• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Yeni ekonomi programı ZEKERİYA MUTLU

Yeni ekonomi programı

zekeriya.mutlu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26 Eylül 2018, 21:34

Bir süredir yaşanan döviz kurlarında dalgalanma, enflasyon ve faizlerde artış gibi ekonomik gelişmeler, hemen hemen her kesimin iş ve yaşam alanını etkilemiştir. Küresel, bölgesel ve ulusal dinamiklerin beslediği bu sürecin tersine dönmesi ve istikrarlı ortamın yeniden oluşması en büyük temennimizdir.
Dalgalanmaların boyutları ve devam ettiği süre, bazı ilave ekonomi politikası araçlarının devreye alınmasını gerekli kılmıştır. Bu nedenle yönlendirmeye ve bir yol haritasına ihtiyaç duyan ekonomik birimler, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan ve 2019-21 yıllarını kapsayan Yeni Ekonomi Programı'na büyük önem vermektedirler.

İHTİYAÇLARI KARŞILIYOR

Bilindiği gibi Merkez Bankası tarafından 625 baz puanlık faiz artışı yapılmış, bu şekilde döviz kurlarındaki artış yönlü dalgalanmanın kontrol edilmesi amaçlanmıştır.
Bu konuda kısmi de olsa bir mesafe alınmasının ardından gözler Yeni Ekonomi Programı'na çevrilmişti. Beklentiler, sıkı para politikasının nasıl bir maliye politikası ile destekleneceği ve 2019 yılı hedeflerinin nasıl belirleneceği üzerine odaklanmıştı.
Programın açıklanmasının ardından ekonomi kamuoyunun genel algısı, programın 'İhtiyaçlara Cevap Veren' nitelikte olduğu yönünde oluşmuştur. Dolayısıyla programın ekonomi kamuoyu tarafından olumlu algılandığı söylenebilecektir.
Programda 2019 yılı için; yavaş bir büyüme hızı, 2018 yılına göre gerilemiş olsa da yüksek bir enflasyon, biraz artmış işsizlik, oldukça gerilemiş cari açık hedeflendiği görülmektedir.
Programın Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı haline gelen cari açığın düşürülmesine odaklandığı anlaşılmaktadır.
Kuşkusuz bu hedeflerin yakalanıp yakalanmayacağı sadece Türkiye'de uygulanacak ekonomi politikalarına değil aynı zamanda dünya ekonomisinde yaşanacak gelişmelere de bağlı olacaktır. Nitekim ticaret savaşlarının daha da sertleşmesi, küresel sermaye hareketlerinin yönü, ABD'de faiz artışlarının durumu, petrol fiyatları gibi birçok faktör ekonomimizi etkileyebilecektir.

FARKLI KONJONKTÜR

Türk ekonomisinin bir geçiş sürecine girdiği görülmektedir. Bu sürecin sonunda ekonomide yapısal bir dönüşümün gerçekleşmesi ile yeniden yüksek ve sürdürülebilir büyüme patikasına ulaşılması öngörülmektedir.
Yapısal dönüşüm ile, üretimde yüksek katma değerli teknolojik ürünlere yönelim, dışa bağımlılığın azalması ve ekonominin ihtiyaç duyduğu yeni kurumsal yapıların oluşturulması amaçlanmaktadır.
Diğer taraftan geçiş sürecinde ekonominin daha düşük oranda büyümesi ve istihdam yaratma kapasitesinin yavaşlaması söz konusu olabilecektir. Ayrıca enflasyon hızının yeniden tek hanelere gerilemesinin zaman alacağı anlaşılmaktadır. Yeni Ekonomi Programı geçmiş yıllara göre daha farklı bir ekonomik konjonktür öngörmektedir.
Başta üyelerimiz olmak üzere tüm ekonomik birimler, hem programın hedeflerini ve politika taahhütlerini hem de öngörülen konjonktürü iyi okumalıdırlar.
Gelinen noktada ekonomideki geçiş sürecinde her kesimin dikkatli davranması gerekmektedir. Bu bağlamda; enflasyonun düşmesine destek olunması, istihdam artışına katkı verilmesi, yerli ürün kullanmaya her zamankinden daha fazla özen gösterilmesi, personel eğitimine kaynak ayrılması, her düzeyde inovasyon imkanlarının zorlanması uygun olacaktır.
Ülkemizin yaşanan dalgalanmayı ve ekonomide yeniden yapılanma sürecini en iyi şekilde atlatacağına ve yarınlara daha güçlü hazırlanacağına olan inancımız tamdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.