşkilatımız tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
İki ayaklı toplantının ilk gününde oda başkan ve yöneticilerine, ikinci gününde oda genel sekreterlerine çocuk işçiliği ile ilgili kapsamlı eğitimler düzenlenmiştir.
Bu vesile ile genel başkanımız Bendevi Palandöken'in şahsında toplantıya emeği geçen herkese teşkilatım adına teşekkür etmek istiyorum.
ULUSLARARASI ÇALIŞMALAR
Çocuk işçi; sosyo-ekonomik konumları gereği maddi kazanç elde etmek veya meslek edinmek amacıyla çeşitli iş kollarında, tarım sektöründe ve marjinal çalışma alanlarında üretime katılan 18 yaşından küçük bireyler olarak tanımlanmaktadır.
Çocuk çalışanları korumaya yönelik düşünceler, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) kurulmasıyla filizlenmiştir. Son on beş yılda da, çocuk işçiliği sorunu yoğun aktivitelerle gündemde tutulmakta, bu amaçla başta ILO, UNICEF gibi uluslararası kuruluşlar öncülüğünde çeşitli mücadele stratejileri geliştirilmektedir. Ancak çalışan çocukların ideal şekilde yetişecekleri çevreyi oluşturma ve istismarları önleme noktasında istenilen seviyeye ulaşılamadığı da bir gerçektir.
ESNAFIN HASSASİYETİ
Çocuk işçiliği ile mücadelede işyerleri ve işverenler konunun doğrudan tarafı olmaları bakımından kilit bir role sahiptir.
Bu noktada esnaf teşkilatları üzerine düşen ödevleri layıkıyla yerine getirmektedirler.
Kuruluş kanunumuz olan 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu uyarınca, işyerlerinde 18 yaşın altındaki çocuk ve gençlere pratik meslek eğitimi verilmektedir.
Okulda verilen mesleki eğitimin tamamlayıcısı olarak işyerlerinde sunulan pratik eğitimin esas ve usulleri bu iki temel yasa ile düzenlenmiştir.
Esnaf ve sanatkarlar teşkilatı, geleceğin kalifiye işgücünü yetiştirmek amacıyla çocuk ve gençlere işletmelerde pratik eğitim verilmesi konusuna kendi kuruluş kanununda yer veren, görev ve sorumluluk üstlenen meslek kuruluşlarına sahiplerdir.
Bu yasal düzenlemeler çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasında önemli işleve sahiptir. Özellikle "Pratik Eğitimin Verileceği İşyerleri ve Bunların Denetimine İlişkin Yönetmelik" uyarınca oda, Birlik ve TESK düzeyinde kurulan işyeri denetleme ve danışmanlık grupları (İDDG), çocuk işçiliği ile mücadelede teşkilatımıza yüklenen misyonun önemli bir parçasıdır.
BİZE DÜŞEN ÖDEVLER
Bugün üyelerimiz çırak bulmakta zorlanmaktadırlar.
Aileler çocuklarının avukat veya doktor gibi mesleklere sahip olmasını istemekte, insanlar evlatlarını artık eskisi gibi sanayiye, tornacıya çırak vermemektedirler.
Çocuklar dershanelerde, özel kurslarda sınavlara hazırlanmakta, ancak tüm bu çabalara rağmen çocuklar başarılı olsa bile mezun olduklarında iş bulmakta sıkıntı yaşamaktadırlar.
Dolayısıyla çocukların en doğru şekilde yönlendirilmesi bir zorunluluktur. Türkiye, kalkınmaya güç veren, gelişimin önünü açan üretim faktörüne, üreten işletmelere daha fazla önem vermek zorundadır. O nedenle çocukların esnaf sanatkar olarak yetişmesi, mesleki eğitime ağırlık verilerek reel sektöre katkı verecek kalifiye eleman açığının kapatılması ekonominin gereğidir.
Öte yandan, esnaf sanatkarlarımız da yanlarında çalışan çocukları, çırakları ailelerinin bir parçası, kendi evlatları gibi görmektedirler. Üyelerimiz, Ahilik geleneğinden gelen bu anlayış içinde çıraklarına, kalfalarına meslek öğretmekte, onları ekonomiye ve topluma kazandırmaktadırlar.