• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Pandemi ve zirveler! ZEKİ HOZER

Pandemi ve zirveler!

zeki.hozer@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26 Haziran 2021, 18:45

Takip etmişsinizdir, geçen haftaların uluslararası gündemi bir hayli yoğundu. ABD Başkanı Joe Biden'ın ilk yurt dışı gezisi de aşağıda bahsedeceğimiz zirveler dolayısı ile gerçekleşti.
Bu senede zirvede ana gündem "hepimizi gelecekteki salgınlardan koruyabilecek daha güçlü bir küresel sağlık sistemi" mottosunda Kovid'e karşı mücadele olarak tespit edildi. Tabii her uluslarası toplantının olmazsa olmazı iklim değişikliği ve uluslarası ticaret konuları da ele alındı. Zaten zirve öncesinde, G7 maliye bakanları çok uluslu şirketlerin daha fazla vergi ödemesi konusunda anlaşma imzalamışlardı.

MÜKEMMEL GIBIYDI
Ana gündemin Kovid 19 olması boşuna değil, doğrusu 100 nanometrelik SARS-CoV-2 Virüsü, dünyanın en gelişmiş 7 ülkesinin mükemmel olduğu sanılan sağlık hizmetlerini tarumar etti.
Hâlihazırda bu ülkelerdeki pandemi orijinli ölümler 1 milyonu aştı ve 55 milyon insan da enfekte vaziyette. Bu sayılar küresel rakamların yaklaşık yüzde 30'u. Bu sene zirveye çağrılan Hindistan, Güney Kore ve Avustralya dışında doğal üye Avrupa Birliğini de kapsama alırsak, küresel salgının maliyetinin yüzde 90'ına maruz kalanlar kulübü oldu bu seneki zirve. Dramatik bir durum doğrusu!
Genel olarak tüm bu gelişmelere öfkeli halk, salgın şartlarında protesto imkanı bulamasa da bazı çevreci aktivistlerin Plymouth'tan Carbis Körfezi'ne yürüyüş yaptıkları görüldü. Protestocuları burada andıktan sonra bu cümle ironik olacak ama artık ister ekonomi isterse savunma paktı zirveleri olsun hepsinin en önemli vurgusu hep kuvvetlenen demokrasi istemi!
G7'yi Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Zirvesi takip etti. Kuzey Amerika ve Avrupa'dan 30 üye ülkenin bulunduğu NATO, 4 Nisan 1949'da Kuzey Atlantik Antlaşması olarak kuruldu.
NATO Zirvesi öncesi Genel Sekreter Stoltenberg'e en önemli sorunun ne olduğu sorulduğunda "Şu anda karşı karşıya olduğumuz en büyük sorun, her geçen gün daha öngörülemez bir dünyada yaşamamız" diye yanıtlamıştı,herhalde aklından Dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olup yine dünyanın en büyük nüfusuna sahip olmasına rağmen ne G7 ne de NATO üyesi olmayan ama SARS-CoV-2 pandemisi gibi küresel sorunu kucaklarına koyan Çin'i düşünüyordu!
Çünkü sözlerine şöyle devam etmiş:" Çin, yakında dünyanın en büyük ekonomisi olacak ancak Çin bizimle aynı değerleri paylaşmıyor. Çin'in Hong Kong'daki demokratik protestocuları nasıl engellediğini, Uygur Türklerine nasıl davrandığını, komşularını nasıl zorladığını ve Tayvan'ı nasıl tehdit ettiğini görüyoruz." Bir başka görülen şey de şu ki "düşmanlara" ihtiyaç var ve bu, şimdilik, G7 için Çin, NATO için Rusya!

UMUT VERICIYDI
Son noktada her iki zirvenin sonuç bildirisi tatmin edici olmaktan uzaktı doğrusu! G7 Zirve sonuç bildirisinde, fakir ülkeler için 1 milyar doz Kovid-19 aşısının hibe edileceği ya da karbon emisyonlarının 2030 yılına kadar yarıya indirilmesinin hedeflenmesi gibi umut vadedici cümleler gördük. Gelecekte refahın korunabilmesi amacıyla, daha serbest, daha adil ve yeniden şekillendirilmiş bir ticaret sisteminin gerektiği vurgusu da önemli idi. NATO Zirvesi sonuç bildirisinde de Çin ve Rusya'yla ilişkilerin yanı sıra, siber-güvenlik ve Afganistan'daki NATO birliklerinin durumu geniş yer aldı.
Ülkemiz için de bir teşekkür vardı: Müttefikimiz Türkiye'ye milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yaptığı için takdirlerimizi yineliyoruz!
Kuşkusuz, bunun için takdirden daha fazlasına ihtiyacımız var!
Eski Doğu Bloğunun askeri tehdidi yerine gözle görülmeyen 100 mikronluk SARS-CoV-2 virüsüne tüm kalelerini kaybeden NATO ve Makroekonomik küresel travmanın beterini Kovid 19 pandemisi ile zenginliğinin çeyreğini eriterek yaşayan G7'nin artık yeniden yapılanmasının zamanı geldi de geçti gibi görünüyor!
Bundan sonra, küresel varoluş savaşı, gözle görülen militer ya da siyasi güçlere karşı olmayacak, o zaman tüm kurumların da radikal dönüşüme uğraması gerekecek!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.