Kısın sıcak yazın buzlu çay
Çayı ilk kez, Çin'i ziyaret eden Portekizli tüccarların 1559 yılında tattıkları sanılıyor. Yerlilerin kendi yaygın Mandarin lehçelerinde (ç'aa) dedikleri bu lezzetli içeceğin tüm dünyaya yayılacağını kim tahmin edebilrdi ki! Günümüzde pasta ve keklerin yanında vazgeçilmez olan ve İngilizlerin ünlü 'Beş Çayı' geleneğine dönüşen çayı, Çinliler milattan önceki ikibinli yıllardan bu yana kullanıyor. Milattan sonra 8. yüzyılda Çin dışında ilk kez Japonya'da görsek de daha çok Hollanda ve İngilizlerin kontrolünde Java'dan Sri Lanka'ya bir çok plantasyonda çay tarım sahaları oluşturulmuş,zamanla İran, Gürcistan, Kenya, Kongo, Arjantin ve ülkemizde üretim başlamıştır. 12 ay boyunca çay tarımının yapıldığı tropikal ve ekvatoral bölgelerdeki gibi olmasa da Türkiye ve İran gibi yüksek enlemlerde olan ülkelerde yılın 6 ayı çay üretimini gerçekleştirmek mümkündür.
İLK HASAT HEYECANI
Ülkemizde çay tarımını başlatan öncülerden de bahsetmek isterim. İlk kez Halkalı Ziraat Mektebi Müdürü Ali Rıza Beyin raporlarında Batum ile benzer ekolojiye sahip Doğu Karadeniz Bölgesi'nde çay bitkilerinin yetiştirilebileceği kaydedilmiş. TBMM, 1924 yılında, Rize çevresinde çay yetiştiriciliği için ve bölgenin ekonomik ve sosyal yönden kalkınması, geliştirilmesi ve göç olgusunun yarattığı sosyal problemleri azaltması hedefi ile 407 no'lu yasayı kabul etmiş.
Yasanın tatbiki için de Ziraat Umum Müfettişi Zihni Derin görevlendirilmiş.
Zihni Derin, neredeyse ömrünü bu işe vakfetmiş ve ilk yaş çay yaprağı hasadı ve kuru çay üretimini, zorlu geçen yıllardan sonra 1938'de gerçekleştirmiş.1940 yılında 3788 Sayılı Çay Kanunu çıkartılmış, bu özellikli tarım için ruhsatname alma zorunluluğu getirilmiştir. Zamanla çay tarım alanları genişlemiş ve üretim artmıştır. 849 bin dekar tarım arazisinde 1.708 kg/da verimlilikle, 1,45 milyon ton rekolte ile günümüzde neredeyse Doğu Karadeniz Bölgesinin tek başat ekonomisi ve endüstrisi çay tarımına dayanmaktadır.
VAZGEÇİLMEZ BİR İÇECEK
Çay, neredeyse 1000 yılda, tüm dünya ülkeleri için vazgeçilmez bir içecek konumuna geldi ve küresel çay ekonomisi için 20 milyar dolarlık bir büyüklükten bahsediliyor. Çaya bilimsel adının verilmesi de 1753 yılında oldo:
Camelia sinensis. En çok kullanım şekli olan fermente siyah çay dışında fermente edilmemiş ya da yarı fermente yeşil ve beyaz çay çeşitleri başta olmak üzere hemen herkesin damak tadına uygun çay lezzeti söz konusu. Tein, teofilin kafein başta olmak üzere birçok doğal antioksidan içeren çay, içeriğindeki mineraller ile de sağlık için yararlı bir içecektir. Kahveden farklı olarak Theanine maddesi, çayın aşırı kafeine bağlı etkisini dengeleyerek, çarpıntı gibi şikayetlerin oluşmasını etkiler.
BİR LEZZET HİKAYESİ
Görüldüğü gibi, çay, tarihi, kültürü ve ekonomisi ile harikulade bir lezzet ve hikaye barındırıyor. Bu yüzden de Hindistan, Nepal, Endonezya, Bangladeş ve Tanzanya başta olmak üzere birçok çay üreticisi ülke, 15 Aralık gününü, 2005 yılından bu yana,' Dünya Çay Günü' olarak değişik festival ve organizasyonlarla kutlamaya öncelik veriyor. Elbette, çay üreticisi ülkeler, ucuz işçiliğinin cenneti olan az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler olduğu için, işçilerin düşük maaşından kırsal alanda yaşamın sorunlarına kadar birçok zorluk zorluk yaşamaktalar, ayrıca ve çay tarlalarında işgücünün yüzde 50'sini kadınlar oluşturuyor ve eğitime erişmiyorlar. Poşet çay, 1908 yılından bu yana tüketiliyor.
Son yıllarda, Richard Blechynden, Amerika'da sıcak havalarda çay satmakta zorlanınca, çayı soğuk halde sunmayı kafasına koymuş, böylece, 'ice tea' tarzı içecekle tanıştık... 10 Haziran da Buzlu Çay Günü olarak kutlanıyor!
İnsanlık, 5.31 milyon ton yıllık çay üretimi yapıyor ve kişi başına yıllık 500 gram çay tüketiyor. Ama ülkemiz 3.5 kilogram ile çay tüketiminde birinci.
İngiltere ise 1.7 kg ile ilk beşte. Ne diyelim? Bize afiyet olsun demek düşer.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.